26 Kasım 2014 Çarşamba

Şiiişt!!! Sessizce Gel Sevgili Okur, Çekiliş Var :)


Öyle dedim başlığa ki, yine usul usul olsun bu çekiliş, yine kendi aramızda ;) Ya ne sevgili okur, ne demeliydim sana! Git beni Face'de takip et, bir de ig'de bul, çekilişi duyur, Google+ da 10 kez duyurmazsan hatrım kalır mı? Yok artık ayol! Onu herkes yapar, ben de zaten çekilişi sana yapıyorum o yüzden, o yüzden sessizce gel demem :) İstiyorum ki, beni canı gönülden takip eden, yorum yazan, ya da bazen üşenip içinden içinden yorum yapanlara ama ille de merak edip okuyanlara olsun bu çekiliş ;) Varsın takipçi sayım artmasın, tıklanmalarım milyonlara varmasın ama lütfen hediyelerim de yabancıya gitmesin yani ;)
Geçen postta benden çekiliş hediyesi olarak hobi malzemesi isteyen arkadaşlar, çantaya hobi malzemelerinden de koyacağım, yakma çiçeklerden de :) Onları şimdi gösteremiyorum ama çekiliş sonunda kargoya vermeden hepsine tekrar bakarız e mi?
Benim bloğumun doğum günüymüş sana çekiliş yapalım mı dediğim gün biliyor musun? :) Unutmuşum ama nasıl güzel tesadüf olmuş :) Ne derler eskiler? Hissi kalben vuku mu? (yanlış olabilir, google'ye başvurma mecalim yok ama :)
3 yaşını doldurdu canım bloğum, sizlerle birlikte nice güzel yaşları olsun inşallah :)
Şimdi, ben diyorum ki Yazdan Kalan'ın da söylediği gibi yılbaşı temalı olsun bu çekiliş, misal bir keçe çanta ;)



YILBAŞI TEMALI KEÇE ÇANTA


Bir keçe cüzdan;


YILBAŞI TEMALI KEÇE CÜZDAN
Bir keçe ağaç süsü;
YILBAŞI TEMALI AĞAÇ SÜSÜ 

Ve yakma çiçekler :)

TEMASIZ YAKMA ÇİÇEKLER
Bu çiçeklerin benzerlerinden iki adet koyacağım çantanın içine ;) 
Bu çekilişin bir kazananı olacak yine, tüm hediyeler bir kişiye yani...

Ne diyelim son tarihe? Çok uzatmayalım öyle, misal 18 Aralık'ta, saat 17.00 itibariyle bitsin, Ben de 19 Aralık'ta ilan edeyim kazananı.

Şart yok demiştim ya yukarda, vazgeçtim var şartım :) Bana İngilizce en sevdiğin şarkıyı söyle, yani söyle derken, yaz manasında :) Yoksa gönül ister ki canlı canlı dinleyeyim ama :))
Yani İngilizce dedim ama niye ille de İngilizce olsun ki, yabancı dilde bi şarkı söyle, hangi dilde istersen :) Azcık genişletsin bu fakir kulun da yabancı şarkı repertuarını di mi :) 

E hadi o zaman, görelim yorumları :) Bol şans sana! Vallahi can-ı gönülden diliyorum sana çıkmasını :)
Şen ve esen kalınız sevgili okur :) 

Not: Çekiliş bloglarını saymıyorum maalesef... 

23 Kasım 2014 Pazar

Yakma Çiçekli, Keçe Çantalı, Çelenkli, Keçe Cüzdanlı, Bol Fotoğraflı Bir Post.....

