20 Şubat 2024 Salı

CEMRE DÜŞTÜ



 

Ruhumun havaları bulutlu ⛅️ biraz da kapalı ⚡️ bu aralar ama bu durum cemrenin düşmesine sevinmeme mani değil elbette 🙃Bugün havaya düşen cemrecim, 20’sinde toprağa ve son olarak 27’sinde suya düşecek. 

Dünyada şaşmayan, hiç yanıltmayan, zamanını kollayan, es geçmeyen tek şey doğa sanki. Vakti saati geldiğinde, bir bir gerçekleştiriyor döngüsünü. Cemreler tek tek düşerken, her biri kalbimize de düşse keşke. Böyle küçük küçük çarptırsa kalbimizi, havayı, toprağı ve suyu ısıttığı gibi ısıtsa içimizi, hoş eylese 😊 

Ne var peki başka böyle şahaneli? Misal #marteniçka var 1 martta. Şubatın son gecesi, yıllardır yaptığımız gibi kırmızı, beyaz iplerle hazırladığımız bileklikleri dileklerle geçireceğiz bileğimize ve mart boyu, kırlangıç ya da leylek kollayacağız bileğimizden çıkarıp, meyve veren bir ağacın dalına asmak için. @oceannekizsevgisi Öceciğime selam olsun, blog zamanlarından, upuzun yıllar önce ilk ondan duymuş ve okumuştum güzel hikayesini marteniçkaların..

Sonra bahar bayramı, 21 Mart #nevruz gelecek 🌿🌸 

Sonra canım #Hıdrellez var 6 Mayısta 🌹Heyecanla, umutla, coşkuyla bekliyorum bu yıl da.. Hızır/İlyas kardeşler bu yıl da dokunacaklar ruhuma, biliyorum.. 

Kadim geleneklere, kutlanacak her şeye deli bir iştah var içimde. Sonsuz inanç besliyorum her birine.. Kocaman bir ağaç düşünün, her bir dalında bu yazdıklarım gibi özel ve güzel demler. Zamanı geldikçe her birine uzanıp payıma düşeni alıyorum ve her seferinde mutlulukla karşılıyorum geleni.. 

E madem cemreler geldi müjdecisi, bahar gelsin, hoş gelsin, hoşluklar getirsin… 

Not: Gözlerime senin kadar hayranlıkla bakan çok az gördüm yeminle Miçocum 💙




30 Ocak 2024 Salı

ÖLÜR İSE TEN ÖLÜR, CANLAR ÖLESİ DEĞİL..

 

Geçenlerde instagramda paylaştığım posta bi arkadaşımın yaptığı yorumdan hareketle, o gün de yazdığım üzere, öte aleme geçmiş bazı özel kişiliklerden bahsederken -di’li geçmiş zaman sanki haksızlık.. Arkadaşımın pek kıymetli annesi gibi babam için de bu böyle. Geniş ama gepgeniş zamanlara layık çünkü bazı şahıslar. Geçmişe hapsedilmemeli onlar.  Bedenen gitseler de, ruhen hep buradalar. Bu sebepten babamdan bahsederken, sanki yaşıyormuş gibi cümlelerim hep. Biliyorum yanlış ama hiç “rahmetli” de diyemedim babama. Dersem sanki sahiden gidiverecekmiş gibi hissediyorum.

Ölmek ne ki? Yunus Emre’nin felsefesindeyim ben. “Ölür ise ten ölür, canlar ölesi değil..” Yaptığıyla, söylediğiyle, bıraktıklarıyla, genlerinden bize geçenlerle, cennet bahçesiyle yaşıyor babam. Bahçesindeki meyvelerden yiyen kuşun, böceğin, yazın bahçeye kadar gelen, ayının, çakalın, tilkinin, domuzun rızkında babamın payı varsa, devri de daim olacaktır inşallah..

Bi özellik var babamdan bana geçtiğine inandığım ve belki de ennn sevdiğim özelliğimdir bu. Kalenderliğim! Oluruna bırakma, geleni olduğu gibi kabule gayretim, uzlaşmacı yapım, zamanla, yaşla, olgunlukla vardığım noktadaki “Bu da geçer yaHu”culuğum.

