Oğlan tarafı gelin alma'dan sonra damadın evine kızı getirir. Kapı önüne kız tarafınının genç erkekleri masa kurdurur, sandalyeleri koydurur. Sonra oturur ve hep birlikte masaya vura vura avazları çıktığı kadar bağırırlar "Hey hey horadinna, hey hey horadina, örtü serin nanayda" diye iki kez tekrarlayarak başlarlar isteklerini yaptırmaya. Bekletilince kızarlar "Bekletmeyin nanayda, çabuk gelsin nanayda" diye fırçalarını atarlar. Lalangadan tut (ki buna sizin oralarda krep diyorlar!) lalanganın balına, baklavaya, kuru yemişe, kahveye, suya varana kadar herşeyi önlerine isterler. Bunların hepsini damadın sağdıcı aracılığıyla yaparlar. Sağdıç çok bahtsızdır ama bunu bilerek sağdıç olmuştur zaten. Finalde su dolu bir leğene oturtulur ve başından aşağı çamurlu sular dökülür :))) Çook eğlenceli bir gelenektir. Bin yıldır yapılır, bin yıldır zevkle izlerim ben de :)) Instagrama küçük bir parçasını koydum ama buraya aktarmak mümkün olamadı maalesef... Keşke bir fırsatınız olsa da bu bizim köyün (laz köyü) adetini canlı canlı izleyebilseniz bir yerlerde...
Nefes aldırır insana geleneklerimiz, misal gelin çıkarken bahşiş için kapıya saplanan bıçak, gelinin kaynanasının evine girerken kapıda patlattığı su dolu testi. Testiden saçılan şekerler, paralar, çikolataları, bereketli olsun diye koyulan buğdayların arasından kapış kapış götüren çocuklar... Ben son aylarda en çok bu hafta sonu nefes aldım bu anlattıklarım sayesinde... Kına gecesi, gelin alma, horadina ve sonrasında nikah ile dedim ki "Şükür yarabbi!" güzel şeyler de var payımıza düşen, hep de olsun inşallah... Kuzenim evlendi çünkü, hem rahmetli amcam hem teyzem kızı, kardeş bildiğim Hilal, bizim köyden Halit ile evlendi, :) Çok çok mutlu olsunlar inşallah...
Düğünden kareler paylaşayım seninle sevgili okur...
Gelin arabası eski model pembe bir minübüs, bayıldım dekoruna, içinin konforuna :))
Fotoğraflar karanlık, hava da ne kapalıydı hafta sonu Yalova'da :( Bilhassa da Cumartesi günü, pazarın kapalı yerinde mahsur kaldık bir saat resmen. Nasıl fırtına, nasıl sağanak, ben ki severim böyle havaları, yine de ne çok korktum....
|
"Altı kaval üstü şişhane" konulu çalışmam :)) İncir peşindeyim, yeşilleri bitmiş ama kasım incirleri şahaneydi :) |
|
Kokulu üzümler, nasıl miss... |
|
KEÇE EVLER Bu son yaptığım evlerimi göstermedim di mi sana?
Evlerin yapılışını Youtube videosunda anlattım, İzlemek için tıklayın :) Abone olmayı da unutmayın. |
Not: Yüksek lisans dersleri başlıyor :(( Bu iki dönemde bütün derslerimi tamamlayıp, Haziran'a mezun olmam lazım, bu bakımdan sana da büyük iş düşüyor sevgili okur, geçen seneki desteğini yine esirgemeyeceksin diye umuyorum. "Allah zihin açıklığı versin" der misin şu fakir kuluna ;)
Dipnot: Kota koyuyorum yorumlara haberin olsun... Son postlarıma gelen yoğun ilgiden, yorum çokluğundan daraldım!!! Lütfen 10'u geçmesin gelen yorumların sayısı ;)) Elini çabuk tutan kazanır :)) Şaka bir yana görüyorum ki, bloglar eski itibarını kaybetti gibi, gelen yorumların azlığından anlaşılan bu. Ki aslına bakacak olursan, sen de biliyorsun, ben zaten şurada üç beş kişi sohbet edelim, yarenlik edelim istiyorum, kalabalıkta heyecanlanıyorum, takılıyorum, tekliyorum, samimiyeti çok kuramıyorum.
Kör olasın ig ve facebook mu demem lazım. Ki hakikaten kör olsun facebook :((
Kal sağlıcakla sevgili okur....
Muhabbetle...