30 Mayıs 2014 Cuma

KEÇE İSİMLİK VE BİR KURABİYE TARİFİ

Kuzenim ve kankardeşim Aslı'nın kızı doğdu geçen hafta :) Ezgi geldi bize, Ozan'ın kardeşi Ezgi :)  Ömrü uzun, bahtı açık olsun Ezgi'nin :)
Ben de ona bir isimlik yapayım dedim, bu seferki bulut olmasın da kalp olsun istedim :) Ortaya şöyle bir şey çıktı ki, tam da benim hayal ettiğim gibi oldu :) Çok güzel oldu çoook :) 
Daha önce pek çok isimlik yaptım, etiketlerden bakabilirsiniz, son yaptığım bulut isimlik ise çok özel benim için, ona şuradan bakın ;) 
Eylül gibi hala olacağım inşallah :) Bir kız daha gelecek ailemize :) Çok şanslı Rose, çünkü şanslı annelerin ilk çocuğu kız olurmuş :) (Erkek anneleri alınmayın e mi, söz meclisten dışarı ;) O vakit bir güzel isimlik de gelecek kuzuya yapacağım, en az bunun kadar güzel olacak inşallah o isimlik de ;) 
Bebek güzel şey, insanı yenileyen, farkındalığını arttıran, daha iyi insan yapan, hoşgörüsünü arttıran, hayata bağlayan mucizevi bir şey... Geçenlerde bir yerde okumuştum, "Her doğan bebek, Allahın insanlardan umudunu kaybetmediğini gösterirmiş" Dileyen herkesin tez vakitte bebek sahibi olmaları duasıyla... 
Buyrun bakalım, birlikte yapalım isimliğimizi sevgili okur ;) 


KEÇEDEN KALPLİ İSİMLİK



KEÇEDEN KALP ŞEKLİNDE İSİMLİK


İlkin kalp şablonumuzu istediğimiz boyutta bastırıyoruz (ben baskı merkezinde büyüttürdüm ve kalın kağıda bastırdım ki kalıp olarak kullanabileyim) sonra şablona uygun olarak keçeyi kesiyoruz. Ben beyaz keçede kurşun kalemle çizip, izlerin gözükmeyeceği şekilde kesiyorum. 

Sonra word'de istediğimiz boyuta getirdiğimiz harf karakterlerini kartona yapıştırıp, dikkatlice keserek harf olacak keçeye çiziyoruz. Ben desenli keçe kullandım yine. Ve kesiyoruz güzelce, yine kurşun kalemle çizdim. Yalnız dikkat edin siz de benim daha önce yaptığım gibi keçenin tersinden çizmeyin harfleri, ters oluyor sonra, ön yüzünden çizin e mi? Yalnız beyaz keçeye böyle açık renkle yapınca harfleri kayboldu gibi, ben de o zaman harflerin etrafını tek tek ve itinayla koyu pembe iple (domino 8 numara) battaniye dikişi yaptım. O zaman belli oldu harfler ;)
Kalplerin birini alıp, başlıyoruz üstünü süslemeye. Ben inciler kullandım, beyaz, somon ve açık pembe, bir de bu tonlara uygun minik çiçekler.

KEÇEDEN KALPLİ İSİMLİK
Sonra bir minik kalp yaptım ince keçeden, içine azcık silikon doldurdum. Onu da yapıştırdım güzelce keçeye. Hafrleri ve kalbi yapıştırdıktan sonra yapın inciyle, çiçekle süsleme işini olur mu?

KEÇEDEN KALPLİ İSİMLİK
Bebekler için yapılan her şeye yakışıyor inci ;) Çok seviyorum ben de kullanmayı, renk renk pastel tonlarda incilerim olsun istiyorum ama bulamıyorum bir türlü :(


Ve elbette nazar boncuksuz olmaz :) 


Dantelle de asmak için sap yaptım, sonra iki keçeyi diktim birbirine, hepsi bu :) 


KEÇEDEN KALPLİ İSİMLİK
********
Dün gece çocuklar uyuyunca Ezgi'nin isimliğini bitirdim, saat oldu 23.20 ve ben o saatten sonra Nehir'in bugünkü okul bahçesinde sınıfça yapacakları piknik için kurabiye yapmaya giriştim. Ne oldu peki, kıyamet koptu, yani küçük kıyamet çünkü kabartma tozu bitmiş :(( Vanilyalarla bir arada tuttuğum için anlamamışım ben de bittiğini... Sonra alttaki komşuya baktım balkondan, oturmuş el işi yapıyor balkonunda ve seslendim, ondan istedim :)) Çok sevindim çook, kuzumun kurabiyelerini pişirebildiğim için çok mutlu oldum. Çok da yoruldum ama olsun, uyudum, dinlendim ;)

