14 Temmuz 2013 Pazar

UYKUSU ŞAŞMIŞ BİR KADININ NOTLARI ;)

Uykum kaçtı, bir müddettir şaştı daha doğrusu, önce tatil ardından Ramazan münasebetiyle beynim bir türlü "Uyu" komutunu veremiyor bünyeme :(
Ne geldi aklıma bak sevgili okur, madem uyuyamıyorum kalkıp yazayım bari de paylaşayım seninle dedim...
Senin de içinden geçiyor mu trafikte giderken giderken, aniden karşına çıkan bir arabanın ön koltuğunda (ki bazen şoför tarafında bile oluyor, üstelik de İstanbul trafiğinde bile!) kadının kucağında bir bebek, çocuk gördüğünde çocuğu ve annesini alıp arka koltuğa oturtup kemerle de bir güzel mıhlamak! Benim yeminle yapasım var, yahu kadın aklından zorun mu var, iki yaşındaki çocuğun  ne işi var ön koltukta kucağında, üstelik çocuk yarı beline kadar camdan sarkmış vaziyetteyken... Ben elalem olarak bu manzaraya kalbim sıkışarak bakıyorken, sen annesi olarak nasıl bu kadar vurdumduymaz, soğukkanlı, sorumsuz bir kadın olabiliyorsun... Anladık araba sizin, şoför kocan, e yanında hava atmak da istiyorsun ama şimdi değil arkadaşım, gözünü seveyim şimdi değil... Sen önce git de bi çocuğuna oto koltuğu al tez vaikitte, onu arabanın arka koltuğuna emniyetli bir şekilde yerleştir, çocuğu oturt, kemerini bağla. Haa, çocuk sıkılıyor mu yalnız arkada, oyalamak lazım di mi, e bi zahmet bir müddet arka koltukta seyahat et, varsın havan azcık eksik olsun ama yeter ki çocuğun emniyette olsun... Görüyorum kemerin de bağlı değil önde- ki kemerini bağlayacak bilinçte olsan belki de çocuğunu kucağına almaya kıyamazdın di mi? Sözüm sanadır arkadaşım, yazıktır günahtır, çocuklara kıymayalım e mi?
Yahu arkadaş bir ben mi bu kadar ödleğim bu trafikte, kemerler takılı mı, aman çocuğun koltuğunun kemeri çıkmış olmasın, kapı emniyeti kapalı di mi? "Nehir 5 dakikalığına bile olsa, arabaya biner binmez hemen kemerini bağla e mi kızım?" Ben de bağlayayım hemen, koca kişisi de, ne kaldı geriye, he, bi de yol duamı edeyim hemen... Evet biraz ödlek olabilirim ama lütfen siz de olun yahu, ön koltuğa çocuk oturtan arkadaşım, azcık kork  canavarlardan, kendilerini çarpışan otolarda sanan insan kılığındaki canavarlardan kork ve tedbirini al  e mi?
Geçenlerde şahit olduğum motosiklet üstü kasksız şoför ve kasksız kadın ve kadının kucağında uyuyan bebek olayına hiiiç girmiyorum bile, direk Allah'a havale....

