DOĞUM GÜNÜ ÇOCUKLARI-YAKMA ÇİÇEKLER EŞLİĞİNDE

Kediler bıyıkları kesildiğinde dengelerini sağlayamazlarmış ya hani? Hani sahi? Öyle di mi, duydum du bir yerlerden ama?  Ben de öyle dengemi şaştım sevgili okur bir süredir, yani tam olarak 3 haftadır ;) Nerdeyim, ben kimim, nasıl hareket etmem lazım, hangi durum karşısında ne tür bir tavır takınmalıyım, alttan mı almalıyım, yoksa bilakis horozlanmalı mıyım,  bilmiyorum. Avare avare yaşıyorum. Nerelere gitti benim Susanne'm??? Neden yazmıyor artık Hürriyet Pazar'da? Kaç haftadır ha bu hafta çıkar, ha önümüzdeki hafta döner diye bekliyorum ama nafile :(( N'aptın Susanne Miller'e Hürriyet??? Var mı böyle bir hakkın? Bizi alıştırdın her hafta kadının son derece isabetli son derece öğretici burç yorumlarına, şimdi mahrum bırakıyorsun. Ne olacak peki benim bu halim??? Ben gittikçe daha da şaşırırsam rotayı bunun hesabını çocuklarıma kim verecek? Kim? Sen mi Hürriyet, sen mi Sedat Ergin??? Bak buradan uyarıyorum, Susanne Miller tez vakitte geri dönecek ya da bana özel danışmanlık yapacak :)))) 

Sabah sabah yaaaa!!!

Yazmadım, yazamadım! Yazamadığım zamanlara sığdırdığım herşeyi serdim şimdi işte önüne, ki bunların içinde iki doğum günü de var :) Biri benim 44 yaşa erdiğim geçen pazartesi olan doğum günüm ve bir de Ali Deniz'in okulunda, gerçek doğum gününden iki ay sonra yapılan doğum günü :) 

Resimler sıralı değil, bir öyle bir böyle, bir o tema, bir bu tema, affına sığınıyorum, başlayalım mı?

YAKMA ÇİÇEKLER
Çiçek yakmaya devam, hiç bıkmadığım işlerden biri çiçek yapmak. Yaptığım bu çiçekleri değişik yerlerde değerlendirmek. Bu hafta yaptıklarının bir kısmı bunlar... 

ISLAK KEK
Çok basit bir tarif bu, az malzemeli,bol lezzetli bir kek :) O gördüğün kupa da Nehir'in aslında, konu mankenliği yaptırdım. Contesse diye bi dükkan açıldı, Esse'nin dükkanı, işte ordan aldık, pek çok güzel başka mutfak malzemesi ile birlikte :) 

KEÇE NAZARLIK
Çok oldu aslında bu nazarlığı yapalı, sana göstermiş miydim bilemedim. Bu arada bir tarafı uzun olan kısmı düzelttim çok şükür. Bir şeyi yapmak değil ama sonra dönüp düzeltmek çok yoruyor beni! Seni de di mi?

BEBEK SAÇ BANDI

YAKMA ÇİÇEKLER
Toplu halde de böyle şenlikliller işte :) 

TEMAMIZ KIŞ

Ali Deniz kum saatlerini çok seviyor. Bu pozu da kum saatinin boşalmasını beklerken çektik. uzun sürdü çünkü çok büyük bir kum saati bu. Mudo'da satılıyor. Ali Deniz'e söz verdim büyüdüğünde üniversiteyi kazandığı gün (inşallah görürüz o günleri) bunun gibi kocaman bir kum saati alıcam ;) 

AŞURE
Aşure ayına erdik çok şükür.  Benim ayrıntılı tarifle yine yapacağız inşallah, yine dağıtacağız, yine bereket, bolluk, huzur dileyeceğiz karıştırırken aşuremizi... 

Ali Deniz ne diledi acaba?

Sen o güzel başparmağınla hep sev benim yanağımı tatlı kuzum... 

Ali Deniz-Nehir

TARAKLI TOPUZ TOKASI
Bu tokayı da yeni yaptım, tomurcuklu uzun bir taraklı toka, ben çook sevdim, saçımda görün istedim... 