FINDIKLI-KAKAOLU KURABİYE
2 yumurtayı çırp, üstüne bir bardak şeker, üç çorba kaşığı ılık süt3 çorba kaşığı kakao (ben de üç koydum ama sonra baktım ki kömür gibi oldu, karıştırmadan üstünden alıp bir kaşık kadarını usulca döktüm lavaboya  :)))  1 paket kabartma tozu, 250 gr eritilip ılıtılmış tereyağı (ki ben bunu 175 grama kadar indirdim)  100 gr kadar dövülmüş fındık, 4 bardak kadar un (biliyorsun unu eleyerek koyuyoruz ve hepsini birden koymuyoruz, azar azar ekliyoruz ki kıvamı tutturalım...
Karıştır hepsini, yoğur güzelce, yuvarla, diz tepsiye, 180 derecede 20 dakika kadar pişir. Nasıl güzel bir kurabiye bu anlatamam, bizim çocuklar bayıldı, kapış kapış yediler :) 


Koca kişisinin doğum günüydü Çarşamba günü, o günden bir kare ;) 
Not: Ali Deniz, sevdiği yemek, kurabiye olunca soruyor bana "Bunu sen yaptın?" "Ben yaptım annecim" "Nasıl yaptın?" "Tarif ediyorum ben de, ince ince, uzun uzun, dinliyor güzelce (demiştim di mi bir Jamie Oliver yetişiyor bizim evde) sonra diyor ki "Hep yap!" :))
Dipnot:
Ne kaldı sınavlara, bir hafta :( Ne kadar çalıştım, bir ünite kadar, ne kadar daha çalışmam lazım; 23 ünite kadar :(( Olur inşallah, sen de dua etsene bi sevgili okur, geçen seferler tutmuştu sanki ;)

Haftanın en güzel en havalı, en müspet günü aşkına, güzel geçsin hafta sonunuz ;)

28 Mayıs 2014 Çarşamba

KÖTÜ KEDİ ŞERAFETTİN...

Evvel zaman içinde bir minicik kuş varmış, yuva kurduğu evin sundurmasından bakarmış dünyaya. Çok mutluymuş ama bir yandan da bir büyük derdi varmış. Allah dermansız dert vermesin ama bu da pek beter bir dertmiş minik kuş için. Evin kötü kedisi Şefarettin ona ve ailesine hiiç rahat vermezmiş. Habire tacizde bulunur, dünyayı dar edermiş... Kuşun o hıdrellez dilediği dilek kabul olmuş sonunda. Kuş ve kedi ebat olarak yer değişmesinler mi? Kötü Kedi Şerafettin kuşun kanadı kadar küçülüp, neredeyse yer ile yeksan olmasın mı?
Minik kuş demiş ki "Gün benim günüm, güçlü olan benim artık, şükürler olsun!" Şefarettin demiş ki "Tövbeler olsun, yandık!" Düne kadar dalga geçtiği, her türlü eziyeti ettiği minik kuş gulyabani gibi başında dikildikçe başlamış yalvarmaya "Ben ettim, sen etme, bağışla canımı!"  Kuş da demiş ki...... 
Ne demiş sahi sevgili okur? "İntikam soğuk yenen bir yemektir! Eden bulur" mu, yoksa "Bu korku sana yeter, ne uğraşıcam seninle! Benim defterimde intikam almak yazmaz, senin bana yaptığın gibi yaparsam, ne farkım kalır ki hem senden?" mi demiş??? Sen ver cevabını, bana da söyle ama e mi? 
Bu kılıfın hikayesi de böyle böyle işte. Zevkle yaptım yine, yaparken çok eğlendim yine, bir kedi oldum bir kuş, bir de evin pencerelerinin ardından onları gülümseyerek ve "İlahi adaletin elbet tecelli edeceğinin kanıtı bu tablo" diyerek seyreden ev sahibi ;) 

KEÇE IPAD KILIFI
Dükkan'da
Kalp yapıştırdığım yerde bir çıtçıt var rahat açılıp kapatılması için... 

KEÇE IPAD KILIFI
Alt kısmına sahibinin baş harfini işledim, üst kısmına da bir minik nazar boncuğu diktim...

KEÇE IPAD KILIFI
Minik kuşun, kötü kedi Şerafettin'e "Kısa çöp, uzun çöpten hakkını alacak elbette!" dediği andır bu an...
Arkadaşım Gülay'ın minik kızı Miray için yaptım bu tablet kılıfını, güle güle kullansın :)




26 Mayıs 2014 Pazartesi

ÇEKİLİŞ VESİLESİYLE SENDEN GELENLER ve BENDEN SANA NACİZANE TAVSİYELER... ALİ DENİZ EŞLİĞİNDE :)

Ali Deniz'in günlük okul programıyla başlayıp, senden bana gelen bütün tavsiyeleri ve ayrıca benim tavsiyelerimi sıralayarak bitiriyorum bu postu ;) 
Benim çok hoşuma gitti çekiliş postumun altına yazdıklarınız, bir kez daha teşekkür edeyim ve bundan sonraki çekilişlerimi de bu yöntemle yapacağımı belirteyim :) Gerçi aralarda tavsiyede bulunmayıp direk konuya giren bağzı arkadaşlar  olmuş ama onları bu seferlik affetsem de bir dahaki sefere fena "rencide edeceğimi" belirteyim :)))








Sema Dumlupınar;

Otunu, suyunu bilmediğin gönüllerde koyun gütme!
Yoksa kaçıracağın keçilere çobanlık yapamazsın :)
Şems-i Tebrizi


Sema Argun
 Sinan Akyüz'un Piruze ve Oğulları"  kitabını önerdi. 