Dedim ki "İlk sunumumu dinleme şerifini sana veriyorum!" ve başladım anlatmaya, o da telefonun kronometresini ayarladı ki, bakalım 20 dakikaya sığdırabilecek miyim? Ne oldu sonra? Kabul konu gayet negatif, sıkıcı vs. ama anlatan karısı yahu! İnsan direnir di mi, yok! Bi baktım gözleri kapanıvermiş oturduğu yerde :(( Bıraktım tabii sunumu falan, dedim ki "İnsanın kocası uyursa, sınıftaki elalem öğrenci ne yapsın!" Kısalttım sunumu tabii, içim sızlayarak 10 sayfa kısalttım sunumları ama meğersem o da yetmemiş! Bu hafta sunum yapan arkadaşlardan tecrübe ettim ki, sunum dediğin benim bildiğim şey değilmiş, böyle akıcı, çarpıcı, sloganlı, en fazla 5 satırlık falan bişeymiş! Allahtan haftaya kaldı benimki, vakit yetmedi ;) Ben biraz daha kısaltayım sunumumu en iyisi, kendileri mahrum kalacaklar güzide bilgilerimden ama olsun, uyutmayalım kimseyi di mi ;) Bu arada sunum konum "Mobbing!" pek fena di mi?
Sonra ben de o akşam bıraktım slaytları bir kenara, o demoralize halime en iyi gelecek şeyi yaptım :)  İtinayla kestiğim organzelerimden aşağıda gördüğünüz beş adet yakma çiçeği hazırladım :) Sonra onları daha aşağıda gördüğünüz çantaları süslemek için kullandım. Yani sevgili okur, bazen etrafınızdaki negatif kişiler, (hadi haksızlık etmeyeyim-ara ara negatif davranıp sizi depresyonun eşiğine getiren kişiler) bilmeden sizin yaratıcılığınızı tetikleyebiliyor. Şekil a'da görüldüğü üzere, bilmeden istemeden de olsa güzelliklere sebep olabiliyor, o yüzden onlara çok da kötü davranmayalım e mi ;) Kaynak onlar bizim için bir yerde ayol :)))


YAKMA ÇİÇEKLER 
Çok anlattım bu çiçekleri nasıl yaptığımı, ama içinizde hala "Nasıl, nasıl!" diye soranlar var görüyorum ki :) "Yakma Çiçekler" yazan başlığa tıklayıp öğrenin ve yapın e mi, çok da zorlamayın şartları, baktınız malzeme kıt, vakit dar boşverin :) Hem ne demiştim, "Maazallah benimkilerden güzel olur falan!" Bunu da klasik sanatçı kaprisime verin :)) 



YAKMA ÇİÇEKLER
Nasıl zarifler, nasıl pastel pastel bakıyorlar, nasıl sevilesi ortalarındaki incileri, taşları ;) Nasıl sahi? 


ÇİÇEKLİ ÇELENK
Bir çelenk daha yaptım :) Kalın teli iki kat halde yuvarlak yaptım, sonra üstünü kurdeleyle kapladım, yani doladım güzelce... Sonra elimdeki pembeli, beyazlı çiçeklerle süsledim. Süslerken de çok üzüldüm çiçeklerim bitiyor diye! Yapmayacağım bi daha, tövbe! Az az kullanacağım, söz! 


YAKMA ÇİÇEKLİ KEÇE ÇANTALAR
Bak bu çantanın modelini nasıl yaptığımı şurada anlatmıştım. Semoş sen de ordan bak e mi?
Bu çantaları Ali Deniz'in öğretmenlerine Öğretmenler Günü hediyesi olarak yaptım. Umarım severek kullanırlar. 




YILBAŞI TEMALI KEÇE ÇANTA
Bu cüzdanların dikdörtgenlerini yapmıştım hatırlarsan ama bu şekil cüzdanları da çok seviyorum, o yüzden bunu da yılbaşı havasına sokayım bi dedim :) Of yarabbim insan her yaptığına da "Ne güzel oldu ama di mi?" der mi, der elbet ama dememeli, o yüzden yorum yapmıyorum bu cüzdanla ilgili, senin engin tecrübelerine, zevkine bırakıyorum :)) 



Nehir 9. Yaş hatırası :) 



Sonunda derimontuma kavuştum :)
Yani "Yollar gidişime, kızlar derimontuma" :))))) 


Fötürüm şekil, yolumdan çekil :))) 
********
Mutlu haftalar olsun, bütün çapraşık ve güç işler çözülsün, yüzler gülsün.....
Kal sağlıcakla sevgili okur...
Çok Önemli Not: Bir sonraki post "Çekiliş" postu olsun mu? Ne olsun peki çekiliş hediyesi? Elbette sana soracağım, çünkü hediyeyi sana göndereceğim sevgili okur :) Hatta hediyeleri, hadi sen aklına gelen, gönlünden geçen, hediye olarak dilediğin şeyleri yaz bana e mi ;) Ama yine aramızda ;) Yayma sakın, söyleme kimselere :)) 

