26 Şubat 2015 Perşembe

HAFTANIN GÜNLERİ YEDİDİR YEDİ :)

İlkokul zamanlarımdan kalan bu şarkı olsun başlık bu sefer de, ne çok severdim ve hala da söylerim çocuklarıma yatarken :)
Masallar uyduruyorum onlara uyku öncesi, bayılıyorlar. Uyduruk uyduruk masallar ama ;) Ayten, Nurten, Gülten üçüzlerinin hikayelerini çok anlattım şimdi sıra geldi, Ahmet, Mehmet, Cevdet üçüzlerine :) Çok tatlılar, çok akıllılar ama... diye anlatıp duruyorum işte, misal inatçılıklarını, yaramazlıklarını, arada da lafı arkadaşları Ali Deniz'e getiriyorum, bizimki bir bozuluyor :) "Ali Deniz deme!" diye uyarıyor hemen ama nasıl merakla dinliyor görmeniz lazım, nasıl kıkırdıyor arada :) Sen nasıl masallar anlatıyorsun peki çocuklarına, ya da anlattın vakti zamanında?
Bazen her gün 1 saati onlarla uyku öncesi ritüellerle harcadığım için bozuluyorum, hatta itiraf edeyim, asabileşiyorum ama çok da keyifli oluyoruz o zamanlarda, öperek, koklayarak, gıdıklayarak güzel güzel muhabbetle geçen çok keyifli zamanlar.. Hem ne kadar daha vaktimiz var ki, büyüyorlar çabucak, kıymetini bilmeli di mi (en çok da di mi Elif!) 
********

Çılgın mı çılgın, tatlı mı tatlı bir baykuş peşindeyim bu sıralar :) 
Çok sevdiğim bir tanıdığımın portresi gibi :) Onu resmeder gibiyim etamine ;) Dolayısıyla baykuşları çok seven o dosta hediye olacak  bu iş ;) 
Bitirince gösteririm son halini ;)

ETAMİN BAYKUŞ PANO
Kaynak: Pinterest 

Yazdan Kalan'ın çektiği fotoğraflar şahane ;) Çağla çiçeklerini çekmiş bu sefer :) Ve ben o fotoğrafları görünce direk "Ne güzel paket kağıdı olur bu fotoğraflardan!" dedim :) Ki sen bilirsin ben bunu daha önce de yaptım :) Çektiğim çiçek resimlerini basıp, paketlemede kullandım ama billahi bu kadar canlı, bu kadar sevilesi değildi benimkiler :)
Bu fotoğrafları minik basıp, düz renkli paketlerimize not kağıdı da yaparız :)
Fotoğraflarını kullanmama izin verdiği için bir kez de buradan teşekkür edeyim Yazdan Kalancığıma :) Bi sorun, belki size de izin verir, kimbilir ;) Torpilli geldik deyin olmadı, deneyin şansınızı yahu :)

YAKMA ÇİÇEKLİ TAÇ VE TOKA
Ali Deniz'in sınıf arkadaşı Defne'nin doğum gününü unutmuşuz :( Ertesi gün götürdü hediyelerini Ali Deniz, yukarıdaki paketin içinde bunlar vardı işte :)
Sordum Ali Deniz'e verdin mi diye, dedi ki "Veydim, çok beyendi, üstüme atladı!" :))) 

Hava miss, ben de bizim terasta poz verdim böyle böyle :)
Sence benim saçlarıma ne oldu?
Yıllar önce pırasa olan saçlarım nasıl oldu da tam istediğim dalgaya kavuştu kendiliğinden?? Nasıl nasıl? Tamam çok istedim ama insanın saçı değişir mi yahu? Maşallah diyim de yine pırasa olmasınlar ;)
Ne kaldı geriye posta koyabilecek ;)
Elbette #kahvebahane fotoğrafları, buyrun öyleyse :)
KAHVE BAHANE
Kal sağlıcakla sevgili okur, muhabbetle.....