Şebnem Dinç 
Süheyla Acar'ın "Yağmur'un Yedi Yüzü "kitabını önerdi. 

Aynur Yusif dedi ki;
MEN İSTERSEM BAŞARA BİLEREM.


öznur öznur;

Allah der ki;
Kimi benden çok seversen onu senden alırım!
Ve ekler, onsuz yaşayamam deme,
Seni onsuz da yaşatırım,
Ve mevsim geçer,
Gölge veren ağaçların dalları kurur,
Sabır taşar,
Canından saydığın yar bile bir gün el olur,
Aklın şaşar,
Dostun düşmana dönüşür,
Düşman kalkar dost olur,
Öyle garip bir dünya,
Olmaz dediğin ne varsa hepsi olur,
Düşmem dersin düşersin,
Şaşmam dersin şaşarsın,
En garibi de budur ya,
Öldüm der durur, yine de yaşarsın...
Mevlana



Pınar Dora;
' Karşında ki seni çözene kadar varsın, çözüldükten sonrası hep bir sıradanlık'' ( Ahmet Batman- Soğuk kahve ) ve kitabı da önerdi. 

Esen Narmu 
Jan-Philip Sendker'dan Her Kalp Kendi Şarkısını Söyler isimli kitabı önerdi. 


Sevil Akça Ay
Tabiatın güzeIIiğine bak! Dedim. AğaçIardan hiçbir şey göremiyorum dedi.
Küçük iskender


sadecenaciye, 
Yusuf'un Üç Gömleği" (Abdullah Yıldız)  kitabını ve "Pi 'nin Yaşamı" filmini önerdi. 

Feyza Altunay;
Aynı evrende yaşamamalı çocuklar ve cellatlar;ya ölmeli cellatlar ya da hiç doğmamalı çocuklar. (Che Guavera)

Esra Akın;
Gabriel Garcia Marquez'in veda mektubundan...
..... Eğer Tanrı bana birazcık can verse, basit giyinir, yüzümü güneşe çevirir, sadece vücudumu değil, ruhumu da tüm çıplaklığıyla açardım. Tanrım, eğer bir kalbim olsaydı nefretimi buzun üzerine kazır ve güneşin göstermesini beklerdim. Gökyüzündeki aya, yıldızlar boyunca Van Gogh resimleri çizer, Benedetti şiirleri okur ve serenatlar söylerdim. Gözyaşlarımla gülleri sular, vücuduma batan dikenlerinin acısını hissederek dudak kırmızısı taç yapraklarından öpmek isterdim. Tanrım bir yudumluk yaşamım olsaydı… Gün geçmesin ki, karşılaştığım tüm insanlara onları sevdiğimi söylemeyeyim. Tüm kadın ve erkekleri, en sevdiğim insanlar oldukları konusunda birer birer ikna ederdim. Ve aşk içinde yaşardım......


Tutku'nun Dünyası dedi ki;
 2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas'ta Pir Sultan Abdal Kültür Derneği tarafından organize edilmiş olan Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında Madımak Oteli'nin yakılması ve çoğunluğu Alevi 33 yazar, ozan, düşünür ile 2 otel çalışanının yanarak ya da dumandan boğularak hayatlarını kaybetmesi ile sonuçlanan olaylardır. Ayrıca dışarda toplanan göstericilerden de iki kişi hayatını kaybetmiştir.[1] şeklinde anlatılır. Kaynak : Vikipedia : Ben bu otelde yanmaktan kurtulan halen hayatta olan bir kadın şairimizden bahsetmek istiyorum. Zerrin TAŞPINAR, Yaşadıklarını bizzat kendi ağzından dinleyip hüzünlendik ve kahrolduk. Şiir kitabının adı TAVRA 
TAVRA isimli şiirden bir kesit 
Bir salkım güneş düşüyor dallardan
Küskün, susuyor kalbimin mavi ötüşlü güvercini
Soruyor, gökkuşağıyla çevrelenmiş boynunu ölüme uzatarak
“ Nedir ağıtı ve alkışı bol bir ülkede yaşamak…? 
Nedir yargı, infaz, tahrik ve tevekkül 
Niyedir kuruyan her ağaca asılan başak 
Nedir inanç, kurban kim, adak nerde güzelliğin kovulduğu kocaman bir köy bir yılgın ülke…..
Ben şimdi bir ağıta başlasam şiirsiz, korkusuz, soluksoluğa ben şimdi bir ağıt olsam, tutuştursam dünyanın bütün ırmaklarını bütün uyuyanları uyandırsam, 
Şimdi ben bir ağıta versem sesimi
azalır mı içimdeki yangın…?