18 Kasım 2014 Salı

SES VERİYORUM (BİLUMUM KEÇELERİMLE BİRLİKTE... )





Kasım ayı programını açıklamıştım ya sana, ortası geldi bile ama bitmedi hala, ödevler, sunumlar, sınavlar, partiler... Devam elbette, bu çook yoğun günlerde başka başka şeyler bloğun önüne geçiverse de, senin için malzeme toplamaya, deyivereceklerimi aklımda biriktirmeye de devam ;) Unutuldun sanma sevgili okur, aklım sende :)
"Bu kadar yoğunluk içinde bu kadar iş nasıl çıktı peki!" dersen, ki demek hakkındır, dinlenirken yaptım ben bunları yine, akşamları, çocuklar uyuyunca, hafta sonu her fırsatta, kendimi dinlemek ve dinlendirmek için bu işlerle uğraştım bir yandan da ;)
İlk kez bir sunum yapacağım bu hafta sonu :( Hem de sınav niyetine! Hoca vize notu verecek o sunumdan. İki dersten iki ayrı sunum üstelik. Birinde de makale özeti sunacağım! Şöyle kendimden emin, vücut dilimi iyi kullanarak! :)) Sanki dünyanın bininci kez sunun  yapan kadınıymış edasıyla! Ders çalışmam lazım, sunum için malzeme topladım ama onları biraraya getirip, anlamlı bir hikaye ortaya çıkarmam lazım. Şu kadarını anladım ki, yüksek lisansta ya da akademik alanda kesin yargılara yer yok! Diyeğim ki, "Bu araştırmadan şöyle bir sonuca varılmıştır!" Demeyeceğim ki, "Budur!" yok, bunu öğrendim şükür! Bir de her söylediğimi bir bilimsel şeye dayandıracağım. Diyeceğim ki "Bu araştırmayı yapan akademisyenler ' İşverenlerce Kadınların Ücretlendirmelerinde Ayrımcılık yapıldığı" görüşünü destekler bulgulara ulaşmışlardır.  Deyemeyeceğim ki "Adları batsın o işverenlerin, fazla vermeleri gereken yerde sırf cinsiyetleri yüzünden kadına böyle davranıyorlar" :)) Göreceğiz bakalım ne deyip, ne demeyeceğimi, ben de merak ediyorum ziyadesiyle! :(
Boşver yüksek lisansı misansı da gel sen benim öbür alanda yaptığım kariyerime odaklan şimdi :) 
YAKMA ÇİÇEKLİ KEÇE ÇANTA
Bu çiçeklere olan zaafımı sağır sultan duydu artık di mi ;) İşte ara ara yapıp bir kutuya itinayla istiflediğim çiçeklerimle yaptım bu çantayı. Üst kısmındaki danteli de Kadıköy Kumaş Pazarı'ndan almıştım, hatırladın mı? 


KEÇEDEN HERCAİ MENEKŞELER
Yeni hercailer yaptım, onları itinayla cüzdanlara, çantalara iliştirdim :) Nasıl zarifler di mi ;)
KOKİNALI KEÇE ÇANTA
Bu da yine kokinalı bir çanta, Elif için ;) Çok sever kendisi kokinayı ;)


KOKİNA
Sevilmeyecek gibi mi ama ;) 



KEÇE ÇANTA
Arkasına da böyle bir kırmızı kalp kondurdum ;) 



KEÇE CÜZDAN
Mıknatısı kapatmak için oraya koyuyorum o hercaileri ama alt kısımda da çok güzel durur aslında... 

KEÇE ÇANTA
Bu seferkiler saplarda, gerisi aynı işte, bildiğin çanta ;) 


KEÇE ÇANTA
Bu çantada da mıknatıslı bant yaptım ve bantını süsledim böyle böyle, kibar bir model oldu sanki :) 

KEÇE CÜZDAN
O kenarlardaki yapraklar hazır, ben sadece yerini belirleyip yapıştırıyorum, sonra da üstüne çiçekleri ;) 



YILBAŞI SÜSLERİ
Geçen seneden kalan süslerimizi itinayla çıkardık, kuzuların sabrı ancak Kasım ortasına yetebildi zira... 