23 Şubat 2015 Pazartesi

BOHÇACI GELDİ HANIM :)

Kendimi biz çocukken sık sık gelen köydeki bohçacı kadın gibi hissediyorum. Çarşaf, havlu, örtü, etek, blüz, başörtüsü vs. satan, o sırtında taşıdığı bohçasına avm'lerdeki envai çeşidi sığdıran bohçacı kadın işte. İri yarı, esmer, altın liralı küpeleri olan, orta yaşlı, şalvarlı bohçacı kadının adı neydi, kaç gündür düşünüyorum ama bulamıyorum. Bizim köyün benimle yaşıt olan gençleri! neydi sahi adı!
Böyle düşünmeme sebep olan da bloğuma verdiğim "hobicigeldihanim" isminden çok memnun olmasam da, bana ilham olan o kadın gibi hissetmem son zamanlarda. Yaptığım işler çeşitleniyor çünkü. Bohçama ben de başta dantel, sonraları etamin, sonra keçe, biraz acemice yapılmış nakışlı panolar, sonra sonra yapma çiçekli kapı çelenkleri, yakma çiçekler, nazarlıklar, boncuklarla yapılan duvar süsleri ve nihayetinde bunların bazen biri, bazen birkaçı birarada işler! Daha neler girer o ummanlar kadar geniş bohçama bilmem...
Bunların hepsini ayrı ayrı çok seviyorum..Düşünmeyi en çok da, önce içimden içimden yapmayı, en çok o zaman heyecanlanıyorum çünkü...
Ve hep tavsiye ediyorum, dardaysanız, ruhen sıkıntıya düştüyseniz derhal bir hobi edinin. İlla ki vardır yapabileceğiniz bir şey, size zevk veren, enerjinizi arşa taşıyacak, sıkıntıdaki kalbinizi bayram yerine döndürecek bir iş illa ki vardır. Bir de bu gözle bakın, misal Pinterest'e, misal Instagram'a, illa ki bulun ve sonra deyin ki "Dünya varmış!" Kimbilir belki hem ruhunuzu genişletir bu meşgale zamanla, hem de cüzdanınızı ;)
Yaptıklarımı paylaşıyorum, yapılışını da anlatıyorum, soranlara sırlarımı, püf noktalarını da söylüyorum ki, birinin kalbine minicik de olsa dokunabileyim. Benim yaptığım şeylerin aynısını, benzerini yapmak için izin istemeye de gerek yok, görüyorum zaman zaman, rastlıyorum ama hiç bozulmuyorum şahsen... Çünkü herkes yaptığı işe kendi imzasını koyuyor zaten, çünkü "ellerimiz" farklı sevgili okur, benim güzel ellerim benim için yaratılmış ve onlardan çıkanlarla bir başkasının ellerinden çıkanların aynı olmasına imkan yok ki, kimi daha güzel, kimi daha az güzel :))
Neyse işte, ne diyecektim, bu "hobicigeldihanim", "bohçacı geldi haaa-nımmm" dan geliyor, bilenleriniz vardır, daha önce de yazmıştım sanırım, yine yazayım istedim...  Daha özgün bi isim bulsaydım diyorum bazen ama, olsun...
E buyur o zaman sen hafta sonunda çıkan işlere :)

KEÇE CÜZDAN
Ne zamandır cüzdan yapmamıştım, böyle ağaçlı, kedili bir cüzdan denedim bu hafta sonu... 