Tavra şiiri 2 Temmuz sonrası Zerrin Taşpınar’ın yolculuğudur, sorgulamasıdır . Okumanı tavsiye ederim. Ayrıca bu şiiri Eşim H.Hüseyin Tutkun Çok sesli koro için besteledi ve 2003 Yılında Ankara Çok Sesli Korolar Şenliği'nde Özgün Yapıt Yorumlama ödülü aldı. 


Filiz Zulaltan dedi ki;
'Dosdoğru konuşun! Kelimeleriniz güneşin ışığı gibi doğruca kalplerimize girsin'.
(Chiricahua Kabilesi _ Cochise)


Ümran dedi ki;
 Huseyin Turan Ah Le Yar  türküsü ile  Ali Sunal'ın ekibinin skeclerinin oldugu program "Güldür Güldür"

Hülya Kutlubay;
Victor Hugo'dan ;
Ağlamak için gözden yaş mı akmalı? 
Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı? 
Sevmek için güzele mi bakmalı? 
Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı? 
Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır? 
Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı? 
Hırsızlık; para, malmı çalmaktır? 
Saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı? 
Solması için gülü dalından mı koparmalı? 
Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı? 
Öldürmek için silah, hançer mı olmalı? 
Saçlar bağ, gözler silah, gülüş, kurşun olamaz mı?


Güneş Ülkesinden;
Hint sinemasından. "3 idiots" ve" Taare Zameen Par" filmlerini önerdi. 


Birsen Keklik Öztürk;
Senden Önce Ben- Jojo Moyes kitabını önerdi. 

Dilara Kontis dedi ki;
İtalyancada "Bocca al lupo"nun şansa ihtiyaç duyulan zamanlar için kullanılan bir cümle olduğunu bize öğretti ;) 

Cebimdeki Renkler öğrenmiş ki;
Sevmeyi ve değer vermeyi anneden, sahiplenme ve guven duymayı babadan öğreniyormuşuz.

Denizyıldızı belgin;
Elif Şafak'tan "Aşk" kitabını önerdi. 

eltanin;
Kayıp Gül 1 ve 2 (Serdar Özkan)
J.K. Rowling Boş Koltuk" kitaplarını önerdi. 

Mehlika Akgün
Sezai Karakoç'un Mona Rosa şiirini sevdiğini söyledi. 

Benim küçük dünyam;
"a moment to remember"  filmi ile elif şafak aşk  kitabını önerdi ve dedi ki; "Müzik de her telden dinlenir bence "

nowacraft;
lim ilim bilmektir
İlim kendin bilmektir
Sen kendin bilmezsin
Ya nice okumaktır

Okumaktan murat ne
Kişi Hak'kı bilmektir
Çün okudun bilmezsin
Ha bir kuru ekmektir

Okudum bildim deme
Çok taat kıldım deme
Eğer Hak bilmez isen
Abes yere gelmektir

Dört kitabın mânâsı
Bellidir bir elifte
Sen elifi bilmezsin
Bu nice okumaktır

Yiğirmi dokuz hece
Okursun uçtan uca
Sen elif dersin hoca
Mânâsı ne demektir

Yunus Emre der hoca
Gerekse bin var hacca
Hepisinden iyice
Bir gönüle girmektir


Yunus Emre

ezem ruveyda;
'Okyanusta ölmez de insan gider bir kaşık sevdada boğulur'.Cemal Süreyya 

nuray kamiloğlu;
"Sen bana bakma, ben senin baktığın yönde olurum" Özdemir Asaf

ilknur bk;

Unutma su hayattır
Hayatta Yaşam
Yaşam kardeşlik
Kardeşlik arkadaşlık
Arkadaşlık dostluk
Dostluk da paylaşmaktır.

minik mini dedi ki;
bu sabah da yağmur vardı İstanbul'da
ben de ayılmaya çalıştım kahve yudumlarıyla
sensizlik eşliğinde ilerledim kapıya
kattım kendimi yine yaşam denen kavgaya

seher aydın;
 3 idiots filmini önerdi.

cafe mola mola;
Gizli Bakışlar
Bir bakış ki açıyor gönül muammasını, 
İki sevdalı kalbin en gizli yarasını, 
Bir bakış ki kudreti hiç bir lisan da yoktur, 
Bir bakış ki bazen şifa, bazen zehirli oktur. 

Bir bakış, bir aşığa neler anlatır, 
Bir bakış, bir aşığı saatlerce ağlatır 
Bir bakış, bir aşığı aşkından emin eder, 
Seven insanlar daima gözleriyle yemin eder.

Faruk Nafız Çamlıbel


kihnu;
Theo'ya Mektuplar- Van Gogh (kardeşi Theo'ya yazdığı mektuplardan oluşuyor)  önerdi...