YILBAŞI ÇAMI SÜSLEYEN KUZULAR


HEDİYE PAKETİM


DÜĞME KURABİYE
(Kaynak: Oktay Usta)
3 su bardağı un
1 su bardağı pudra şekeri
150 gr. tereyağ (oda sıcaklığında)
2 yumurta
2 çorba kaşığı toz fındık (ben dövülmüş ceviz kullandım)
(Orjinal tarifte yok ama kuru kayısıları ince ince doğrayıp hamura ekledim)

Karıştır güzelce, yoğur, elinde yuvarla, tepsiye diz, üstüne pet şişe kapağı bastır, sonra pipet ya da benzeri bişeyle (ki inanmazsın ama benim elime o anda üzümün çöpü geldi, onunla yaptım ben) delikler aç, tarifte dört delik ama böyle hayalete benzesin diye iki göz, bir ağız niyetine üç delik yaptım ben :)
160 derece fırında pişir, bak ne kolay, hem de ne leziz, işte böyle pratik ve yormayan tarifler gerek bize di mi sevgili okur :)

KERMESE KEK GEREK
Ali Deniz yaptı keki, itinayla karıştırdı çocuğum :)) Ben de büyük bir zevkle götürdüm kermesteki yardımsever, güzel öğrencilere verdim. Ne kermesi mi, e işte orda yazıyor ya ;) 


BONUS
Ne var bu fotoğrafta? Bana sorarsan, umut var, heyecan var, neşe var, aşk var, yeni yılın bütün coşkusu var, en çok da kırmızılılarda :) Hepimize ve toplamda da dünyaya iyi gelsin yeni yıl, lütfen 2014'den daha iyi gelsin... 
HADİ KAL SAĞLICAKLA, MUTLULUKLA, NEŞE VE HUZURLA... 

14 Kasım 2014 Cuma

İyi ki doğdun gözleri nehir kızım...


Diyorsun ki dün akşam mutfakta "Anne ben pastacı olmak istiyorum!" "Olur annecim, ne istersen onu ol!" "Ama anne bir yandan da insanlara faydalı biri olmak istiyorum, mesela itfaiyeci, ambulanscı, polis ya da jandarma gibi" :))
Güzel kızım benim, yüreği yumuşacık, baldan tatlı kızım benim, bugün senin doğum günün, sen bize 9 yıl önce ışıklar içinde geldin, aydınlattın yuvamızı, dilerim ki bütün ömrün mutlulukla, huzurla, neşeyle geçsin, çok yaşa kuzum sen :)

11 Kasım 2014 Salı

Sonbahar getirdim sana...


"Sen acıma, 'Allah acısın' derler ama billahi çok acıyorum İstanbul dışında bir memleketi olmayan dahası bir köyü bile olmayanlara :(( Her bayram, her tatil, her hafta sonu İstanbul'a ya da büyük şehre mahkum kalmak fena bir duygu sanıyorum! Sanıyorum zira o duyguyu hiç tatmadım çok şükür :)) Her fırsatta kendimizi atacağımız bir bahçe var orda! Bu hafta sonu da o bahçenin tadını çıkardık dibine kadar ;) Ve ben bencil bir insan olmadığımın nişanesi olarak; boynu bükük, memleketsiz, köysüz arkadaşlara bir hediye getirdim :) İçinden hardallar, sarılar, turuncular, kahveler, acı yeşiller, kızıllar, bakır kızıllar fışkıran bir paket bu, buyur öyleyse, sonbaharın tadını birlikte çıkaralım :) 


Trabzon Hurması
Henüz tam olmamış, insanın ağzını buruş buruş yapıyor ama ne gam ben zaten pek hazetmem kendilerinden ;) Ama hakkını teslim etmek lazım gayet estetik bir meyve ;) 

