"Bir gece, gecede bir uyku, uykuda ben"* Sesler geliyor derinden derinden. Bir çocuk ağlaması "Kayd, kayddd" Bir baba sesi "Ne istiyosun oğlum, anlamıyorum ki neyi söylediğini? Bu mu (gözlük temizleme bezi), bu mu (silikon çubuk), bu mu (beyaz bildiğin uzun mumlardan)... Çocuk "Ha-yıııyyyy!" "Kayd, kaydddd" Ali Deniz'in istediği şey, gece yatarken avucunun içinde sakladığı minicik bir karton, üstünde hayvanlar olan, öyle küçük ki, ancak minicik avucunun içini kaplayacak kadar. Koca kişisi bilmiyor çünkü onu uyurken eline aldığı karttan haberi yok. Bütün bunlar dün gece 2,5'ta cereyan etti, Ali Deniz çişe kalkıp, yatağına döndüğünde. Ben uyandım, aradım kartı, yatağının arkasına düşmüş, çektim yatağı ve buldum orda. Allahtan buldum yani, verilmiş sadakamız varmış ailecek ;) Çocuğum güzelce uyudu, sabah baktım gözleri yarı kapalı, yine kayd sayıklıyor, yine bulduk, yine yere düşmüş ama bu sefer kolay yere :) Ali Deniz'in bu uyku arkadaşlarıyla başımız dertte :(
*********
Ve sonra dedim ki, tavuklar, kuşlar, nakışlar azcık beklesin de ben evli bir çanta daha yapayım. Anlatmaya hacet yok di mi sevgili okur, öğrendin zaten nasıl yaptığımı, bir daha mı okumak istedin, e o zaman gel şöyle :)
Evleri kesilmesine hiç özenmeden, sıradan ve hatta "ne kadar yamuk, o kadar iyi" düsturuyla kestim yine, kumaşlarla süsledim, dantel, eskilerden kalma oyalar, artık minik keçeler, çiçekler, ne gelirse içinden, ne dilersen... Bu bakımdan çok seviyorum bu işi, size hep söylüyorum şurda pinlediklerimin görüldüğü tahtadan da görüldüğü üzere pinterest'ten çok besleniyorum (bunları ve başka kaynaklardan sevdiğim ne varsa onları göstermek, paylaşmak konusunda çok cömertim, ne varsa bildiğim nacizane anlatmaktan da, o yüzden dilediğini sorabilirsin, dilediğin zaman), çok ilham alıyorum ama şimdiye kadar yaptığım hiç birşeyin bir eşi yok internet aleminde (ya da ben mi öyle sanıyorum sevgili okur, ille vardır di mi birebir olmasa da benim yaptıklarıma çok yakın bişeyler???) yani bir örneği önüme alıp da hiç aynısını yapmadım (yapmadım di mi, dur bir daha düşüneyim, yok gibi sanki, yanıldıysam da peşin bir "pardon"), istedim ki yaptıklarım tamamen bana özel olsun (böyle de yazıyorum ama senin hevesini kırmak istemem sevgili okur, sen dilersen benimkilerin tıpkısının aynısını yapabilirsin, gerçi malzemelerin aynısını bulma şansın çok az ama yaparsan da hiç ses etmem, çünkü sen de göreceksin ki, yaptıkça yaptıkça ilham perileri üşüşecek başına senin de :))
Niye anlatıyorum ki bunları şimdi sana, ah bir bilsem sevgili okur, sana niye bu kadar çok anlatma meraklısı olduğumu, nedir bu yani, bi sus di mi, bi dur, yok, mümkünü yok!
KEÇE ÇANTA |
EVLİ KEÇE ÇANTA (Bak sana burda bir sır vereyim. Sevgili Filiz Türkocağı'ndan öğrendim. Etamin kumaşının akmaması için bir yöntem bu, ben bunu hem etamine hem bu çantalarda kullandığım kumaşlara uyguluyorum ve kumaş da etamin de kesinlikle akmıyor, iplikleri çıkmıyor. Kumaşa ya da etamin deseninin etrafına beyaz tutkal sürüyoruz (Nalburlarda var, mobilyacıların kullandığı tutkal) sonra bekliyoruz ki kurusun. Kuruduktan sonra kesiyoruz tutkal sürdüğümüz yerden, etaminde de bir kare bırakarak kesiyoruz. Kaskatı oluyor o zaman kumaş, tutuyor iplikleri. Aynı tutkalı kestiğimiz nakışı ya da kumaşı baka bir yere yapıştırmak için de kullanabiliyoruz. Yalnız bu kumaşları gazetenin üstünde tutkalladım ve maalesef gazeteye yapıştılar azcık. Sen gazeteye koyma ya da koyduktan sonra ara ara kaldır ki yapışmasınlar... Bir kez daha Teşekkürler Filiz Hanım'a bu güzel ve çok faideli bilgi için :) |
KEÇE EV Bunlar da güzelim evlerim :) |
Nedir bu formülleri ezber edebilmenin kolay yolu, bilen var mı içinizde? |
Pinterest'ten :) Bayıldım bu hobici kadınlara :)) |
Yılbaşından önce aklıma gelen fikir şuydu yarışma için: Bir bahçe, kar yağmış bir bahçe, bahçede iki çamaşır ipi direği, gerili bir çamaşır ipi, üstünde pek çok kışla ilgili desen, keçeden, etaminden, tığ işinden, kar tanesi, çam ağaçı, kışlık kıyafetler, geyik vs. Yapmaya çalıştım da, şimdi sana resmini göstereyim ama bu hiç içime sinmedi. O direkler üstüne bişeyler ekledikçe ayakta durmayı reddetti. Bir gece yarısı koca kişisiyle o direkleri misina yardımıyla sandalye bacaklarına bağladık ki durdurabilelim. Sonra fotoğraflar güzel olmadı, üstündekiler çok zayıf kaldı. Benim de hevesim kaçtı.
Sonra organizer yapayım dedim koskocaman, Nehir'in odası için. Her bir cebine kışla ilgili bişeyler işleyeyim, öreyim, keçeden desenler dikeyim istedim. O yaptıklarımı da çift taraflı bantla yapıştırayım ceplere ki, sıkıldıkça yerlerini değiştirsin Nehir. Siyah keçe aldım kocaman, çift taraflı bantları da aldım. Eve geldim ve organizer yerine o akşam siyah bir çanta yaptım o keçeyle :(( Hani şu evli çantalardan... Olmadı yani, nedir bilemedim bir türlü beceremedim, aklımdakini yapmayı. Olsun, ben yapılanları izlerken de çok keyif aldım ki zaten. Bir başka yarışmaya inşallah :)
* Özdemir Asaf'tan Özlem Şiiri'nden
BONUS
Kardeş Türküler-Bahçada Yeşil Çınar
(Nasıl hüzünlü bir türkü ve ben de hep türkülerin hüzünlüsünü seviyorum en çok...)
CUMA YA BUGÜN, VAR MI ÖTESİ, EN GÜZEL EN SEVİLESİ GÜN, KUTLU OLSUN,
HAFTA SONUNUZ DA MUSMUTLU :)
Not: Yok sevgili okur, sınavlar için dua da iyi dilek de istemiyorum gayrı, zira ben o aşamaları çoktan geçip, "Allaha havale" yolunda emin adımlarla ilerliyorum :(( Hayrolsun bakalım...