********
Ben de diyorum ki;
"Vİran Dağlar- Necati Cumalı" (Liseye gidiyordum sanırım okuduğumda, çok etkilenmiştim o yüzden ilk sıraya bu kitabı aldım)
"Mutluluk-Zülfü Livaneli" (Hem kitabı hem filmi)
"Yağmurun Yedi Yüzü-Süreyya Akyüz" ki Şebnemciğim de bunu tavsiye etmişti ;) 
"Mor-İnci Aral"
"Bit Palas- Mahrem/Elif Şafak"
"Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi - Yeşil Peri Gecesi/ Ayfer Tunç" 
"Kurt Seyit ve Shura, Kurt Seyit ve Murka ve Aurora'nın İncileri- Nermin Bezmen (Bu üç kitap arka arkaya okunmalı)
"Kayıp Söz,-Erguvan Kapısı- Sıcak Külleri Kaldı-Oya Baydar" (Nasıl güzel yazıyor Oya Baydar, hiç unutmadım bu kitaplarını, büyük bir zevkle okudum ;) 
Mor Yıllar filmi dedim ama aslında "Yeşil Yol" demek istedim, neden Mor Yıllar yazdım bilmiyorum, bilinçaltı mı? Açıklasana bi bu durumu bana sevgili okur ;)

Şiir dersen bir dünya ama ben sana Nazım Hikmet'in en sevdiğim rubaisini yazayım:
Öptü beni : «— Bunlar, kâinat gibi gerçek dudaklardır,» — dedi.
«Bu ıtır senin icâdın değil, saçlarımdan uçan bahardır,» — dedi.
«İster gökyüzünde seyret, ister gözlerimde :
«körler onları görmese de, yıldızlar vardır,» — dedi... 


 (Bunlar ilk anda aklıma gelenler, düşünsem var ya bi de, ohoooo, sayfalar yetmez ;) 


MUTLU HAFTALAR HERKESE :) SAĞLIKLA, HUZURLA... 

22 Mayıs 2014 Perşembe

KEÇE ÇANTALAR, BOZUK PARA CÜZDANLARI, NAZARLIKLAR, LOĞUSA TACI VE SAİRE ;)

Sevgili Okur, bu post sana son 10 günde yaptıklarımı göstermek içindir. Ne çok şey yapmışım resimleri yüklerken ben de şaştım en az senin kadar. Nasıl, hangi arada dersen, cevabım yine aynı olacak, her arada ;) Hafta sonu Tuzla'daydık, Elif sağolsun benim çıraklığımı -bu sefer layıkıyla- yaptı ve onun katkılarıyla çıktı bunca iş :) Aslına bakarsan insana yardımcı ille fiziksel yardım olarak gerekmiyor, bazen de fikir, ilham verecek insan evladı lazım çevrede. Elif bu açıdan süper :) Tamam, hakkını yemeyeyim eşim de fena değil, ona da soruyorum ara ara, fikrini alıyorum, misal en alttaki (ki bu postun en güzide kısmını en altlara sakladım!) cüzdanların mıknatıslı çıtçıtlarını çekiçle o yaptı. Yani böyle anlatınca tuhaf oldu ama şöyle demek istedim, çıtçıtları takınca uçlarını kıvırıyorsun ya hani şöyle içeri doğru, işte o kısımda ben biraz zayıf kaldım, iyice bastırmak lazım ki, bozuk para alacağım cüzdandan diye insan parmaklarını telef etmesin. İşte o ekmek tahtasının üstünde bir güzel çekiçle vurdu onlara, şimdi oldu misss :)
Biliyorum bu satırlarca anlattığım bilgi pek de faideli bir bilgi olmasa da, bakarsın niyet edersin sen de bu cüzdanlardan yapmaya, sen de benim gibi günlerce mıknatıslı çıtçıt ararsın, sonra bulursun ve derler ki "Tanesi 2,5" sen dersin ki "Yok devenin nalı (ki deve olmasa da at nalı da var bu postta!)" (Bunu içinden söylesen iyi olur) Dışından "Oldu o zaman, biraz düşüneyim, olmadı yine gelirim!" der ayrılırsın dükkanlardan... Ama ben ne yaptım sevgili okur Üsküdar'daki pasajlardan birinin altındaki çanta tamircisinden bana söylenenin dörtte birine, yeminle dörtte birine aldım mıknatıslı çıtçıtları, peki sen bunu nasıl açıklayacaksın, ne diyeceksin bu sepserbest piyasa ekonomisine? Benim aklım ermedi hiç ama amcadan söz aldım, ne zaman ihtiyacım olsa ordan temin edeceğim yine :) Ve nasıl da alçakgönüllü, dükkanın 2,5 TL dediği çıtçıta, "Al istediğin kadar, para gerekmez"! diyecek kadar hem de, bunu nasıl açıklayacaksın (Haklısın her şeyi de sevgili okurdan beklememeli, ben açıklayabilmeliyim bağzı şeyleri ;) 
Başlayalım mı, çok yazmayacağım bu kez, sen zaten biliyorsun çantaları yapmanın yolunu, ve zaten biliyorsun takıldığın yerde bana sorabileceğini ;) İnan bu işte en az senin kadar amatörüm ben de, öğreniyoruz birlikte, öğrenirken de eğleniyoruz he sevgili okur :)

KEÇE ÇANTA  (ŞAŞKIN KEDİLER)
Dükkan'da
Şablonunu nerden bulmuştum bir türlü bulamadım, Pinterest diye hatırlıyorum ama pinlediklerimin içine koymamışım, tüh...
Sence de kedili çantalar bir başka güzel değil mi?