AŞK VE KALP MAGNET
Yeni uydurdum bu modelleri, biliyorsun AŞK  duvar süsü yapmıştım daha önce, bu sefer yanyana koydum harfleri ve magnet yapmak istedim, çok da sevdim bu modeli...
Kalpler de çook kolay, çok zevkli... 

DOĞUM GÜNÜ ÇOCUĞU
44 diyorum yahu, KIRKDÖRT...
Leyyabag'in çantası da kendime doğum günü hediyesi oldu :) Çok da şahane oldu :) 

DOĞUM GÜNÜ İKRAMLARI
Bu kadarcık hepsi çünkü hamur olmadı,olsaydı şokellalı açmalar yapacaktım. Mutfakta iyi değilim hiç, ne yazık ki böyle ama elimden geleni yaptım yine de.  Kaplumbağa şekilli makarna salatası (ki o üstündeki salatalıklar heryeri kaplamalıydı) çikolatalı krep ve süslü marşmelovlar. Çocuklar elbette en çok marşmelovları sevdi :)  Granül olarak satılan çikolatayı erittim, çubuklara sapladığım marşmelovları önce çikolataya sonra o renkli çubuklara batırdım. Bir büyük tepsinin içinde yaptım bu işlemleri. Çubukları da tepsinin her yerine yaydım, bulayıp üstünde de bıraktım ki kurusun... 

YAKMA ÇİÇEKLİ TAÇ

YAKMA ÇİÇEKLİ SAÇ BANDI
Bu bant da bebek saç bandı ama esasen bu kadar büyük bir bant olmaz, ben böyle bir kombini hep yapmak istiyordum, kısmet bu tacaymış. Ne zarif di mi...
Yakma çiçek yapımını anlattığım youtube videosu için tıklayın. Kanalıma abone olmayı unutmayın. 

ALİ DENİZ'DEN İNCİLER, GELİN TACI VE YAKMA ÇİÇEKLER EŞLİĞİNDE

Hatırlıyor musun Nehir'den İnciler'i? Ne çok yazardım onun sözlerini, unutmayayım diye, seni de şahit ederek tüm minik minik hikayelerimize anlatır dururdum. Ne iyi etmişim, şimdi elimdeki kitapçığa bakıyorum bazen, resimlerle süsleyerek bastırdığım kitapçığa. Nasıl da unutmuşum o güzel sözlerini, komik hallerini... Sen de yazıyor musun, hep demiştim sana, sen de yaz mutlaka, söz uçar yazı kalır diye, yaptın mıydı?
Peki benim öbür çocuğum ikinci çocuğum güzel çocuğum Ali Deniz için ne kadar az yazdığımın farkında mısın? Sevgili Okur olarak bu hususta sana hiç vazife düşmüyor mu? Neden uyarmıyorsun bu fakir kulunu peki? "Neden Ali Deniz'in hikayelerini okuyamıyoruz senden" diye hesap sormuyorsun? Bilmiyorum yani sanki seni bana karşı biraz soğuk gördüm. Bana derken bloğa elbette ;)
Ben ikinci çocuğum sevgili okur, benim bir de kardeşim var yani ben tastamam bir ortancayım. Ortancalığın ne kadar "orta" bişey olduğunu iliklerime kadar hissetmiş bir ortanca üstelik :(( O bakımdan meyve soyarken bile hak geçmesin diye meyvelerin yarılarını tabaklara eşit ayırırken, yani dileyim iki elma var ilkini soyup bir tabağa değil, yarım yarım iki tabağa, ikincisini de aynı şekilde yarım yarım iki tabağa, etti mi sana bir elma, ama o elma iki elmadan oluşmuş bir elma, böylece ne oluyor hak geçmiyor, belki o elma daha olgun, daha tatlı, daha sulu, niye aynı tabağa gitsin ki diye düşünerek (haklısın ben de bezdim yani bu cümleden, anlatımdan, çok özür!) hak geçmesin diye uğraşan bir kadınken neden peki Nehir'in 4 koca resim albümü varken, Ali Deniz'in sadece 1 albümü var diye düşünüyorum bazen (yok bu hususta sana bir sorumluluk düşmüyor, bu tamamen benden kaynaklı!) neden baştan misal 3 sene güzel güzel bastırırken Ali Deniz'in resimlerini, sonra sonra hapsettim bloğa ve bir kısım sosyal medyaya :( Yarın bir gün bu çocuk demeyecek mi (gerçi erkekler çok şükür bu tür şeyleri pek de umursamıyorlar, duygusal değiller çok) "Anne nerede benim çocuklarıma göstereceğim albümlerim? Hani hani!"
Bu vesileyle dünya tatlısı kuzularımın arasında hak geçmesin faaliyetlerime devam ederek Ali Deniz'den İnciler'e devam etmeye karar verdim.
Hadi o zaman azcık anlatayım ;)