ETAMİN KİTAP AYRACI
Benden aylar önce kitap ayracı isteyen Elif'e hediye yaptım. Keçenin içine yerleştiriverdim. Kabul, klasik ayraçlardan olmadı ama varsın bu da sıradışı bir ayraç olsun :) 
ÇAY İLE PÜSKEVİT :)

HEDİYE PAKEDİ
Bu da ayracın pakedi :)
Ali Deniz'in odasında duvarda kütüphane var, böyle kocaman, iki duvarı kaplayan... Orda eski dekorasyon dergileri vardı bir sürü, hepsini attık :( Yani attık derken kağıt toplayan arkadaşlara verdik. Tamam sonuçta çöpe gitmedi ama üzüldüm biraz, çünkü ben onları tek tek tarayıp, böyle güzel fikirleri olan sayfalardan kendime bir dosya yapacaktım. Bilmem hangi evim için ama vardı yani öyle bir isteğim. Önce bi tarayayım dedim, baktım iki dergiyi iki günde ancak halledebildim, kıydım hepsine.. Neyse işte, yukarıda gördüğün pakedi de kalan bir derginin son sayfalarından yaptım. Çok da hoşuma gitti, keşke ayırsaymışım bari o sayfaları! Hayır ayır ayır da nereye kadar, yaşlanınca çöp ev olacak evimiz! Hayır bari bi 10 sayfa falan ayırsaydım! Hayır yaa, boşver iyi ki ayırmamışım, gazetelerin ilan sayfalarından yaparım ki ben paketlerimi :)


KEÇE KOLYE
Bir kolye yaptım, mor muskalı... 

KEÇE MUSKA
Muskası da tam olarak şöyle 

PORTAKALLI, KAKAOLU, ZENCEFİLLİ, TARÇINLI KEK


NE EMRETMİŞTİNİZ ŞEFİM :) 


Bu dantelleri çekmecelerden Semiciğim için çıkardım. Sen de gör ;) 
ARA DANTELİ
ANCHOR 70 numara :))
Ben işledim, metrelerce hem de :) Nasıl zevkli dantel ;) 

SIKI İĞNELİ TEPSİ ÖRTÜSÜ
:) Zor biraz bu, insanın parmakları acıyor o sıkı iğnelerde :( Şimdilerde daha kolay, daha yormayan işler peşindeyim, kabul gittikçe sabırda bir azalma var ama, hangimizde yok ki sevgili okur :) 


KAHVE BAHANE
Bu sabah çektim bu fotoğrafı, kedi hızla tırmanınca ağaca dikkatimi çekti. Upuzun da bir ağaç, yanındaki dört katlı apartmandan da anlaşılacağı üzere...
Nasıl bir hırs sendeki arkadaş! O Kuşa nasıl varacaksın, varsan da orda seni mi bekleyecek böyle, nanik yapar uçar gider, sen de nefes nefese kalıverirsin  ardından ;) 
YÜKSEK LİSANS BAHAR DÖNEMİ
Yalnızca iki ders alabiliyorum bir dönemde :( Cumartesileri arka arkaya iki ders! Fazlasına imkan ve ihtimal yok şimdilik :( Böyle olunca da azcık uzun sürecek ama varsın sürsün, n'apalım! 

MUTLU HAFTALAR OLSUN...

Not: Gördüğün gibi, hafta başı postu olmasına rağmen, gayet az ve küçük işlerle dolu bir post ;) Varsın öyle olsun, yaptığımız önceki böyük böyük procelere sayarız biz de :)

20 Şubat 2015 Cuma

Günlerin Getirdiği...

