boncuklu kalp etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
boncuklu kalp etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

29 Mart 2016 Salı

PATLICAN VE AĞAÇ EV VE KÖY VE YAPTIKLARIM VE BOHÇACI VE LAYLONCU VE ÇOCUKLUĞUM...

Türlü yapıyorum mutfakta dün akşam. Ki türlü için marketten alışveriş yapıp Ali Deniz'i okuldan alıp, saat 18.30'da evde olmuş bir kadının türlüye kalkışması ne kadar akıl kârı var sen düşün. Malzemeleri teker teker hazırlıyorum, et düdüklüde pişerken -ki çok da sevinçliyim sezonun ilk taze fasulyesini de yemeğe katacağım :) Radyoda çalan şarkılar hep pop, çünkü pop müzik kanalı ayarlı ve ben hep kendi kendime değiştirmeye niyet etsem de aylardır bir türlü elim varmıyor -ki bunun sebebi ziyadesiyle beceriksiz olmam teknolojik aletler konusunda, evet, bu radyo bile olsa.. Oysa istiyorum ki arada radyo bana  "Ben de gülemedim yalan dünyada"! diye Neşet Ertaş'tan çalsın... Rahmet olsun... Türkü güzel şey, insanın içini ısıtan, neşe veren bir "şey" :)  Ne diyordum, ben türlüyle meşgulken, adettendir diye en üste de koyacağım eser miktarda patlıcanı doğrarken, Ali Deniz koştu mutfağa "Anne telefonunda oyun oynayabilir miyim?" Ben henüz cevap vermeden, "Anne şu patlıcanı alabilir miyim?" "Napıcaksın patlıcanı?" -ki patlıcan da hakikaten alınası, parlak, fiyakalı, janti :) "Oynuycam" "Al ama geri getir biraz sonra, yemeğe koyucam" "Anne benim olabilir mi?" "E hadi olsun!" :))  "Anne bunun içi patlıyo di mi" "Yok oğlum patlamıyo!" Sapını kestik ve çok da güzel bir oyuncak oldu patlıcan :) "Nimet oğlum yerde sürükleme" dediysem de, Allah günah yazmasın, sürükledi araba niyetine :) Sonra bir ara su içmek için masaya bıraktı, "Anne masaya koydum, patlamaz di mi?" :))))) Patlamadı :) Yahu sahi yaa, kim koymuş ki patlıcana bu ismi? Nedir yani ;) Çocukların aklını karmankarışık eden bir zebze, zerzevat :) Sizin köye de zerzevatçı gelir miydi sahi küçükken! Bizim köye halen geliyo :) Yazın köydeyken, karşıki mahalleden kornasını duyan annem beni salıyor "Şu meydanda dur da, zerzevatçıyı kaçırmayalım, patates, soğan alalım" :) Alıyoruz netekim :) Sizin köye siz küçükken eskici de gelir miydi peki? Eski metalleri, uyduruk şeyleri verip siz de leğen, mandal alır mıydınız? Alıp da o çocuk aklınızla, sizin değil de annenizin işine yarayacak laylonlar için benim kadar sevinir miydiniz? Peki sizin köye bohçacı hiç geldi mi sevgili okur? Rahmetli teyzemin yaptığı gibi, müstakbel gelinlere çeyizlik, gecelik, sabahlık alınır mıydı? Sizin bohçacı da koccaman bir kadın mıydı? İki metre miydi benim çocuk gözümle gördüğüm gibi, peki yokuşlardan terler, terini tülbentine siler, bir bardak soğuk su ister miydi, o deli sıcak yaz günlerinde...
Patlıcan diyorduk di mi :) Bak sen geldiğimiz noktaya...
Köye gideceğiz hafta sonu :)
Geçenlerde babama dedim ki "Çocuklar için ağaçtan bi ev yapsan bahçeye"
Yaptı :) Vallahi yaptı, hem de ne güzel yaptı sağolsun :)
Çocuklar çok heyecanlı bu evde oynamak için,  ben de tabii :) içine malzemeleri hazırladılar bile götürmek için :)
Henüz tamamlanmadı, içinin dekorasyonu da eksik ama olsun, tamamlanınca yine paylaşırız :)

AĞAÇ EV

AĞAÇ EV

MİMAR/MÜTEAHHİT VE İNŞAAT MÜHENDİSİ  KENAN USTA :) 
 ***********
Yaptıklarımı sual edecek olursan ;) Basit, küçük procelerle geçti günler. Çoğunu ilk kez denediğim ve çok da zevkle yaptığım bir takım ıvır-zıvır ve fekat bünyeye fevkalade iyi gelen işler :) Buyrun lütfen...