*********
Okuldan gelen Ali Deniz elini kalbine koyarak,
"Anne Atatürk kalbimizde di mi?"
"Evet oğlum kalbimizde"
"Kalbimizde yaşıyo di mi?"
"Evet, kalbimizde yaşıyo"
"Ama bi keresinde de ölmüştü di mi?"
*************
Ertesi gün aynı diyalog tekrar, bu kez sonu şöyle bitti
"Anne Atatürk kalbimizde diye böyle tik tak atıyo kalbimiz di mi"

**********
Diyorum ki,
"Sen bu sene anasınıfısın, seneye de büyük okula gideceksin, 1. sınıfa gideceksin"
Heyecanlanarak, gözlerini kocaman açarak;
"Yatcaz kalkcaz, o zaman yani???"
:)))))

*********
Peki bu hususu da netleştirdikten sonra son bir hafta yaptıklarımıza bakalım mı bi?

NEDİME TACI
10 tane taç var bu fotoğrafta :) Yanlış görmedin bir de oklava :) Oklavayı kesebilirdim buraya eklerken ama istemedim, kamera arkasını da gör istedim :) Biraz da Zerrin Tekindor'un güzelim resimleri aradan göz kırparken kıyamadım açıkcası :) 

NEDİME TACI
Elimde kırmızı renge dair ne varsa bu taçlara gitti :( Çok bedbahtım :((

YAKMA ÇİÇEK
Ve bu çiçekleri yaptım.
Sonunda renk renk organze kumaş satan bir dükkan buldum ve her renkten aldım :)
Vardım eve ve bunlar çıktı işte. O akşam instagram yıkıldı, bildiğin yıkıldı yani! Hatta ig yetkilileri, "trafiği altüst ettin, bi dur bacım!" dedi :) Yok be yav, ama çok ilgi gördü -ki bunda çiçekleri yakarken koyduğum bir videonun etkisi büyük-

YAKMA ÇİÇEK
Sonra dediler ki "Nerede kullanılır bu yakma çiçekler" Ben de bu ve alttaki fotoğrafla gösterdim benim nerelerde kullandığımı ;) 

YAKMA ÇİÇEK
Aslında tamamen kişinin yaratıcılığına kalmış, ben bu yaptıklarımı hep kendim tasarladım, düşündüm, yakıştırdım.
 Sen kimbilir nerelere yakıştırır, ne güzel şeyler ürestirsin ;) 

YAKMA ÇİÇEKLİ TAÇ
Ali Deniz'in arkadaşının doğum günü için yaptım bu taç ve tokayı, ne güzel bir takım oldular di mi, ne zarif :) 
Yakma çiçek yapımını anlattığım Youtube videosu için buraya,, taç yapımını anlattığım video için buraya tıklayın. Kanalıma abone olmayı unutmayın. 

Eee, bizde durumlar bu minvalde, sende ne var ne yok?
Mutlu geçsin hafta sonun...

Not: Yakma Çiçek yazan başlıkları tıklarsanız sizi bu çiçekleri nasıl hazırladığım posta alır götürür ;)

İKİLE MERKÜR ;)