Bahçenin Kasım mahsulleri
Muşmula varmış bahçede, hiç bilmiyordum. Ne çok yerdik çocukken. Rahmetli teyzemin bahçesinde çok olurdu. Bu resimdeki haliyle değil elbet, iyice olgunlaşmış, neredeyse çürüyecek hale gelmişken mis gibi olur muşmulla :)
Mandalinalar olgunlaşmış, çocuklar çok yedi, bir de tatlı :)
Sonra kocayemiş de varmış bahçenin en altında, onu da atlamışım bak :) Bu sefer yedik ama bi sürü, nasıl güzel bir meyve o da, sen bilir misin sahi kocayemişi ;)
Bir de öbür minik hurmalardan vardı, onlar da nefistir bak ;) 

Mandalinanın yanındaki zeytini görebildin mi? Annem bahçenin zeytinlerini itinayla hazırlar bizim için, nasıl olur o yeşil zeytinler biliyor musun, böyle çerez gibi yersin sen onları, işten gelirsin, yemek yapana kadar azcık enerji versin diye sade sade atarsın ağzına, hızını alamazsın sonra, bir bakmışsın dünyanın zeytinini yemişsin. Zeytinlere kıydılar, 6 bin zeytin kesilir mi, kestiler. Yerine yenilerini diken ellere "Sen kesersen, biz yenilerini misliyle dikeriz" diyenlere bin teşekkür. Kolay yetişmiyor ki ağaç dediğin, meyve vermesi için yıllar lazım. Zeytinlere kıymayın (efendiler diyesim var ama efendi olan kıymaz ki zaten, önünde eğilir saygıyla...) 

Kasım Gülleri 

Ben zaten köyde doğdum, ilkokula kadar da köyde yaşadım, sonrasında da hep bir ayağımız köydeydi. O yüzden çok şanslıyım ama şimdilerde en çok çocuklarım için seviniyorum. Çok şükür onların da bir köyü var diye, dalından yiyebildikleri sağlıklı, çeşitli sebze ve meyveler hep onların emrine amade diye...
E Yalova'ya gidince kızlarla buluşmak farz gibi artık :) Birkaç saatliğine de olsa çok güzeldi yine sohbet. Bu sefer Renkler ve Huzmeler'den Gülaycığım da katıldı bize, ne iyi etti :) 
********


KEÇE ÇANTA
Yılbaşı temamıza uygun olarak bir çanta yaptım geçen hafta, sana göstermemiştim di mi, sana göstermeden hiç olur mu sevgili okur ;) 


KEÇE ÇANTA VE KEÇE CÜZDAN
O cüzdanı göstermiştim ama bak nasıl da takım oldular, bir daha gör istedim :) 
Yılbaşı heyecanı güzel şey, hiç bitmesin... 

YAKMA ÇİÇEKLİ KEÇE ÇANTA
Ve bu çanta da köyden Melek için :) İçimden geldi hediye ettim ona ;)
Önceden böyle çok güzel şeyleri vermeye kıyamazdım ama artık biliyorum ki ben istersem yine yaparım, aynı güzellikte ve hatta bazenleri daha da güzellerini bile :) O yüzden artık hiç tereddüt etmiyorum hediye verirken. "Veren al, alan elden daima üstündür" hadisini de hiç unutmayarak... 
HERCAİLER
Sonra bu hercaileri yaptım dün akşam. Böyle kalın keçeyi kurşun kalemle çizerek, itinayla keserek. Ortalarına da minik sarı kum boncukları dikerek... 


KEÇE CÜZDAN
Sonra o menekşelerimi yaptığım cüzdanın tam mıknatıs gözüken orta kısmına böyle birbirlerine yaslı yaslı yapıştırdım sıcak silikonla.
Ve sonra dedim ki "Evet vermeli insan, tereddüt etmeden vermeli ama nasıl kıyayım size güzelim hercailer, benimle kalın sonsuza dek!" :)) 