Aklımıza öyle bir kazıdık ki seni cüce şubat, daha da unutmayız. Haklısın millet olarak balık hafızalıyız ama emin ol bu yaşadıklarımız kolay unutulur cinsten değil...
#özgecanaslan hafızalarımıza kazındı, katillerin soğukkanlılığı, insanlıktan hangi ara bu kadar uzaklaştıklarına akıl sır erdiremediğmiz, vahşi, korkunç beter bir cinayete kurban giden güzel Özge Can... 
#nuhköklü hasretle beklediğimiz kara, "Yağmasaydı keşke!" dedirten, özgüveni tavanda bir manyağın canını aldığı, son anlarında "Lütfen rüya olsun bu!" diyen gazeteci Nuh Köklü, unutulacak gibi değil... 
Sana yazamadığım bu bir hafta boyunca ben döne döne olan biteni düşündüm, çocuklarımız için hep söylediğimiz "İyilerle karşılaştır Rabbim!" duasını tekrarladım içimden sürekli... 
Meclisteki sözde temsilcimiz olan vekilleri düşündüm sonra, adam kılığına girmiş acizleri... Saygınlığın kalmadığı meclisten başlayan şiddetin dalga dalga nasıl yayıldığını... 
Öfke kontrolü diye bir şey var sevgili okur, bu insan olmanın erdemi, sen ki eline, koluna hakim olamıyorsun, ağzından çıkanı tartamayacak kadar acizsin, o zaman senin tedavi olman lazım arkadaş, içinden gerekirse 100'e kadar say, gerekirse kelepçe vur o kırılasıca ellerine, misal adam tut parayla, de ki, "Bana hakim ol, ben kendimi bilmez bir manyağım, sen beni egelle!" de... Ne dersen de, ne yaparsan yap ama cana kastetme, öldürme, Yaradanın verdiği canı almaya kalkma, madem ki sen bir canavarsın, gir kafese yaşa orda bütün hainliğinle, tek başına, ölesiye.....
Nasıl geçer Özgecan'ın annesinin yarası, nasıl soğur, siyah başörtüsü nasıl beyaza döner? 
Nuh Köklü'nün arkadaşı nasıl nefes alır onsuz bundan böyle... Ben yedi kat yabancıyken son sözlerine bunca yandım, ailesi, dostları ne yapsın? 
Duaların en büyüğü yakınlarına, Hz.Eyüp sabrı diliyorum onlara... 

*******
Bana terapi bu elişleri, öyle ya da böyle azcık katlanılır kılan hayatı bu çul çaput işte :(((
Dilersen bak bakalım son dönemde yaptıklarım sana da iyi gelir belki... 


#aşkolsun

#AŞKOLSUN


SALINCAKTAKİ BAYKUŞ

KASNAKLI PANOLAR


2 Balık 1 Kedi Magnetler


Mutfak Faaliyetleri


Bunlar da diğer yaptıklarım, ettiklerim, kızlarla buluşmamızdan bir kare vs... 


#kahvebahane
Çok iç karartıcı bir post oldu biliyorum ama son olarak okumayanlarınız varsa, arşivden bulup Melis Alphan'ın bu yazısına baksın mutlaka...
Kadın cinayetlerinin böyle alt alta sıralanması nasıl da vuruyor insanı, nasıl da ben de bir "potansiyel"im bu ülkede dedirtiyor... 
Kal sağlıcakla sevgili okur... 

11 Şubat 2015 Çarşamba

Kasnaklı Keçe Panolar

Gelmediler, niye bilmiyorum ama bir daha uğramadılar. İsraillilerden bahsediyorum. Ne geldi aklıma sence de bu gogıl çevirisinin berbatlığından olmasın sakın!!! Ne biçim çeviri yapıyolar arkadaş, koskoca Google dersin ama :(( "Hoşgeldiniz, neye bakmıştınız acaba" falan demek istemiştim ama ne dedim ki acaba da böyle bi daha uğramadılar, kalplerini kırmadım inşallah, tüh yaa! Tövbeler olsun bir daha bu gogıla güvenip de ecnebi lisanda yazarsam ;)
Aman bakma sen bana, konuşuyorum işte abuk abuk ;) Ama ne diyeceğim bak, inşallah geçen postta öyle "kenara kaçıl, bi dur" falan dedim diye küsmedin bana! Küsmedin di mi? Sakın, aman gözünü seveyim, sensin aslolan, yeminle bak :) 
E bak o zaman şimdi kuşlu, baykuşlu panolarıma :) Bir arkadaşıma yaptım ve dahi bir baykuşlu daha yapacağım, onu da gösteririm ama bunlar nasıl olmuş sen asıl onu söyle bana :) 
Çok eğlenceli kasnaklı panolar, kompozisyon, düşünmek, süslemek vs. yeminle çok eğlenceli :) 