“Hamdım, piştim, yandım”da sanki hamlık kısmını geçebildim gibi hissediyorum çok şükür. Pişmek ve yanmak kısmet olur mu bilmem ama vardığım noktada bildiğim iyi ki Dersim’li babamın kızıyım ben..

11 Ocak 2024 Perşembe

BU HİKAYE SENDEN UZUN OSMAN-AYLİN BALBOA

 

“O günden beri kendime, kendimin en kral arkadaşı muamelesi yapıyorum anlayacağın. Acıkınca canı ne isterse onu ısmarlıyorum, bunalınca çıkıp bi hava aldırıyorum, kafası bozuksa içmeye gidiyoruz beraber. Ağlamaya başlarsa, bi komiklik yapıp güldürüyorum filan. Çok eğleniyoruz biz.”

E beni ve içimdeki kral arkadaşım diğer beni anlatmış ya Aylin Balboa “Bu Hikaye Senden Uzun Osman” kitabında.

Çok sevdim kitabı,  Storytel de dinledim. İlk olarak bu kitabı seçmem isabetli bir karar. Okuma konusundaki idolüm Şebocuğumun önerdiği kitaplar arasındaydı.

Yukarıdaki cümleye dönecek olursak, kendine en kral arkadaşın muamelesini yaptığında, sen ve içindeki sen pek mutlu. Üç günlük dünyada kendini acımasızca eleştirip, sürekli yermek, ızdırap çektirmek de bi tercih, bu şekil gereken özeni gösterip, iyi geçinerek, isteklerine kulak vererek krallar gibi yaşamak da.. Hayat tercihlerden ibaret. Bazısı benim gibi te en baştan seçer, şartlar ne kadar zor ve kısıtlı olsa da, imkanlar dahilinde krallar gibi yaşamayı, bazısı da yaşayıp gördükçe, olgunlaştıkça diğer türlüsünü bırakabilmeyi. Olsun öyle de, böyle de doğruya ermek çok kıymetli. Geç olmadan diyeceğim ama geç diye de bir şey yok ki. Her şey vakti saatine esir nihayetinde.. Hesaplaşmak ya da bir türlü hesaplaşamadığından uzun zamanlara yayılması insanın kendiyle sulh olabilmesi hayatının hangi evresine denk geliyorsa artık..

Nihayetinde okumak güzel, “Ah!” diyorsun. “Ne kadar da ben!” İlham alıyorsun bir de tabii. Yine kitaptan not aldığım şu satırların da güzelliği J “Aşktan, sevgiden geçtim. İnsanız, şefkate ihtiyacımız var Osman”

“İnandım kendime, inanır mısın? Onu diyorum işte, kendine inanırsan da kurtulursun Osman.”

Not: De ki bana, “Hadi gidiyoruz 90’lı yılların sonuna, Bodrum tatilindeki şu gencecik hallerine, yaşa baştan hayatını gönlünce.” Yok, istemiyorum, ne o yaşlara dönmek, ne de aradaki yılları tekrar yaşamak istemiyorum. Böylece, olduğum halime razıyım.




26 Aralık 2023 Salı

2023 BİTERKEN..

 Açık açık değil de üstü kapalı anlattım tam 3 yıldır yazılarımda. 2020 Kasım’da ilk covid geçirdiğimde ne oldu bana, nasıl oldu, neydi beni bu karara iten, bunu en iyi ben biliyorum ama istiyorum ki bana olan, benim başardığım, pes etmeden, ümitsizliğe düşmeden üstesinden geldiğim tüm eşikler başka kadınlara da kolay olsun. Benim arsız enerjim, neşem, ümitvarlığım, pozitifliğim nasıl işimi, yolumu kolay kıldı, dilerim ihtiyacı olmasın hiçbir kadının ama ihtiyacı olanın da işlerini kolaylaştırsın, zoru kolay eylesin. Bahsettiğim konu 18 yılın ardından boşanmak. Önceleri karanlık, karar verene kadar zifiri karanlık hem de. Karar verdikçe gün ışıması gibi yavaş yavaş aydınlanan seher vakti gibi serin ve ışıklı zamanlar.. Bir yazıda anlatmıştım, aslolan niyet etmek, karar vermek, sonrası adım adım o hedefe kararlılıkla yürümek. O oldu, bu oldu, istediğin gibi olmadı, kaldı hakkın diyelim. Kalsın, bırak! Bırak ama gönül rızasıyla bırak, aklın da kalmasın ki huzur seni bulsun. Sen vazgeçtikçe misliyle seni bulacak her ne ise bıraktığın, inan. Böyle oldu tam olarak!