KEÇE ÇANTA (UYUYAN GÜZEL)
Dükkan'da
Bu çantanın ön yüzünü görmüştün sen daha önce, bir de böyle nihayete ermiş haline bak :)
Elif "kirpik de yap" dedi ama bozarım diye korktum, kirpikli daha güzel olurdu sanki?


KEÇE ÇANTA (GELİNCİKLİ)
Dükkan'da
Doyamadım gelinciklere, haklısın çok, beni bu zarafetleri öldürüyor yalnız.. 

KEÇE ÇANTA (KUŞ AĞACI)
Bu çantayı da büyük bir zevkle yaptım, İlhamım Pinterest'ten yine, şuradan :) 



HELLO KITTY'Lİ KEÇE ÇANTA
Dükkan'da
Hep yapacağım sanırım bu çantayı, çok şeker çünkü :)



AT NALI NAZARLIK
Bu at nalını süslememi Ayşe istedi, fazla doldurmadan, sade ama güzel olsun diye uğraştım... Sahibi beğendi, şükür :) 

ÇENGELLİ İĞNELİ KEÇE NAZARLIK
Biliyorsunuz klasik oldu bu nazarlıklarım :)
İki tane daha yaptım bu arada :) 

KEÇE AT NALI NAZARLIK
Ve bir de bu var  ;) 

LOĞUSA TACI
Dün anne olan Zeliş'e yapmıştım bu tacı Anneler Günü hediyesi olarak. Dün, bebeği zamanını beklemeden geldi bile :) Sağlıkla, mutlulukla dolu upuzun bir ömrü olsun inşallah  ;)
Bu arada bir de beybi şavır partisi hazırladık, Zeliş'le birlikte bizim katta çalışan diğer üç hamile arkadaşa da :) Çok güzel geçti, herkes çok beğendi, onun resimlerini de sonra göstereyim sana :)  
*****
Biliyorsun cüzdan yapıyordum zaten ama başka model ;) Şimdilerde şu aşağıdaki modele takıldım, küçücük bir cüzdan bu (10x7 cm gibi), yukarıda anlattığım üzere mıknatıslı olması kapak kısmının en büyük artısı :) Kolaycacık açıp kapatılıyor :) Daha da yapacağım, hem küçük keçeler değerleniyor hem de ben çok mutlu oluyorum bunları yaparken :)

KEÇE BOZUK PARA CÜZDANI

KEÇE BOZUK PARA CÜZDANI

KEÇE BOZUK PARA CÜZDANI

KEÇE BOZUK PARA CÜZDANI

KEÇE BOZUK PARA CÜZDANI
KEÇE BOZUK PARA CÜZDANI
Dükkan'da
Toplu görelim mi bir de :) 

KEÇE CÜZDAN
Bu da o yukarıdaki miniklerin ablası, daha büyükcesi, hediye yaptım Gül hanıma, "Tanımıyorum" mu dedin, tanıyorsun yahu, hani bize her Kadınlar Günü'nde hediyeler veren zarif Gül hanım işte :)
Umarım severek kullanır :) 
Yahu insan hani anlatır anlatır da anlatmalara doyamaz, ama bir yandan da karşısındakini sıktığını, anlattıklarıyla içine darallar getirdiğini hisseder ya, emin ol bu upuzun postlarda yeminle sana karşı hissiyatım budur. Kusura bakma e mi Sevgili okur, öperim çok, kal sağlıcakla... 