HELLO KITTY KEÇE ÇANTA
Yapımı  Youtube Kanalımda :) Tam da şurada 

KEÇE GÖZLÜK KILIFI
Bunun da videosu yakında kanalda :) 

NAZARLIKLI ANAHTARLIKLAR  VE PAZEN KILIFI :) 

"B" MAGNET 

PERDE SÜSÜ-KALPTEN

ŞANS-MUTLULUK AĞACI MAGNET

E-BOOK KILIFI

OYUNCAĞI PATLICAN OLAN ÇOCUK MODELİ  :) 
KAL SAĞLICAKLA SEVGİLİ OKUR :)
MUHABBETLE...

Not: Ali Deniz'in okulunda çektiğimiz kese kağıdı videosu tam şurada izlemek istersen :) Abone olmayı unutmadan rica edicem :)
Dipnot: Projemi sual edecek olursan, 3'de 2'si tamam gibi, bitecek inşallah :)
Enbidipnot: Sen de ver eline çocuğun patlıcanı, kabağı, telefonla oynayacağına bırak zerzevatla oynasın :)

25 Aralık 2015 Cuma

ŞÖHRET GÖMLEĞİ ;)




Bitmeyen bir başağrısı yapmışlar sevgili okur :( 4 gün boyunca geçmez mi bi başağrısı! Haksızlık etmek de istemiyorum şimdi, yani ara ara bi geçer gibi oldu, bi sevindirdi ama uyudun uyandın, hooop tekrar :( İstanbul'un havasından dedi pek çok kişi, havada basınç varmış, başağrısı yaparmış. Ben de hava grubundan bir beter terazi olarak, lodostur, basınçtır feci etkileniyorum :( Al sana sanatçı ruhlu terazi. Ruhu sanatçı olsa nolur, kafası bi dünya olduktan sonra..
Sonra beni Ankara'da oturan pek sevgili arkadaşım Selcenim aradı dün akşam. Gittiği kurstaki watsapp grubundan bir arkadaşı bir fotoğraf yollamak suretiyle demiş ki "Arkadaşlar, arkadaşlar bu fotoğraftaki evlerden sipariş etmek isterseniz teyzem kızı size de yapar!" sonra Selcenim bir de ne görsün fotoğrafta, benim keçe ev magnetlerim. Demiş ki, e bunlar Esen'in evleri! Yani kısacık bir an şöhret sarhoşluğu içinde -ama ziyadesiyle kısacık bir an- sevinebildim, bi gururum okşandı, yalan yok! Ama sonra kadına ait verdiği instagram adresine bi bakayım ki ne göreyim, Selcen'in uyarmasına rağmen "Yol doğru yol değil, bu fotoğrafın sahibesi benim arkadaşım, ayıp yahu!" demesine rağmen, ve dahi "Sankim aynısını yapabilecek!" meailinde de konuşmasına rağmen sen kadın benim bir başka keçe ev magnetlerimin olduğu kolaj resmimi de kendine profil fotoğrafı yap! Yok artık dedim, oha dedim hatta ve az biraz müsaade eden başım yine tuttu!
Bin kere dedim, bir daha diyeceğim, instagramda, pinterestte, blogda, 10marifet'te her yaptığımın fotoğrafını paylaşıyorum ki, heveskâr arkadaşlara ilham olsun, fikir olsun. Hatta dediğim gibi daha önce de, isterim ki, bu vesileyle ev kadınları para kazansın da. Ama yani lütfen azcık bi emeğe saygı. Benim fotoğrafımı alıp da kimse kendi yapmış gibi göstermesin. Benim derken, hiç kimsenin yani!
Sadece şahıslar da değil kastettiğim, bakıyorum google amcaya, benim çantalar, cüzdanlar, gitmiş bir takım sitelere misafir olmuş. Beni hiç zikretmeden, kendileri yapmışlar gibi, kadın-moda siteleri güzelce araklamışlar. Tam olarak öyle işte, ve hatta çalmışlar! Uyarıyorum ama nereye kadar Sevgili Okur? Sen söyle şimdi Selcen demese ben nerden bileyim Ankara'daki kadının bu yaptığını?
Kadın uyarıldığı halde, profil resmini kaldırmıyor, benim yorum yazmamı bekliyor. Sonra kaldırıyor elbette, benim yorumumu da silerek.
Çok sıkıcı mevzular biliyorum ama yeminle, bak yeminle bi dahakine teşhir edicem, adıyla, sanıyla, hesabıyla.
Ben her fotoğrafa damga gibi adımı yazmak zorunda değilim. Üstelik orta yere yazmalıyım ki (ç)alamasınlar...
Böyle işte bizde mevzular ama madem ki şöhret gömleğini giydik bir kere :))) Hadi leyn, sana kaldı şöhret olmak :)) Kalmadı elbette ama ;)
Ne yaptın bu 10 günde dersen, çok bişey yapmadım sanki!
Dur bi bakalım bakalım, neler çıkmış ortaya ;)