Geçen sene bundan bi ay bi gün önce sonbahar güzellemesi diye bişeyler karalamıştım, o geldi aklıma, bakmadım da ne yazmışım diye ama abuk bir yazıydı azcık, işte tam da şurada  sevgili ve de meraklı okur... Nereden çıktı dersen ruh halim çok abuk bu aralar yine, hayır Satürn biz Terazileri yıkıp geçeli de çok oldu ama Merkür efendinin gerilemesinden midir nedir, nedir sahi??? Lütfen aranızda bir de astrolojiye meraklı birileri çıksın, lütfen yani biri de derdime derman olsun. Bıktım bu terazilikten, 43 sene sevdim, 44'e tastamam 10 gün kala bıktım arkadaş! Hava grubuymuş! İstemiyorum belki, belki ben bütün havalardan, havadaki gezegenlerin tafralı, atarlı hareketlerinden etkilenmek istemiyorum. Belki ben artistik bir burç yerine, sanatçı ruhlu bir burç yerine alelade, sıradan .... (yazmadım burayı üstüne alınırsın sen şimdi diye, sen koy işte oraya kendi burcun dışında, uyuz olduğun burçlardan birini!) olmak istiyorum...
Ki o Satürn  neydi öyle allahaşkına, tam 2,5 (3 müydü yoksa) yıl bezdirdi terazileri..
Ne diyosun, sen de terazisin ve bu saydıklarım, anlattıklarım hiç seni bağlamayan, sana bu türden etki etmeyen şeyler mi gerçekten de? Kimsin ki sen, belki de gerçek bi terazi bile değilsin, öyle olsan böyle olurdu :(( Ya da ben değilim belki de gerçek terazi!
Beterim yani sevgili okur, dünyanın derdi, tasası, gamı yerleşiverdi bu aralar yüreğime...
Memleketin haliyle başladı aslında, çünkü bu öyle bi illet ki, Haziran'dan beri yavaş yavaş uyuşturdu, moralimizi bozdu, yıktı viran eyledi güzelim bağ-bahçemizi... Ve birkaç gündür farkettim ki, yavaş yavaş kanıksıyoruz olan biteni, kükrerken olanlar karşısında (en çok da sosyal medyada) şimdi sesler mırıl mırıla döndü, tepkiler azaldı, korkarım alışıyoruz :((
Hazır sonbahar da geldi, ciğerime işleyen, bunaltan  sıcaklar da gitti, terlik giymeler, "sabahları şemşiye alsam mı" ikilemleri, "üstüme bi mont alayım" lar da başladı ama bilmiyorum yani, pek feciii.. Niyetim seni de daraltmak değil asla ama lütfen bana yalnız olmadığımı söyle, bu sıralar ama özellikle de bugün pek bir daraldın di mi sen de?
Neyse akşamki yüksek lisansın ilk dersi iptal oldu da azcık bi ferahladım ;)
Bayram tatilinden (kutlamadım di mi senin bayramını da, yazıklar olsun bana, şimdi desem "geçmiş bayramın kutlu olsun sevgili okur, nice bayramlara") fotoğraflar gösterecektim sana, dur göstereyim bakalım, azcık havamız dağılsın... Dağılsın di mi ;)

Gördüğün üzere hep kahve resimleri, hiç kahve sevmezken ben, bu #kahvebahane resimleri yüzünden kahve sever oldum :)

Dur başka resimler de göstereyim sana :)
Misal yeni zarif taraklı tokalarımı :)

Taraklı Toka
Ne zarifler di mi ;) 

TARAKLI TOKA

Taraklı Toka
Bu da saçımda duruşu ;)
Hazır saçlarım uzamışken takayım ben de ara ara :)

İki keçe kutu yaptım sonra, ne kutusu diye sorma çünkü sana "çok amaçlı" derim :)  Varsın hediye ettiklerim düşünsün ne kutusu olacaklarını :)

KEÇE KUTU

KEÇE KUTU
Bu kutuların yapılışını 10 Marifet'in şu videosunda anlatmıştım, denemek isteyenler varsa ordan bakabilir, çok basit zaten yapımı :)

Son olarak akşamki kestaneye seni de davet edeyim :) Çocuklar yemedi, ne acayipler di mi, insan mis gibi kestane kebaba hayır diyebilir mi? Şayet derse ona "normal insan" denebilir mi? :)) Bol bol yedim ama ben, nefisti :)

İyi geldi bak konuşmak :) Senin de içinde böyle sıkıntı olduğunda anlat bana e mi, ben de seni böyle can kulağıyla dinleyeceğim, söz :)

Kendime Not: Dönüp okudum da şimdi geçen yıl ki yazıyı, harbiden aynı ruh hali, pesss....