20 Mayıs 2014 Salı

ÇEKİLİŞ SONUCU



Bu dar günlerde, kapkara günlerde pek bir yersiz oldu sanırım ama  söz verdiğim üzere, bir çekilişi daha nihayete erdirdik. Çok teşekkürler katılan herkese. Yorumlarda yazdıklarınızla beni zenginleştirdiniz, tavsiyelerinizi dikkate alacağım... Yorumların hepsinden oluşan bir post hazırlayacağım, o postta toplu olarak okuyacağız sizden bana gelenleri, ben de zaman zaman başvuracağım bu güzel kaynağa ...
Şimdi; gelelim anafikre, bu çekilişin kazananı da maalesef sadece bir kişiydi. Nehir'in elindeki kağıttan da okuduğunuz üzere, talihli "Rengarenk Daphne" kendisini tebrik ediyorum huzurlarınızda ve hediyelerini güle güle kullanmasını temenni ediyorum.
Üzülme sevgili okur, bloğum varoldukça ben sana daha ne çekilişler yaparım :) Hem bu çanta ne ki, o zaman gör sen bin kat daha güzelini hediye ederim sana :)
Aslında videoya da çektim çekiliş anını, yani çektim sandım, meğersem çekememişim :( Bu sefer koca kişisinden yardım istemeden kendim çekeyim dedim ama sonuç elbette yine hüsran :( Çünkü yaradan beni bu dünyaya yollarken, beynime bir parçayı eksik koymuş. Aslında çok mühim olan o "matematik, fen bilimleri, teknolojiyi kullanma becerisi" çipinin eksikliğinden benim bu halim :(( Neyse, böyle manyak manyak konuşmayayım da şimdi halime "bin şükür" diyeyim yine ben, bin şükür verdiklerine ve vermediklerine...


KAL SAĞLICAKLA...

15 Mayıs 2014 Perşembe

SOMA



Soğuk çok soğuksun ölüm, kapkarasın. insafsızsın, vicdansızsın ve bu sefer ne de çoksun...
Allah'ın rahmeti bol olsun gidenlere, cennet olsun mekanları...
Kalanlara sabır ama öyle böyle değil, dağlarca sabır...

12 Mayıs 2014 Pazartesi

KEÇE ÇANTA, KEÇE TELEFON KILIFI, KEÇE KİTAP KILIFI, KEÇE BOZUK PARA CÜZDANI, ANNELER GÜNÜ HALLERİ EŞLİĞİNDE :)

Tamam, dünya malı dünyada kalacak, mala tamah etmemek lazım! Tamam canım sağolsun, giden o olsun! Tamam, ben  de biliyorum, böyle şeylere üzülmek beyhude, kısmetten çıkmış bir kere! Tamam, bulana da helali hoş olsun ama ben o siyah taşlı bilekliğimi çok seviyordum be sevgili okur! :(( Alalı daha 3 ay bile olmamıştı, doya doya kullanmış olsam neyse! 10 yıldır bileğimde duran gitmedi de, niye o! :(( Üzüldüm yeminle, çok üzüldüm, unutuyorum bazen, dalıyorum dünyanın gailesine, sonra birden bir şey oluyor, hoop aklımda o! Yine üzülüyorum, sonra "Üzülme, boşver!" diyorum boşveriyorum ve sonra yine.....
Nasıl yani, sen hiç üzülmedin mi çok sevdiğin bir takın gittiğinde??? Misal küçücüktüm, ortaokulda falan, ıhlamura gitmiştik o sene, annem topladığım ıhlamurlar hatrına altın küpe almıştı, nasıl güzeldi, papatyalı bir küpe, o da kaybolmuştu hem de daha yeniyken, ona da çok üzülmüştüm, çünkü ilk kazandığım parayla alınmış bişeydi :( Altın kullanmayı çok seviyorum ama benimki gelip geçici bir sevgi, çünkü üç kuruşa bozdurup başka sevdiğim bir takıyı alıyorum, ucuza gidermiş, işçiliği çokmuş, yarı fiyatına ziyan olurmuş, olsun ;) Yani sorsan bana kenarda neyin var diye yatırım anlamında, kocaman bir "hiç" derim (ki inşallah bu soruyu sen bana önümüzdeki yıl bir daha sorduğunda, başka bir cevap vermeyi umuyorum :))
********
Yazının giriş bölümü tamam :) Gelelim gelişme bölümüne, geçen posttan bu yana yaptıklarımıza :)
Buyrun bakalım :)

YAKMA ÇİÇEKLİ-KUŞLU KEÇE ÇANTA
(Bu çantayı da nihayete erdirdim ;)  kapaklarımı yapıp, yani ön yüzlerini, beklettiğim çantalar var, tek tek bitirmem lazım :( )
Kuşun kuyruğu ne güzel olmuş di mi :) 

KEÇE KİTAP KILIĞI
Şebnem hocam istedi ben yaptım, ki ben böyle dostlar, sevgili okurlar istiyorum çevremde, fikir versin, öneride bulunsun, bana yeni ufuklar açsın :) Bu da öyle bir iş işte, içine kitabını koy, üst cebine kalemini, notlarını, mis gibi :) 

NAZAR BONCUKLU KEÇE CÜZDAN
Bu model de ne zamandır aklımdaydı, şükür onu da yaptım :) Nazar boncuğunu keçede yaptığım pek çok işe yakıştırıyorum :) Bu cüzdana olduğu gibi :) 
KEÇE TELEFON KILIFI
Bu şaşkın baykuşlu kılıf da Şebnem hocama :)) Kobik oldu de mi ;) 

KEÇE TELEFON KILIFI
Bu telefon kılıfını da (her ne kadar tablet kılıfı numarası yapsa da!) Şebnem hocama yaptım, gelincikli istedi diye böyle, yoksa haşa gelincik takıntımdan değil :) Ama sen söyle okur, bu gelincikler sahiden de çok zarif, çok tatlı değil mi :)