Haa, dur bi Ali Deniz'den İnciler girsin burda devreye;
Erken yatağa giremeyen çocuğuma kitap okuyamıyorum haliyle ama pazarlık sıkı bücürde:
"Annne bi sayfa okuyalım mı, yütfennn!"
"Tamam hadi bi sayfa okuyalım, seç kitabı"
"Anne iki sayfa olsun bayii!"
"Tamam hadi iki sayfa olsun"
"Ama böyle böyle iki sayfa (yani dört demek istiyor)"
"Ay tamam, dört sayfa okuyalım Ali Deniz"
"Anne beş olsun bayiiiii!"
"zzzekakeakezzzzzz
Olur netekim, 5 de olur :)


YAKMA ÇİÇEKLİ BROŞ
Ne iyi oldu bu yılbaşı ağacı, yaptıklarım için ne güzel bir vitrin :) 

Yakma çiçek yapımını anlattığım Youtube videosu için tıklayın. Kanalıma abone olmayı unutmayın. 

KEÇE İSİMLİK
Çınar yaprağını süsledim azcık, Çınar bebek için kapı süsü hazırladım. Adı gibi uzun olsun ömrü, bahtı açık olsun, bütün çocuklarla birlikte... 

KALP'TEN
Youtube kanalı çekimleri için :)) Pek heyecanlıyım, bugün yarın açılır inşallah, haberdar edeceğim seni, bekliyorum ama bak :) 

KEÇE BATMAN MAGNET
Büyümeyen çocuklara :) 

KEÇE EV MAGNET
Ve finalde, bu az mahsullü elma ağaçlı keçe ev olsun :) 

Kal sağlıcakla sevgili okur, kulağın bende olsun :)

15 Aralık 2015 Salı

BAYKUŞLU MAGNET, ETAMİN KOLYE VE BONCUKLU KALP

Çok sevinmiştim ama boşuna sevinmişim. Olmadı,  meğersem o öyle değilmiş. Ama o günkü sevinmeyi de öyle çok sevdim ki, boşuna da olsa iyi ki sevinmişim o gün :)) Bir tam gece, bir yarım gün, yani toplamda bi 12 saat kadar haddinden fazla sevinçliydim :)) Sonra da bozuldum ama çok üzülmedim, çünkü çok ekstra bişeydi bu sevinç, yani bişey bekleyip de hayal kırıklığı gibi değil de, sürpriz bi sevinçti... Ay tövbeler olsun, bir türlü diyemedim yine diyeceğimi :) Öyle işte, çok sevindim sonra az üzüldüm. Halbuki çok sevinmenin tezat duygusu çok üzülmektir di mi, neyse işte, iyiyim hamdolsun, o geceden önceki gibiyim yine :))
Böyle böyle akıp giderken günler, bir bakmışım, bir sınavdan 100 almışım :)) İnanamazsın ama o açılmayan sunumdan da 95 üstelik :)) İftihara geçecek bu fakir kulun haberin var mı :)) Yok yani, boşuna şimdi seni de lüzumsuz bir umut tüneline sokmayayım, zira geçen iki dönemki notlarım bu kadar yüksek değildi, yalan yok! Ayol 44 yaşında YL okuyoruz şurda, ne bekliyosun ki, diploma töreninde ilk üçte yeralıp, kürsüde konuşma yapacak halimiz -vallahi- yok! ;) Buna şükür, biter inşallah önümüzdeki dönem, yani niyet o yönde, kalan son üç dersi ve bir de projeyi verdim miydi, al sana alttaki bilge baykuş misali eli diplomalı bir Esen :)


BİLGE BAYKUŞ MAGNET
Ben yaptım :) Hiç dikiş kullanmadan da güzel olurmuş keçe, vallahi oldu işte :) O kırmızı da nasıl güzel bir ton di mi, orjinal resimde kırmızı değildi, ben böyle uygun gördüm. Bak bakalım bir de Pinterest'teki kaynağına :)  

ETAMİN KOLYE
Deneysel şeylerle meşgulüm, elimdeki işler bitince, bende bir beyin fırtınası :)  Arkadaşım şimdilerde pek moda olan bu etaminli kolyelerden istedi benden. Ben de düşündüm o metal aparatlılar çok güzel ama değişik olsa benimki, mesela keçe çerçeveli gibi, işte ortaya bu kolye çıktı. Bursa ketenine işledim harfi. Sonrasında kenarlarını beyaz tutkalladım ve kestim, beyaz keçeye yapıştırdım ilkin, sonra da kenarlarını incilerle süslediğim çerçeve niyetine düşündüğüm şarap rengi keçeye :) Deri de ipe geçirdim, oldu mu sana etaminli kolye :)  Düşünsene bunu kokinalı yaptığımı ;) 