Bu arada hiç sormuyorsun sevgili okur "N'oldu senin araba kullanma işin" diye, sormaman isabetli ama ben yine de yazayım sana, içten içe merak edenleriniz vardır belki ;) Bu tatil Yalova'da bir kez Kipa'ya gittim, bir kez köyden Yenimahalle'ye, sonra denizden dönerken Yalova'ya kullanayım dedim ama gör başıma neler geldi. Koruköy'den çıktım yola çoluk çocuk ve yanımda koca kişisi, güzel güzel gidiyoruz trafikte, yol çalışması olan kısmı da atlattık, e iyiyiz sanki yahu! Koca kişisinin söylenmemesinden anlaşılan bu! Neyse eve az bi yol kaldı, ben şehir içinde nasıl bi özgüven gelmişse artık kaplumbağa hızından halliceyim.. Tatatatammmm viraja geldik, e alırım virajı dönüveririm sokağa diye düşünürken, dönemedim :( Alamadım virajı, bi yere vurmadım, çarpmadım ama hani filmlerde olur ya, böyle arabanın kıçı savruluverir acayip bi sesle :( İşte aynen öyle oldu :( Şok oldum ama benden başka bi de karşıdan karşıya geçmeye hazırlanan teyze şoka girmiş :(( İndim ve derhal koca kişisine teslim ettim arabayı "Al be, al! Kullanırsam namerdim, senin olsun araba" dedim ve nasıl olduysa koca kişisi hiç suçlamadı beni bu olay neticesinde, alttan aldı bile diyebiliriz, maşallah da diyelim bari :)
E öyle işte, kullanmadım bi daha yani bi kez hamama gitmek dışında kullanmadım :) O da zaten kolay, yokuş da olsa keskin virajlar da olsa, köyden Termal'e ne ki, teyzemle gittik geldik güzelce :) Budur yani sevgili okur, şoförlüğüm bundan gayrı hamam şoförlüğünden ibarettir, bilemedin Gökçedere, bilemedin Yenimahalle, ordan bi metre öteye olmaz :))
Bir de bisiklet kullanmayı bile becerememiş bir tipim ben yahu! İlk denemede çok tecrübeliymiş gibi bir de Aslı'yı almıştım arkama da birlikte uçuvermiştik dikenliklerin içine, dizlerimiz bişey değil, yepyeni pantolonu yırtmıştım bi güzel :( İkinci denemede de aynen şöyleydi, hayal et sevgili okur: Ben bisikletin tepesindeyim, sağlı sollu, serhoşlar gibi ilerlemedeyim, yol düz, trafik de yok ama o da ne, karşıda yaşlı bir amca, yok canım geçer giderim yanından, koca yol, oooo, amcanın ayağının üstünden geçtim yaaaa!!! Çok pardon amca, kızma amca yaaa! :)))
Bana komplike olmayan aletler lazım, bin çeşit düğmesi olmayacak kullanacağım şeylerin, teknoloji özürlüyüm çünkü, anlamıyorum, kafam basmıyor. Beyaz eşya da bile "Aç-Kapa" ziyadesiyle yetiyor kafamı karıştırmaya :((

******
Ramazan nasıl geçiyor derseniz:

Nehir'in odası için başladığım yarım kalan yastığın motiflerini tamamlamayla (Etrafına dolgu yapıp azcık büyütmek niyetim, sonrasında belki anneme veririm yine tamamlaması için çünkü Ali Deniz'in yastığını çok güzel yapmıştı :)

Öğle tatilinde vakit geçirmek için üniversitenin en serin yerinde gazete okumayla :) (Haklısınız o ayakkabı pek hoş olmamakla birlikte saat gecenin 02.16'sı ve ben "Edit"lerle uğraşıp onu ordan kesemiyorum sevgili okur :)  Sen o kısmı es geçiver :))

Resimde görüldüğü üzere mütevazi iftar piknikleriyle :)

Bu piknikleri bilhassa boğaza karşı yapmayla :)
(Bu arada dedikodu gibi olacak mubarek günde ama halkımız piknik kültürünü çoktan unutmuş arkadaş! Piknik dediğin serersin örtünü, üstüne de yiyecekleri budur! Ama ne yapmış Üsküdar halkı, masa ile doldurmuş piknik alanlarını, masa ve bilimum sandalye ile, masaları görmeniz lazım, neredeyse evdeki 12 kişilik masayı getirecekler, olmaz ki bu kadarı dedim koca kişisine, "Nerde satılıyo bu portatif masa-sandalye, biz de alıp atsak arabanın arkasına" :)))))
Güzel olsun yeni haftanız, yepyeni güzel haberlerle dolu olsun, kalın sağlıcakla.....