BAYKUŞLU PANO
Pazartesi gecesi kar gelecekmiş diye haber alınca evdeki bütün kar kış temalı aksesuarları topladım biraraya ve "hadi inşallah" dedim :) Dedim ve oldu da ;) Kar geldi yine, tutmadı ama olsun yağdı ya, tutar belki hem daha... 
AŞIK KUŞLAR PANOSU
Dedim ki bu panoyu Instagram'da paylaşırken "Düzde herkesin aşkı mükemmel zaten! Mühim olan yokuşta ne yaptığın şekerim?" Sahi yaa, Allah sınamasın ama dar zamanlarda rengini belli ediyor en çok aşk, bayır aşağı yuvarlanırken misal... Bunlarınki sağlammış ama bak, helal olsun ;) 

AŞIK KUŞLAR KEÇE PANO
Çok seviyorum kum boncukları, en çok da o yaprakların dibindeki gibi şeffaf olanlarını. Ve ne de çok yakışıyor bu renk yeşile.  Yani bu panonun en sevilesi yeri yeşil yapraklara yaslanmış boncuklar bence... 

KASNAKLI PANOLAR
Bu da yeni moda çıktı başıma, ne yapıyorsam eskisi, yenisi birarada kolajlamak böyle :)
Sana bişey diyim mi, ben o baharı ve kışı birarada yaptığım panoyu henüz geçemedim... 
KAL SAĞLICAKLA ;)

Not: Sevgili okur, ben  yazılarıma hala "nokta" koyamıyorum. Yani üç nokta, kimi zaman gençlik emaresi olarak iki nokta, ünlem, virgül hepsi tamam ama yeminle "nokta" ile bilmediğim bir derdim var benim :( Bil istedim bir kez daha...

9 Şubat 2015 Pazartesi

İntikam Soğuk Yenen Bir Yemektir :)) Keçe Çanta, Barış Sembollü Etamin Pano vs...

לום לי קוראים ישראליים
דואר להצביע שוב?
Bi dur sevgili okur yaaa!!! Bi az kaçıl Allahaşkına :) İsrail'lilere sesleneyim önce :)))) Sen nasıl olsa burdasın, ceptesin ;) Dur bi bakayım niye gelmişler bloğa 2500 kişi birden geçen perşembe akşamüstü sularında, bi öğrenelim, bakalım ne aramışlar, aradıklarını bulmuşlar mı? Memnun kalmışlar mı, bir daha gelecekler mi ;) İbranice sordum, elbet gelecekler tekrar, yanlışlıkla geldiler geçen sefer muhtemelen ama bi kez geldiler ya, ne yapmşım ne etmişim diye yine gelecekler. İsrailli Okur yazdım dikkatini çektiyse (Nerden çekecek ayol, İbranice mi biliyorsun ;)))!!) yani Sevgili Okur yazmadım, yazmam, o kadar da sana ihanet etmem, edemem, sensin sevgili olan, biricik olan ;) Onlar bir ordu şaşkın İsrailli :) 
Şaşırdım ama vallahi, 2500 sayısını görünce istatistiklerde "Bismillah, Allahım sen koru!" dedim bi, sonra gördüm ki İsrail dolaylarından, daha da bi şaşırdım.. Her neyse, geldiler ve reytingimi arttırıp gittiler işte, biz yine başbaşayız bak :) Uğurlar olsun ne diyelim :) 