********
Not: Sonra çok mutlu oldum ben, gördüm ki benim ayrıntılı tarifimle aşure pişiren ve dikkatinizi çekerim, motivasyonumla buna ilk kez cesaret eden arkadaşlar sayesinde pek çok mutlu oldum :) Instagram'dan paylaştılar, teşekkür ettiler ama bilmiyorlar ki asıl teşekkür etmesi gereken benim :) Allah kabul etsin ;)
Dipnot: Bu yaptığım her şeyi ilkin instagram ve facebook'ta beni takip edenler görüyor ama sen sakın gücenme bu duruma, onların şahit olduğu prova :) üstelik de sözsüz prova, asıl galaya gelen, davetli olan sensin :) Vallahi sensin ;)
Enbidipnot: Köyün yoksa gel sen de bizim köylü ol, dert ettiğin şeye bak sevgili okur! Yazarım sana adresi, bahçeye gider, kendi bahçenmiş gibi, dalından yer, çeşmesinden içer, çardak altında bir güzel keyif yaparsın ;) Üzülme sakın, sakın...

KAL SAĞLICAKLA...

5 Kasım 2014 Çarşamba

KEÇE NAZARLIK VE DUANIZA RİCACIYIM :)

Kasım ayı takvimini açıklıyorum, bunu sana açıklamaktan kastım, de ki bana "Kolay gelsin, Allah yardımcın olsun, hadi Allah bol bol zihin açıklığı versin" ya da senin içinden geçen bu minvalde - ya da daha da faydalı olabilecek çeşitli dileklerde bulunman benim için. Zira fenayım sevgili okur, kasım ayı çıkana kadar "omuzlarıma bir  camış oturmuş" hissini duymaya devam edeceğim sanırım :(

8 Kasım Maya'mın 40 mevlüdü (köyde)
13 Kasım doktor kontrolü
14 Kasım mühim bir sınav ve Nehir'in doğum günü partisi
22 Kasım Örgütsel Davranış dersi sunumu (ara sınav notu verecek hoca!)
Hepsi ama hepsi de birbirinden mühim işler yani, hadi hayırlısı, zamanla, olup bittikçe sana rapor vereceğim ve söyleyeceğim yürekten ettiğin dualarının ne kadarı kabul oldu :p)
******
Dün akşam keçe kariyerime bir nazarlıkla devam etmeye karar verdim ve gördüğün gibi kariyerimin bu basamağını kolaycacık geçiverdim. Oldu bitti :) Umduğumdan daha çılgın oldu, daha kalabalık, daha zengin, daha renkli :) 
Ne diyorsun peki ;) Sence umduğundan ne olmuş ;)
KEÇE NAZARLIK
********
Bu sabah sağlık ocağına troid kontrolü için iki ayda bir yaptığım gibi rutin kan verme işlemimi gerçekleştirdim. Bu vesileyle, kuzucuğumu okula bırakma şansını da yakaladım :) 5 dakikalık yolda bu kadar resim mi çekilir dersen, az bile çekmişim yahu :)) Çok eğlenceli Ali Deniz'le okul yolu, hep çok eğlenceli, çünkü benim çocuğum gittikçe daha da eğlenceli ;) Maşallah suphanallah kuzuma, onu doğuran annesine de :)

ALİ DENİZ'LE OKUL YOLUNDA
O gözlüğü her gün itinayla yanına alıyor, güneş çıkarsa takacakmış, bugün çıktı ve kuzum da böyle "artiz" oldu :) Mont dersen emanet "resim çekilmelik" :))) Yok öyle değil de bi arkadaşıyla karışmış montları, mecburiyetten yani :) Ama Ali Deniz buyurdu ki, böyle bir montu olsaymış, olur inşallah :) Motorcu montu bulayım çocuğuma da tam olsun havası :) 

Ve bunlar da okul yolunda bizim fotoğraf merakımızdan payını alan kediler. Nasıl uyumuş gördün mü, akşamdan mı kalmış ne :)) Uyandı ama sonra, yarı açık gözleriyle "Vay arkadaş, sabah sabah bu ne enerji, bi yürü git yaaa!" dedi içinden içinden :)
Çok kedi var Üsküdar'da, böyle kalabalık kalabalık hep ve bence en fotojenik yaratıklar çocuklar ile kediler :) 
Tamam, kestik! Burda bitti bu post, daha ne olsun sevgili okur :) Dön bi daha bak resimlere, bak nazarlığa, bak Ali Deniz'in gözlüklerine :)
Görüşürüz yine, kal sağlıcakla :) Duaları alayım şimdi ;) 