16 yorum:

  1. Nasıl bir anlayıştır algıdır o şoförün kucağına bebek vermek hala anlamıyorum, Ya burası İstanbul, her yer dağ tepe, yokuşu bol, geçen gün ya bizim yokuşta kocasının kucağına vermiş bebeği marifetmiş gibi tut direksiyonu oğlum, ödüm koptu bir şey olacak diye, ben strese girdim! Ama gerçekten o motosikletlerde hem kasksız hem de anne baba arası tost olmuş bebekler var tabi! Nasıl bir fantazidir anlamıyorum..
    Bu gece ben de rüyamda araba kullanıyordum, hadi hayırlısı :) İnşallah yeneriz trafik korkusunu..
    Ben de biraz fazla yazdım sanırım :) Haydi keseyim artık :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sonra da kucaktaki bu bebekler ergen olur olmaz araba çalıyor babalarından... Ne tuhaf değil mi, bizim hayret ettiğimiz, ödümüzün koptuğu şeyler bazıları için ne kadar da normal :(
      Sen elbet yenersin korkunu ama ben ümitsiz vakayım maalesef, mahkumum yani ben hamam şoförü olarak kalmaya :))
      Yaz yahu, istediğin kadar yaz Hilalcim, blog bizim, ben okur ve mutlu olurum ancak uzun yorumlardan :)
      Sevgiler

      Sil
  2. evet birçok konuda olduğu gibi tembelleşmiş halkımız piknik konusunda da
    masa da zaten evlerde yeniyor
    birde bu alanı kullanırken olmasın bence..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne acayip bir manzaraydı :) Biraz da komik, bi dünya insan, masa etrafında, sandalyelere kurulmuş piknik yapıyor :) Balkonda yapar gibi :)
      Bence de Nilgün hanım, piknik kültürümüz bozulmasın bari :)
      Sevgiler

      Sil
  3. Esen hanım ben biraz daha ileri gidip onların kendi çocuklarını sevmediğini düşünüyorum .İnsan sevdiğini korur ona zarar gelme düşüncesi bile çok korkunç .Ben kızımı hiç çocuk koltuksuz araca bindirmedim ,yakında kızım ehliyet alacak hala arabaya biner binmez ilk iş kemer takmak (arka koltukta olsa bile)bu bir marifet değil herkes için bir mecburiyet anlayana. Araba kullanmaktan da öyle çabuk vazgeçmeyin pratik yapın çıkan sorunlara da pek aldırmayın İlk ehliyetimi aldığımda sizin yaşadığınız sorunları bende yaşadım yılmadım inat etim e şu an 18 senedir oldu şimdi kızıma öğretiyorum :)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. En çok sevdiğini üstelik, çocuklarımızdan kıymetli neyimiz var ki? Onlar bizim emanetlerimiz, çok iyi korumalıyız ve örnek olmalıyız aynı zamanda da. Bizden ne görürlerse onu yapıyorlar-yapacaklar. Trafikteki her yanlışın yaptırımı çok büyük olmalı ki insanlar pes etsinler, hem kendilerinin hem de yakınlarının hayatlarını tehlikeye atmasınlar...
      Araba kullanmaktan çoktaan vazgeçtim ki ben, ehliyetim tam 18 yıllık ama son iki yıldır kullanıyorum-dum diyim ya da... Bana göre değil çünkü gerçekten de o yeteneğe sahip değilim... Şöyle anlatayım, arabadaki pek çok düğmenin ne işe yaradığını bilmiyorum, bir keresinde köyden Termal'e inerken, birden yağmur bastırmasın mı? Nasıl çalışıyordu bu silecek? Bilemedim bir türlü ve radyonun düğmelerine basarken tesadüf elim çarpınca açılıverdi aniden :))) O kadar yani ;)
      Sevgiler ve çok teşekkürler...

      Sil
  4. Sana katilmamak eldemi Esen,burda mecbur ama insan düsününce deli oluyor,Türkiye deki sistem söyleymis ,bende buraya gelince burda yasayip Almanlasmis Türklerden ögrendim "bisey olmaz "mantigi.Gercekten bende cok rahatti orda,ama ya simdi,herseyden korkar oldum,daha bir tedirgin,olmakta lazim tabi,birde dizilerde cocuklari arka koltuga öylece oturtup birde sohbet etmezlermi,deli oluyorum,ne baglamasi ne bisi,birde hiz yapiyorlar!

    Cok ama cok hos bir postun vardi yine karsimda, keyiflendim,sagolasin!