KEÇE ÇANTA (İntikam Soğuk Yenen Bir Yemektir :)
Sıkıştırmışlar hain kediyi "Birlikten Kuvvet Doğar, gıdıklayalım arkadaşlar!" diyerek anasından doğduğuna pişman etmişler, gülmekten bayılmış hain kedi :)) 
Ali Deniz tutturdu "Kum Saati" acayip şeylerle oynuyor çocuğum. Misal salata kurutucu, içine doldurmadık şey bırakmadı, çevirip duruyor... 
O  bardak altlıklarının 4 tanesi 6 tl Teddy'de, haberin olsun :) BİM'de de 10 adet silikon çubuğuyla birlikte silikon tabancası 10 tl, ondan da haberin olsun :) Şekerleri de yazayım bari Şekerci Cafer Erol, zencefilli alma ama, çok ısırıyor insanın dilini ;) Diğerleri nefis, en çok da fındıklısını seviyorum :) 
BARIŞ SEMBOLLÜ ETAMİN PANO
Kaynak: Pinterest
(Dün öğlen başladım, gece bitti :)
Üstelik araya  da bir sürü başka mutfak faaliyeti vs. girdi :) 


Bunlar da yapılış aşamaları..

Yaptığım diğer barış sembollü işler de böyle ;) Doydun mu dersen henüz doymadım ;) 

Facebook ve Instagram'da hangisi en güzel dedim, yani yakma çiçekliler mi, ev aplikeliler mi, hayvan aplikeliler mi, herkes değişik bir şey söyledi ama en çok kedili ve zürafalı sevildi ;) 
Nasıl pis, nasıl pasaklı ama nasıl da vahşi bir güzel :) Sence de bunun gözleri Hülya Avşar'a benzemiyor mu, daha çok Fatmagül'ün Suçu Ne'deki haline?? 

Kahve Bahane :) 

BALKABAKLI TATLI
Kabakları soyup, küçük küçük doğrayıp, 1 çorba kaşığı su ile  düdüklüye koyuyoruz. 800 gr kabağa 200 gr. toz şeker ekleyerek, bir de çubuk tarçın ve dört adet karanfille önce 5 dakika kısık ateşte, sonra yüksek ateşte, kaynamaya başlayınca yani buharı çıkmaya demek istedim, 12 dakika daha pişiriyoruz ve tarçını ve karanfilleri çıkarıyoruz (ki ben birini bulamadım :( Blendırdan geçiriyoruz, un haline getirdiğimiz Eti Burçakların üstüne döşüyoruz. Refikanın Mutfağı (tam tarif linkte!)  üstüne de krema demişti ama ben ceviz koydum sadece. Pazartesi ödevi için okula gönderdim, bilmem sever mi çocuklar...
Böyleyken böyle sevgili okur, kal sağlıcakla, mutlu haftalar..
שלום :))))))))

Not: Mercimekli çorbayı Ali Deniz beğenmedi, diyor ki "Kalbim bu çorbayı sevmedi!" Ay ben senin o küçücük kalbini napayım şimdi :)) inşallah hep kalbinle seversin güzel çocuğum...
Dipnot: Okul açıldı, ne saadet yarabbim, Nehir kuzusu da bir heyecanlı, bir mutluydu, heyecandan dün gece uyuyamadı güzel kızım, hepsine bol zihin açıklığı diliyorum, kendime de :) 

5 Şubat 2015 Perşembe

KEÇE NAZARLIK, KEÇE BALIK VE DAHİ ÇOCUKLUĞUMUN KÜTÜPHANESİ...

Yalova'da gezerken çocukluğumda geziniyorum aslında. Okulum Atatürk İlkokulu'nun önünden geçerken 7 yaşıma ışınlanıyorum. Okulun yanındaki merdivenlerden çıkılan  kütüphaneye gidiyorum bir koşu. Elif de var yanımda. Araştırma, ödev için falan değil ama, onlar için zaten fasikül fasikül biriktirdiğimiz bi sürü ansiklopedimiz var ya zaten. Biz kütüphaneye masal kitapları okumaya gidiyoruz. Sayfaları yıpranmış, ayrılmış o güzelim Ayşegül Kitapları için, Atom karıncalar için... Kütüphanedeki kıvırcık-kısa saçlı, gözlüklü kadın orda hala, bize yardım ediyor zaman zaman... Biz içimize o eski kitapların kokusunu sindire sindire hafif loş kütüphanede ibadete gider gibi kitaplara koşuyoruz... 
80'ler postumda anlatmıştım aslında o ansiklopedileri, o günlerin moda olan şeylerini, onların toplamı işte benim ve benimle birlikte bizim neslin pek çoğunun hikayesi eder ;)
Gelelim yıl 2015, aylardan şubat, şubatlardan 5'e ;) Hava açık, güneşli, ılık ılık... Memnun musun dersen değilim elbet ;) Kar istiyorum yine, bir posta daha dolu dolu kar bekliyorum. 
Sana yaptığım son nazarlığı göstermek için burdayım şimdi ;) 