3 Kasım 2014 Pazartesi

AŞURE YAPIYORUZ, AŞURE YAPMAYI HİÇ BİLMEYENLERLE AMA :)





"Aşure" :)
Bu postun anafikri aşure sevgili okur :) Dün pişirdim güzelce. Dağıttım neredeyse hepsini de :) Komşulara dağıttım, Fahriye Abla'ya gönderdim, Mehtap Ablama ayırdım, Ali Deniz'in pazartesi ödevi olarak okula gönderdim. Kaldı mı bize dört kase ;) Onları da biz afiyetle yedik. Her seferinde mi güzel olur, nefis olur, fevkaladenin fevkinde olur ;) Olur, şükürler olsun 4 yıldır hep böyle oldu, dileyeyim bundan sonra da hep böyle olsun :) Bereketli olsun, hayırlara vesile olsun, yapanların ve dahi bizim aşuremizi de Allah kabul etsin ;)

AŞURE
Fincanda yemeyi seviyorum ben en çok, eskilerden kalma büyük çay fincanlarında, zarif zarif ;) 
AŞURE
Bak şu güzelliğe bi, renk uyumuna bak, onca değişik malzemenin kardeşce bütünleşmesine "bir" olmasına, içiçe geçip de hiçbirinin diğerini yadırgamamasına bak! Ben baktım da, pişirirken gözümü ayırmadan baktım da, ders aldım kendimce... 
KOMŞULARA :)
En havalı tepsimle :) Elişi Defteri'ne bu güzel tepsi için tekrar teşekkürlerimle  bir selam yollayayım :) 


NAR-I ESEN :)
E böyle dedim adına çünkü çok sevdim ben bu fotoğrafımı. Ki bilirsin bu konuda nasıl bir kabiliyetsizim, son derece kötü fotoğraflar çekerim... Bu seferlik, belki de tek bir seferlik şeytanın bacağını kırdım sanki. Bu narların rengi hatrına mıdır, kalpten yaptığım "kalp" hatrına mıdır, yanda görünen kar yağmış yaprak hatrına mıdır bilemedim ama bu fotoğrafımı ben çook sevdim :) 

Aşure tarifimi güncelleyerek bir kez daha paylaşayım. Biraz emek  ve zaman gerektiren, zormuş gibi görünen ama aslında gayet zevkli aşurenin tarifini çok ayrıntılı anlattım ki, ilk kez yapacaklara  yol göstersin, tereddüt edecekleri hiç bir kısım kalmasın...