    Bu araba kullanma isi cesaret de gerektiriyor,eger sen o virajli olaydan sonra arabadan inmeseydin,yada ertesi günü tekrar binseydin bi daha asla korkmazdin,cesaretini yeme lütfen! Tekrar dene ama dikkatli ol!

    Hamam olayinda bitirdin beni,öptüm cok!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Keşke bana katılanlar çok olsa Serpilcim, trafikte bu manzaralarla karşılaşmasak hiç ya da herkes bizim kadar ödlek olsa :))
      Çok ama çok teşekkür ederim, şevk ve cesaret veren yorumların için zarif terazi kızı :)
      Araba kullanmak ayrı bir yetenek gerektiriyor sanırım, benim zekamı aşan bir iş ama ben de etaminde, keçe de fena değilim yaa, onlarla avunayım bari :))
      Hamam olayımız meşhur sahiden de her köye gidişte mutlaka, benim şoförlüğümde, keyifle :)
      Sevgiler, öpücükler :)

      Sil
    2. Asil biz tesekkür ederiz,zahmet edip böyle güzel cevaplar yazabildigin icin,bazen kücücük bir tesekkür notu bile almak mümkün degil yorum biraktigim bloglardan,aslinda cok kiriliyorum ama birsey yazmadim bugüne kadar...

      Yanliz ay sonunda Türkiye de olacagim Allah in izniyle,oralarda internetim olmayacak,sana yazmazssam merak etme ok,cok öptüm.

      Sil
    3. Ne zahmeti şekerim, zevk benim için :) Yazmak en kolay yaptığım iş, bir de on parmak yazınca f klavyede, çocuk oyuncağı :) Yani insan birine bir şey yazınca bloglarda karşılık bulmak istiyor elbette, yoksa kendin söyleyip kendin dinlemişsin gibi hissediyorsun, bu yüzden haklısın :)
      Nereye geliyorsun? İstanbul da var mı planlar arasında?
      Teşekkür ederim yazdığın için, çok incesin ;) iyi tatiller şimdiden, çok ama çok güzel geçsin inşallah hem yolculuğunuz hem tatiliniz :)

      Sil
    4. Maalesef Istanbul bu sen yok! Ama insallah ilerde gelecegim ve siz sevgili Bolg arkadaslarimla tanisip hos saatler gecirecegim,Allah kismet ederse tabi,öyle bir hayalim var, ufaklik biraz söz dinler yasa gelince yola düserim herhalde Esen,B ben Ankara`nin Polatli ilcesinde olacagim,kismet olursa tatile Amasra`ya,kastamonu`ya at ciftligine ve de kardesimin nisanlisini görmek icin Bursa`da olacagim! Insallah tabi,bir aksilik olmaz ise:))Güzel dileklerin ve sözlerin icin tekrar tesekkür ederim...

      Sil
    5. İnşallah diyelim ve bekleyelim öyleyse Serpilcim :) Elbet ufaklıklar da büyüyecek, ablaları gibi akıllı uslu çocuklar olacak (inşallah!)
      Ne güzel gezerek geçireceksiniz tatili, gittiğin yerlere selam götür e mi?

      Sil
  5. Sen hergün bir yayın yapmaya yetişiyorsun,biz sana yorum yazmaya yetişemiyoruz,dur hele ramazan günü enerjiyi nerden buluyursun.Gerçi sende benim gibi gece uyumayanlardansın.
    Hayır koca yolda adamın ayağını nasıl isabet ettirip de ezdin...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Durdum bak :)) Enerjim tavan yaptı ama akşamları, dikkat edersen postlar da hep akşam giriliyor tarafımdan, yoksa gündüzleri ve iftarın hemen sonrası kendimi narkozdan yeni uyanmış gibi hissediyorum :)
      Gece uyurum aslında ama bünyem bi şaşırdı bu sıralar, hayırlısı bakalım, düzelecek inşallah ama Allah kolaylık versin sana çünkü sürekli gece uykusuzluğu çok zor, upuzuuuun geceler uyuyamayınca...
      Ne kadar kabiliyetliyim düşün artık sen ama amcanın yüzü dün gibi gözümün önünde, kabus gibi :(
      Sevgiler, öperim :)