KEÇE NAZARLIK
Bu da  deli bir  nazarlık  işte, tıpkı Filiz Abla için yaptığım gibi :)
Belli bir nizamda dizdim ama bu kez boncuk ve keçeleri, iki keçe, iki boncuk ;)



KEÇE NAZARLIK

HEDİYE PAKETİ
İçinde nazarlık var :)

KEÇE BALIKLI DUVAR SÜSÜ
Ve bu balıklı süs de bir arkadaşımın çocuğuna hediye. Balık seven bir beyefendiye :) Umarım sever :)
İlk hali böyleydi ama gece uyudum, uyandım ve sabahın köründe ben bu balıkların kuyruklarını aşağıdaki şekilde süsledim :) 


KEÇE BALIKLI DUVAR SÜSÜ
Böyle daha iyi oldu di mi, azcık neşelendiler sanki :) 

#şiirsokakta
Yalova'da çekmiştim bu fotoğrafı ama sana göstermeyi unuttum, çok hoşuma gitti, sen de mahrum kalma istedim :) 

Böyleyken böyle sevgili okur, kal sağlıcakla...

2 Şubat 2015 Pazartesi

TATİLDEN GETİRDİKLERİM...

"İnsanoğlu kuş misali" ;) Döndük kürkçü dükkanına. Olsun, en güzeli insanın kendi evi, en konforlusu, en seni bileni, en seni anlayanı, avucunun içi gibi bildiğin kendi evin işte en sıviiti :) 
Giderken demiştim sana malzeme götürmeyeceğim diye, sadece kumaşlarımı götürdüm, yakma çiçek yaptım onlarla. Yalnız nasıl alışmışsam ne zor geldi bu çiçekler dışında kalan vakitlerimde boş boş oturmak anlatamam sana. Gazete, dergi (ki Evim dergisini bir günde tükettim!) kesmedi billahi. Demek ki neymiş, bir dahaki tatile hobi dolabımla birlikte çıkacağım :))) Envai çeşit malzememle ;)
Gerçi Yalova'dan da hem keçe hem boncuk aldım pek çok, e çünkü çok ucuz, İstanbul'dan aldıklarımın üçte biri fiyatına, özellikle de boncuklar ;)
İlk günler hava bildiğin şerbet :) Ilık ılık, misss ;) Aşağıdaki fotoğrafların en baştakileri işte o güzel havalardan, köyden, sahilden... Sonra biraz yağmur, biraz fırtına, en çok da lodos. Serseme döndürdü beni :( Geçen cuma işe geldim, dönüşte başladı lodos ama Allahtan gemiler çalıştı da dönebildim Yalova'ya, sonra da tüm hafta sonu iptaldi seferler, biz de mecbur karadan, körfezi dolaşarak döndük evimize dün... 
Yalova benim canım memleketim, çok ama çok seviyorum orayı, hep bir burukluk ayrılırken ama, mecburuz bi yerde di mi, sorumluluklar, çocuklar, doğduğun değil doyduğun yer sorunsalı vs... 
Gün gelir, devran döner inşallah sevgili okur... Lütfen dönsün (her manada!) Sahi yaa, ben o otobüste cumhurbaşkanını eleştiren adama "Saygısızlık yapamazsın cumhurbaşkanına!" diyen adama, misal tam da o ağzındaki pis sakızını camdan fırlatırken niye  "Bu haretetinle mi saygı dileniyorsun uyuz!" demedim ki :(( Sinir oluyorum bazen, yok adama değil, kendime en çok, niye tutuyorsun kendini, niye, niye, sen söylemezsen o söylemezse, bu hödükler ömür boyu böyle mi kalsın, kalsın da çoğalarak etrafımızı kuşatsınlar mı??? Söylemeli di mi, haklısın, ona da, sokaklara tüküren öbür öküzlere de söylemeli, her ne pahasına olursa olsun... Konuyla pek bir alakasız olacak ama bir de ön koltuğa çocuk oturtan kadınlara ve adamlara da, "Al çocuğu geç arkaya çabuk" demeli, bunu da mutlaka diyebilmeli... 
Of yarabbim, tatil anlatıyordum bak sinirlerim gerildi yine, tatile mi ihtiyacım var neee :))
E gel o zaman, bak bi bizim tatile ;) 