(Resim fluuu, farkındayım ama bile isteye koydum, çünkü böyle sanki gelinciklerin yaprakları uçuşurmuş gibi görünmesi hoşuma gitti :)  


KEÇE BOZUK PARA CÜZDANI
Bu cüzdanı da böyle yaptım ama aslında şemsiyenin sapı biraz kısa kaldı ve aslında o şemsiyenin eteklerini de böyle kıvrım kıvrım yapmak istemiştim, pek olduramadım, bir dahakine inşallah daha güzel yaparım :) 
Araya girdi bu foto :))
Nehir hanımın hafta sonu halleri, evde defilede kendisi :)
Etek altı tayt ve o pembe çoraplar yaktı beni :) 
KEÇE ÇANTA (AH BE PİSİCİK)
Çantalara kedi figürünü çok yakıştırıyorum :) Aslında bir de evleri, kuşları, çiçekleri, ağaçları da :) 
Bu kediyi  Pinterest'ten buldum :) Orjinali şurada Çok sevdim ben bu çantayı :)
Merak etmeyin kedi iyi, hiçbir şeyi yok :) 

ANNELER GÜNÜ 
Bir haftadır hazırlanıyor, bir haftadır her gün okulda boş zamanlarında, serbest etkinlikte durmadan Anneler Günü için bana sürpriz hazırlıyor. Dedi ki bir gün öncesinde: "Sen sabah uyanınca salona gel, babamın sandalyesine otur, gözünü kapat ve bekle" Uyduk netekim :) Bana o yukarıda gördüğünüz yeşil kutuyla verdi hediyelerini kızım, öyle çok öyle çoktu ki, aça aça bitiremedim :)) Notlar, resimler, kalpler, maniler, şekilli delgeçle yaptığı minicik çiçekler, kendi yaptığı zarflar, cepler ve envai çeşit şey :) Biliyordum sürprizini ama bu kadarını beklemiyordum. ("Esra, bu kız sana çok güzel çırak olur bu kes-yapıştır fikirleriyle,  sen bir düşün :) Eti senin,  kemiği benim :)")
Çok sevindim sürprizine kuzumun, çok ama çok mutlu oldum, gururlandım :)
Ali Deniz derseniz o da bana okulda hazırla(ttı)dığı ilk Anneler günü hediyesini verdi :) Ezberlediği "Anneyin günü mutlu oysun!" Ve bunu bütün hafta sonu tekrarladı :) 
Ben de sütlaç yaptım çocuklarıma bugünün anısına :))

Nehir ve Ali Deniz'in ilk hediyeleri bunlar, okuldan bana getirdikleri, çok kıymetliler, pek çok :) 

Anneler Günün kutlu olsun sevgili okur, çocuğun varsa da yoksa da kutlu olsun :) Çocuğu olmayıp dileyenler de inşallah bir dahaki Anneler Günü'nü evladıyla kutlasın :)

Not:
Buydu işte Nehir'in boyadığı tişört. Hani benim üstünden nakış yapıp ona hediye etmeyi düşündüğüm. Sen söyle şimdi nasıl işlenir ki bu kadar yazı-çizi? Başka yapsın di mi? Bu boyalar çıkıyor nasılsa, yıkayalım da tekrar çizdireyim ben daha insaflı çizgilerle  ;)
Dipnot: 
Sen de benim kadar seviyor musun beyaz ekmeğe peynirli, domatesli, salatalıklı, biberli, maydanozlu, kaşarlı zeytinli sandviçi, ve o sandviçin kalmış halini dahi, yani beklemiş beklemiş, içindeki domatesler erimiş ;) Misss :))
Yazının sonuç bölümüne gelecek olursak "Yazık oldu güzelim bilekliğime, çok yazık :((!" İnşallah kendisiyle bir gün bir yerlerde karşılaşmak nasip olsun (Öyle deme sevgili okur, bir altın kolyemi kaybetmiştim de-yani öyle sanmıştım- tam bir yıl sonra giymediğim bir hırkama takılmış bulmuştum dolapta, nasıl mutlu olmuştum. Mucizeler bizim için ;)
Enbidipnot:
Sosyal medyada felaketim sevgili okur, yani daha doğrusu telefondan bağlandığım saatlerde :( Çünkü telefondan yazı yazamıyorum, yorum, mesaj vs. konusunda ziyadesiyle beceriksizim. Misal; mine=nine, sağolun=dağılın, sağol= dağol, sana=dana ve buna benzer pek çok hata da :(( Var mı bildiğin bir cep telefonundan yazı yazdıran kurs falan??? Çok acil yani...

Ve son olarak, çekiliş hâlâ burada  ;)
KÜÇÜK-BÜYÜK, MUCİZELERİN BOL OLSUN SEVGİLİ OKUR :)

Bunlar da var...

İlginizi çekebilecek bağlantılar.