Hayat zor sevgili okur, hayat cidden çok zor, misal ben, akademik kariyerime yoğunlaştığım şu günlerde, hobilerimi, keçelerimi, etaminlerimi, motiflerimi ihmal ederek kendimi ders çalışmaya verdiğim şu günlerde, gözümün önünden hiç ayırmadığım kitabımı tam elime alıyorum, Ali Deniz bücürü koşa koşa gelip, elimdeki kırmızı kalemle, kitaba saldırdığı gibi, başlıyor karalamaya , tam kurtarıyorum ondan, Nehir sesleniyor "Anne Köpüş hasta oldu, ilaç vermemiz lazım" Tüh tüh, dersin sırası mı şimdi, dur bakalım Köpüşcüğün nesi var :) (( Sonra kendi kendime "Dur diyorum, çocukla olacak iş değil bu, sen azcık bi motif yap, ya da minik bi keçe işi falan, hani en kolayından! Çocuklar uyusun da öyle çalışırsın rahat rahat, çayını içerken ;)" Çocuklar uyuyunca, alıyorum kitabımı elime, karşılıklı çaylarımızı içerken, koca kişisinden bir takım sesler geliyor, ben kendimi o kadar kaptırmışım ki ders çalışmaya (yeminle zevkle çalışıyorum, dualarınız kabul oldu sanırım, teşekkürler :)) Ben de sizin için dua ediyorum ;) Allah gönlünüze göre versin diye hem de) pek algılayamıyorum söylediklerini; yatak başı diyor, baza diyor, yatak diyor, Bellona diyor, kampanya diyor. Arada onaylama sözü falan söylüyorum tabii, sen bilirsin gibi, nasıl istersen gibi, bakarız gibi ama tatmin olmuyor, sahici cevaplar istiyor e bu sefer konsantrasyonum bozuluyor :((( Zor yani sevgili okur, ders çalışmak iki çocuklu, evli ve çalışan kadına zor ama azimliyim ;)
1- Pembe Camekan'dan sipariş ettiğim keçeler geldi, tam 20 renk, çok güzel tonları di mi? Geldiği gün bunları böyle Nehir dizmiş, dükkanına koymuş, ben de müşteri oldum, oyun oynadık güzelce;) 2- Nehir'in yatak örtüsünün son hali, yani şu andaki kararım yatak örtüsü yönünde, bu fikrimden dönme hakkım saklı elbet ;) 3- Bunlar benim nazar boncuklarım, ne çok seviyorum onları bir bilseniz, aklımda keçeyle karışık bi proje var ama daha olgunlaşma aşamasında... 4- Bu da minicik lavanta yastığım (bu sefer sahiden lavanta koydum içine silikonla karışık, mis gibi kokuyor :) Bu yastığı yapmak abartısız 10 dakika ;) Su taşı sever misiniz, benim çocukluğumdan bir hatıradır, bu yastığım sapını su taşı yaptım, hem de pembe :)
Bu arada bir sıkıntım var dostlar, büyük bir sıkıntı hem de, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde indirim vardı ya kozmetikte, hem Migros'ta hem de Gratis'lerde :( Olmaz olaydı, görmemiş gibi, sanki bedavaymış gibi aldım kremleri, temizleyicileri, şimdi cildimde arkası gelmeyen, biri bitmeden öbürü başlayan sivilceler :( İşin kötüsü, 4 değişik şey var yeni kullanmaya başladığım ve hangisi dokundu bilemiyorum :( Onca da para verdim onlara -ki bana müstehaktır, geçen sene de Migros'tan aldığım ikisi bir arada, %50 indirimli kremleri açmamıştım bile, birini anneme verdim, birini de Fahriye Abla'ya- napmalı, şimdi her sabah akşam banyo rafındakı uyuz şeylerle bakışıp duruyoruz, bi dile gelseler diye gözlerinin içine bakıyorum, dile gelip de söyleseler hangisi beni bu hale koydu diye :(
Hayır, dedim ki kendi kendime, "Yaşın oldu 41 (ay hesabı yapıyoruz şurda arkadaşlar, yıl değil!!!) bak millet yaşlanmamak için neler yapıyor, sende bi icraat yok, gece kremi falan alsana, bi denesene, belki sen de hadi 10 değil bi 5 yaş gençleşiverirsin :)"
Biliyorum sizin de şu an içinizden geçirdiğiniz gibi "Her yaşın ayrı güzelliği var" ve derdim yaşlanmak değil arkadaşlar, yeminle, istediğim sadece "Kaliteli Yaşlanmak" misal Ajda Pekkan gibi :))) Olmadı mı, iyi örnek veremedim mi, e o da bi insan evladı değil mi :)))
Haklısınız bana müstehak :) Peki var mı gözaltı morluklarına bi öneriniz ;))) Gerçi o da babamdan miras ama belki vardır bir hal çaresi....
|