YAKMA ÇİÇEKLER
Bunları yaptım işte, nasıl neşeliler di mi ;)
Taç, toka, broş ve dahi çanta süslemesi olur ki bunlardan :) 




YAKMA ÇİÇEKLİ KOLYE
Ve uzun zamandır benden yakma çiçekli kolye isteyen Elif7e bu kolyeyi yaptım :) 

YAKMA ÇİÇEKLİ KOLYE
İnciler ne zarif di mi...



SEFERİ KUZULAR 

Ve işte köyde biz :) 



MİMOZALAR
Geçmiş Bahar Mimozaları'nı hatırlayanlar el kaldırsın ;) 


Kumdan Adam yapmaya çalışan Ali Deniz :)
Montunu çıkardı "Hava alacakmış" tamam çıkarsın ama ayakkabılarını da çıkarmak istemesin mi? Neymiş, kumda çıplak ayak gezilirmiş! Oldu, aylardan Ocak bir de! 


Sinemaya giden kuzular. Ömer abileriyle pek mutlulardı bu tatilde. Fırsattan istifade ben de, yıllaaar, yıllar sonra ilk kez tek başıma film izledim ;) Mucize'ye gittim, sevdim de, en çok muallimi sevdim, Talat Bulut'a bir kez daha hayran oldum Mutluluk'tan sonra ;) 

UĞUR MUMCU Unutmadık elbette, unutulur mu bin yıl geçse de... 


Ali Deniz'in garson abilerini hafiften sinir ettiği, buna mukabil toparlanıp çabucak çıktığımız Cafe :))) 

NAZAR BONCUKLARI

KEÇE NAZARLIK
Bu nazarlığı da dün akşam yaptım, eve geldikten sonra, iki arada, bir derede ;) 



Yalova'da kediler için yapılan konut projesi ;)
Ben bayıldım. hem bu yuvalara, hem de bu kedilere her akşam düzenli yemek getiren teyzeme...
Çok mühim çünkü yaptığı...
Can taşıyan her yaratılmışa saygı, sevgi gerek... (Bak gene otobüsteki uyuz geldi aklıma saygı deyince :((



KEDİ YUVALARI

BAHTİYAR (DI)
Bu bizim köydeki köpeğimiz Bahtiyar, geçen yaz onu kaybettikten sonra çıktı bu fotoğrafı. Karşı köyden bir avcıyı böyle kıstırmış ;) Hem güldürdü, hem hüzünlendirdi, Bahtiyar bizim için çoook özeldi. O gitti, arkasından çok kısa bir zaman sonra, aynı Bahtiyar'a benzeyen bir köpek geldi, kendiliğinden ama, geldi bahçeye yerleşti. E o da genç Bahtiyar oldu, mutlu mesut yaşıyor :)

Sahi sende ne var ne yok Sevgili Okur ;) 
Kal sağlıcakla, mutlu, musmutlu geçsin yeni haftan... 

Bunlar da var...

İlginizi çekebilecek bağlantılar.