      Sil
  6. çocuğunu ön koltukta taşıyan birini tanıyorum, benim ablam oluyor kendisi. ben okadar uyarıyorum, ama o bir şey olmaz Allah'a emanet kaderci yaklaşımını yapıyor.neyse ki şimdi arka koltuğa bindiriyor, ama arabanın içi tıka basa insan dolan bir ailenin gelini olduğu için mecbur çocuğu bir yerlere sıkıştırıyor. 3 yaşına girecek olan yeğenimi arka koltuğa oturtuyor şimdi ya , o da arkada ağlıyor anne beni öne al diye, annesi de polis görür diyor, o ne diyor annesine peki ,polis evine gitmiş anne diyor.kücücük bücür trafik kurallarına yalnız polis olunca uyuluru şimdiden öğrenmiş maalesef. Amerikada yaşayan kardeşim arabaya biner binmez emniyet kemerini takar, orada emniyet kemerini öyle benimsemiş ki otomatik olarak yapıyor emniyet kemeri takma işini.kardeşim türkiyeye gelince kültür şoku yaşıyor ,ya burada adamlar hiç kurallara uymuyor, amerikada trafikte bu kuralsızlığı göremezsin hemen polis biter yanında der.
    biz kaderciliği yanlış yorumlamış bir milletiz maalesef ve düzeleceğimizi hiç sanmıyorum.her kazayı, belayı kader sanıyoruz, oysaki çoğu insan hatası yüzünden.
    Sevgili Esen , sana amerika gibi yer lazım araba kullanmak için ,yayla gibi yollar ve herkes kurallara uyduğu için rahat rahat arabanı kullanıyorsun. oysa burada öylemi hiçbir trafik kuralı uygulanmıyor vahşi orman gibi.
    her pikniğe gittiğimde o tam teşkilatlı gelen piknikçilere özeniyorum , sanki onlar villada oturuyor da ben gecekonduda oturuyormuşum hissi yaratıyorlar içimde yaa !!hep imrendim o masalı, sandalyeli, semaverli piknikçilere !!
    örgü yastıklara bayılırım keşke üşenmeyip ben de örsem.
    iftar menüsü nefis görünüyor hele şimdi aç mideyle yazarken ben bu yorumu :) hep neşeli tatlı iftarlarınız olsun inşallah :)
    sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ablana söyle kaynanayı, kaynatayı bıraksın çocuğu oturtsun ve lütfen çocuk koltuğunda ;) Bilmez miyim o durumları Filizcim, biz de köye gidince inatla çıkarmıyoruz Ali Deniz'in koltuğunu, bir kişilik yer kaplıyor ama en emniyetli o koltuk bebek ve çocuklar için... Sizinki uyanık, almış bir de ön koltuğun tadını, Ali Deniz bir kez feribot sırası beklerken babasının kucağına geçti de tekrar yerine oturtana kadar dünyayı dar etti bize, yani alışkanlıklar çabuk ediniliyor çocuklarda o yüzden taviz vermemeli ;)
      Amerika gibi olursa Türkiye'de de yollar ve insanlar ordaki gibi kurallara uyarlarsa söz sana, kullanacağım araba, hem de alasından :))
      Çok güldüm gecekondu benzetmene, asıl o masa sandalyelere kurulanlar kendi kültürlerini unutmuş insanlar, bakma sen onlara, piknik nedir yahu, yayılırsın çimenlere, hafif de uzun oturarak yer durursun piknik örtüsündekileri :)
      Örsene ne var ki bu yastıkları örmede, en kolayı da hanım dilendi bey beğendi ;)
      Aminn, inşallah Filizcim, Allah hepimize ağız tadıyla neşeyle dolu iftarlar nasip etsin :)
      Öperim, sevgiler

      Sil

Yazın bi, lütfen yazın yaaa, merak ediyorum ne düşünüyosunuz ;)
Yorumunuz çıksın istiyorsanız eğer:
Blog sahibi değilseniz adı/url seçeneğini seçip ad kısmına adınızı yazın url kısmını boş bırakın, yorumunuzu postalayın, aksi takdirde, çok istememe rağmen gelemiyor yorumlarınız :)

Bunlar da var...

İlginizi çekebilecek bağlantılar.