ETAMİN
Bu küçücük bir iş ama bu kadar küçük kasnakta da pek zormuş işlemesi, tecrübe ettim :)
O gözüken düğmeleri de dün English Home'dan indirimli aldım, pek mesudum :) 

BONCUKLU KALP
Neden bilmiyorum ama bu metale boncuk dizme işini çok seviyorum. Böyle kalp şekli vermeyi pek çok. Hele böyle bir de kokina kondurdum mu deli gibi :)
Ağaç süsü niyetine... 
BONCUKLU KALP
Ağaçta da böyle işte, görebilene aşkolsun ama olsun vallahi, yeter ki AŞK OLSUN

Onu diyorum işte, böyle bi çok sevinip, sonra çok üzülmemek de güzel, vallahi güzel :))
Kal sağlıcakla ;)


23 Temmuz 2014 Çarşamba

DOMATES DOĞRARKEN...

TELDEN ÇİÇEKLİ ÇELENK VE KALP
Domates doğruyordum! Söğüş, hemen arkasından salatalığa geçecektim… Mutfaktaki radyodan Mabel Matiz içli içli “Bu dünya ne sana ne de bana kalmaz!” dediğinde oluverdi her şey… Birden bire aklıma neler geliverdi, bayatlattığım ekmekler, pideler… Bazen bayatlatmakla kalmayıp, küflendirdiklerim ve atmak zorunda kaldıklarım… Yumuşayan domatesler, üşenmelerim yüzünden bir türlü buzluğa atamadığım… Sadece domates mi, bir türlü hamarat ev kadınlığını becerip de bezelye, barbunya vs. de koyamadığım…  Babannenin –şükür iyiye gitse de- içinde bulunduğu zor durum. Bu üzüntünün içinde geçen hafta layıkıyla üzülemediğime çok içlendiğim köydeki köpeğimiz Bahtiyar’ın ölümü..  




Her sabah Üsküdar’a yürürken yol üstünde gördüğüm onlarca Suriyeli çocuk, çocukların beton üstünde uyuması, gencecik anneleri, annelerin bir zalim yüzünden gurbete düşmeleri, vatan bildikleri yerden kuru betona mahkum edilmeleri… Televizyonda haber bültenlerinde gördüğüm Filistinli anneler-babalar, çocuklar, gözlerindeki korku ve acı… İŞİD belası yüzünden sürgüne-ölüme terk edilenler, en çok da günahsız çocuklar (Sahi ne oldu bizim rehinelerimiz, en küçüğü 11 aylıktı di mi? Unuttuk mu onları yoksa?) … 
Ali Deniz’e okula  götürsün diye yedek tişört alırken dolabından, ne kadar lüzumsuz sayıda kıyafetinin olduğu, bunun utancı… Ve dahi bunun gibi bir sürü elem, keder, sıkıntı, hepsi mi birden gelir insanın aklına, hepsi mi bir şarkıya, bir salataya sığar… 



Çocuklar ve koca kişisi salondayken ben mutfakta ağladım ağladım… Sonra yanıma gelen eşim dedi ki “Ne oldu sana?” Tamam o anda ağlamam bitmişti ama gözlerim yaşlıydı hala, soğan da yoktu ki salatada, yani azcık düşünse üstelerdi ama o benim “Yok bişey!” dememe inandı ve gitti… İyi de oldu bir bakıma bunları nasıl anlatsaydım ona… 

Ofisteki masamda yerini buldu kalbim... 
İçim zifir gibi bu günlerde, kör karanlıklardayım aslında, insanın insana bunca zulmünü ben anlayamıyorum,  kimin ne hakkı var insanı vatanından etmeye, bırak vatanından yavrusundan, ailesinden etmeye, nasıl verecekler hesabını, nasıl bu kadar korkusuzlar, hangi ara vazgeçtiler Allah korkusundan, kul hakkını hangi ara unuttular bilmem…

Bunlara rağmen ben hala, çiçek, böcek, kuş, kelebek, kalp peşinde…


NEHİR için... 

Böyleyken böyle sevgili okur....

Bin aydan daha hayırlı KADİR GECEMİZ kutlu olsun, hayırlar getirsin tüm dünyaya, huzur, barış getirsin...




Bunlar da var...

İlginizi çekebilecek bağlantılar.