Gelelim bu 3 yıldan benim kârıma. Bi kere gördüm ki, ben o eski ben değilim. Kabuğumu kırdım attım bi kere ya da hep dediğim o güzel, o huzurlu kozama artık ihtiyacım kalmadı ve terk ettim (Kozamı terk ederken de kendi kendime söz verdim, bir daha içine saklanacağım bir kozaya ihtiyacım olacak durumlara düşürmeyeceğim kendimi). Biraz zor olmakla birlikte sonrası misss.. Bakıyorum şimdi kendime, evvelden de mutluydum, ben evvel ezel hep genelde hep mutluydum zaten ama kendimin, yapabileceklerimin, gücümün farkında değildim. Farkına vardım ve barıştım kendimle. Kendiyle barışan, kendine güvenen kadın neler yapabilir, bir başkasına ihtiyaç duymadan, muhtaç olmadan her şeyi kendi kendine, güzelce, hakkıyla nasıl yapabilir biliyorum artık. Zaman zaman zorlanıyorum ama genele bakınca fena değilsin diyorum kendime... Bir yuvayı yeniden, sıfırdan kurmak, ev kiralamak, evin tüm ihtiyaçlarını tek başına karşılamak, eksikleri bi şekil tamamlamak, çocukları idare etmek, çalışmak, araba kullanmayla barışmak ve hatta çok da zevkle kullanmak. Bunlarla birlikte hayattan keyif alarak, dostlarla geçirilecek kıymetli zamanlar yaratarak yaşamanın hakkını vermek. Olan biten bu ;)

2024’ten beklentim, olduğu gibi, böylece ama sağlıkla, afiyetle, huzurla geçmesi.. Memleketin refahı ile birlikte her bir ferdine refah içinde bir yıl olsun..

Hoşlukla gel bakalım 2024 J

Not: Instagrama yazdığım bir yazı bu ve bundan böyle orada yazdıklarımı (eskiler de dahil) buraya ekleyeceğim ki arşiv olsun bana da.. 

Dip Not: 2024 için bir dileğim daha var esasen, Evliya Çelebi gibi ben de diyeceğim ki “Seyahat ya Resulallah” J Pasaportun hakkını verelim di mi ama :)








 

29 Mayıs 2023 Pazartesi

İYİLİK İYİDİR..

 

“Oynamıyorum, ver misketlerimi” diyecek halimiz yok. Üzerine düşeni yapmış insanların iç huzuruyla, “İyilik iyidir” diyerek yolumuza devam edeceğiz. Pırıl pırıl çocuklarımız var çünkü. Onların hatrı için enseyi karartmadan, umudumuzu yitirmeden yaşamaya devam edeceğiz. Yönümüzü olmayana değil olana, görüş hizamızı güzele çevirmeye gayret edeceğiz. Zor lâkin başka şansımız yok.

Üzgünüm çok, öyle böyle değil ama tünelin ucundaki ışığı da görüyorum..

İyi ki babam görmedi bu seçim sonucunu. Baba yaaa, sen gittiğinden beri, “İyi ki görmedin baba” ile “Keşke görebilseydin baba” arasında geçiyor günlerim..

Nehir’in dünkü gözyaşlarını “İyi ki görmedin baba” demek yerine, “Keşke görseydin”lerin çok olması dileğiyle.. Memleketin layık olduğu güneşli, aydınlık günlere, huzur ve refah iklimine kavuştuğu  müjdesini sana tez vakitte verebilmek dileğiyle babaçkimi..

Bunlar da var...

İlginizi çekebilecek bağlantılar.