AŞURE

Malzemeler:
  • Yarım kg. buğday 
  • 1 su bardağı nohut
  • 1 su bardağı kurufasulye
  • 1 çay bardağı pirinç
  • 100 gr kuru kayısı, yıkanmış ve ufak ufak doğranmış (Yıkanmış ve ılık suda bekletilmiş)  (Kayısı sponsorumuz bu yıl da Fahriye Abla :) 
  • 50 gr. kuş üzümü (yıkanmış ve ılık suda bekletilmiş)
  • 100 gr. çekirdeksiz kuru üzüm (yıkanmış ve ılık suda bekletilmiş)
  • Kuru kayısı, kuş üzümü ve kuru üzümü aşure yapma süremiz içinde birkaç kez sularını değiştirerek şişmelerini sağlıyoruz. 
  • 1 çay bardağı süt
  • 1 adet çubuk tarçın (buğday pişerken ekliyoruz, aşure tastamam olunca da çıkarıyoruz ;)
  • 2 adet karanfil (tarçınla birlikte attım ben) 
  • 1 adet elma (aşureye çok güzel bir tat katıyor, minik minik doğrayın, pişmesine yakın  atıverin içine)
  • 1 kg. toz şeker (ben birazcık eksik koyuyorum (3,5 su bardağı kadar) yine şekeri, tadına bakıp ayarlanabilir son aşamada ;)
  • (1 adet) portakal kabuğu rendesi 
Hazırlanması:
  1. İyice yıkayarak suda beklettiğimiz  (ki şart değil suda bekletmek) buğdayı,nohut ve fasulyeyi ayrı ayrı tencerelerde üzerlerini 4-5 parmak geçecek kadar  içme suyu ile doldurun ve bir taşım kaynatın.
  2. Bir taşım kaynayan üç tencerenin de altını kapatın ve kapağı kapalı 8-9 saat .bekletin. 
  3. 8 saat sonra tencerelerin altını tekrar açın (kuru fasulye ve nohutun suyunu değiştirip, kaynatmak daha iyi olur sanki) kısık ateşte (buğdayları ara sıra karıştıralım yoksa dibi tutuveriyor hemen) buğdaylar iyice ezilinceye, nohut ve kurufasulyeler de yumuşayıncaya kadar (yaklaşık 2,5-3 saat) pişirin.  Tarçın ve  karanfili tencereye atın. 
  4. Kabuklarını soyun nohutların (onun yöntemi de şu, nohutları pirinç yıkama kabına (hani şu bir tarafı çızık çızık delikli olan derin plastik kaselerden) koyuyoruz, evyede akan suyun altında ovalıyoruz ama kabımız eğimli olacak, çıkan kabuklar o çızıklı yerde birikecek, Allahım ne zor oldu bunu anlatmak, sen en iyisi elinle tek tek çıkar kabukları ya da benim yaptığım gibi -varsa şayet- kocana çıkarttır :)  fasulyenin de çıkan kabuklarını alın. Buğday tenceresindeki su azalırsa kaynamış su ekleyin ve tencerenin kapağını taşma tehlikesi nedeniyle açık bırakın. 
  5. Buğdayın pişmesine yakın tencereye iyice yıkanmış pirinci ekleyin. Bir süre de pirinçlerle beraber pişirin. Tam o arada da bir çay bardağı sütü ekleyelim.  
  6. Hepsi pişince nohut ve kurufasulyeleri buğday tenceresine ekleyin. 10-15 dakika daha kısık ateşte kaynatın. Kevgirde sularını süzdürdüğümüz çekirdeksiz üzümü, kuş zümünü, küçük küçük doğranmış kayısı ve elmaları tencereye ekleyin. 15 dakika daha pişirdikten sonra toz şekeri ekleyin, bir taşım kaynatıp altını kapatın. (Toz şeker aşureyi sulandırıyor o yüzden kıvamına dikkat edelim, azcık koyu yapalım aşuremizi ki şekeri görünce cıvımasın)
  7. Aşurenin kıvamını ara ara kaynar su ekleyerek dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz.
  8. Aşure soğuduktan sonra kaselere paylaştırıp tarçın/ceviz/fındık/nar ile süsleyin. (Süsleme işini- varsa- kızınıza yaptırın :)
  9. Altını kapamadan hemen önce portakal kabuğu rendesi ekleyelim (Daha önce eklemeyin sakın, aşurenizi acı yapabilir.

Yaptın mı aşureni güzelce sevgili okur, karşısına geç kaselerin bir müddet seyret, şükret ;)  ve bir de fotoğrafla ve bana da göster bu sanat eserini ama, lütfen ;) 

********
KAYNAK İÇİN: PINTEREST
Bu yılbaşı süsünü cuma gecesi yaptım. Çok da sevdim kendisini :) Pinterest'te birkaç örnek var buna benzer, görünce bayıldım ve deneyiverdim :) 


YAKMA ÇİÇEK
Ve bu çiçeği de dün akşam yaptım. Çok tatlı oldu rengi di mi ;) Ya da "Kuzguna yavrusu şahin görünür" misali :) 


BONUS
Bu bonus da bizim evin girişinden. Ne kadar süslü, cafcaflı, çıfıt çarşısı ya da deli kızın çeyizi bir ayna di mi :)) Yok, ayna bildiğin ferforje ayna, onu böyle delirten, süsleyen, yoldan çıkarıp bu hale getiren aynadaki ben :) Sen de istersen her sabah böyle bir aynaya günaydın demek, evdeki bütün süslüleri topla, asıver gönlünce. Ki bu üstündekilerin pek çoğu güzel dostlardan hediye :)
Renklerimiz bol olsun da, kimsenin onları bizden almaya gücü yetmesin. Ne bu hafta, ne de ömür boyu...
Kal sağlıcakla sevgili okur ;)


Bunlar da var...

İlginizi çekebilecek bağlantılar.