31 Ağustos 2015 Pazartesi

ÇİÇEKTEN...

Hiç boşuna zorlama kızım, sen bu beyaz elbisenin içine girebileceğin zamanları çoktaaan geçmişsin, kabullen artık da, sabahtan beri çektiğin eziyet bitsin bundan gayrı. Zırhlarını kuşanmış askerler gibisin sabahtan beri, hayır bişey değil, derin derin nefes almana bile izin vermiyor bu güzelim beyaz elbite :( Güzellik değil maharet demek ki, işlevsellik, pratiklik, rahatlık lazım sana bundan gayrı. Bil ve öyle davran. Davranıyorum da yeminle, hafta sonları şalvar-atlet, hafta içi işte de, uzun, upuzun eteklerle atlet ya da uzun, upuzun rahat elbiselerle parmak arası giyiyorum. Yazlık kıyafetlerim bundan ibaret ama bu güzelim elbiseye de kıyamıyorum hiç, senede bir olsun giyeyim istiyorum, sen söyle sevgili okur, çok mu şey istiyorum :( Hayır, sen şimdi zannediyorsun ki kilo aldım da ondan böyle konuşuyorum ama öyle değil, gram kilo almadım tatilde, hatta Ali Deniz doğduğundan beri neredeyse aynı kilodayım, 1 kilo eksik, 1 kilo fazla, üstelik hipotroidi iken böyle düşün ama yine de sığamıyor bedenim işte bu güzelim elbiseye :( Versen verilmez, günahtır, atsan atılmaz çoook günahtır. Bir sezon giymediklerinizi verin diyorlar ya, o yüzden giyiyorum :)) Eve varsam da bitse bu eziyet :( Neyse yahu, bu sıralar çok feci yoğunum, evde de, işte de, sanki ilahi bir ses diyor ki "O kadar hava attın 5 haftalık tatilinle, al sana, buyur bakalım, nasılmış!" :(((

Yaptıklarımı göstereyim de sana çekileyim huzurdan en iyisi...

İkinci gelin buketini hazırladım istek üzerine, çok sevdim böyle karışık karışık buket yapmayı :)


Bu da üçlü seti

GELİN TACI

GELİN TACI
Pembeler ne hoş di mi, neşe saçıyor etrafa ;) 

Teferruat

GELİN TACI

Hediye bu duvar süsü, çoook sevdim, sade halini de çok sevdim ama yine de asmadan önce  bir dokunmak istedim

Son hali budur, kış getirdim böyle serin serin :)
Gelsin sahi yaa, lütfen gelsin.... 
Kış gelsin dedim ama dileyelim de "Yazımızı kışa döndürenler" hiç olmasın hayatımızda, bahar tadında geçsin tüm hayatımız, serin serin, ılık ılık, ferah ferah... Olmaz ya, dileyelim biz yine de...
Mutlu haftalar Sevgili Okur, kal sağlıcakla... 

21 Ağustos 2015 Cuma

KAPI ÇELENGİ

Tek bir fotoğraf koyacağım bu posta (sana gösterecek bir sürü tatil fotoğrafım olmasına rağmen)... Tek bir fotoğraf ve kısacık da bir yazı (hadi bakalım, pek ihtimal vermiyorum buna ama, deneyelim) Aşağıdaki kapı çelengini Yalova'da rahmetli kayınvalidemin apartmanında oturan bir komşusu için yaptım. Çok iyiliği dokundu-dokunuyor da hala bize. Geçen sene de bir nazarlık yapmıştım ona, evinin girişinde asılı. Bu gidişimizde de, içimden bir kapı çelengi yapmak geldi. Danteldir, kurdeledir, incidir, pudra rengidir, beyaz-pembe güllerdir, ne varsa elimde döktüm önüme önce. Sonra da neticede işte böyle bir çelenk çıktı kalbimden ve elimden :)  Allahım ben bir beğen, bir sev, bir mutlu ol neticeden ;) Kıskandım resmen hediyenin sahibini. Fatma Teyze'yi yani :) Fatma Teyze dediğim de 70 küsür yaşında bir kadın :))) Bu yeni gelin kapı süsüne benzeyen çelengi beğenir mi, asar mı diye az bir tereddüt etsem de önce pek beğendi, "Havalı olmuş" dedi ve astı :) 
Diyeceğim o ki, ruhun yaşlanmadıkça bedenin yaşının ehemmiyeti yok Sevgili Okur, taptaze tutabilirsek ruhumuzu, karartmadan, karalar bağlatmadan, hayata pamuk ipliğiyle değil de, görünmez halatlarla bağlıymışcasına sarılırsak şayet, kapımıza en bi şeybi şiyk şeyi de yakıştırırız işte böyle :) 






Mutlu geçsin hafta sonun, huzurlu bir de...
Kal sağlıcakla... 

17 Ağustos 2015 Pazartesi

Döndük netekim :)

Ben yoldan çıktım Sevgili Okur, hem de çook feci çıktım :(( Tatil dediğin ne ki, ha benimki gibi 5 hafta, ha seninki gibi 5 gün, hepsi bir yeminle! Sayılı gün işte, bitti gitti :(( Tamam yahu, tam olarak aynı değil haklısın :) Benimki şöyleydi, "Daha var 4 haftamız" "Hala 3 haftamız var!" "İki hafta var :((" "Son bir hafta yahu!" şeklindeydi ama tavsiye ederim, sen de çalıştığın yerde devir 15 yılı, 26 iş günü izin sana da olsun :))) Ben mi ben 20 yılı devirdim ayol, bugünlerde 21'den gün altım naber :)) Sen şimdi bu kıdeme bakıp da benim yaşımı 50 falan sanarsın maazallah! Çoook erken başladım ben çalışmaya, neredeyse beşikte o kadar diyim sana :) Staj falan, teeee 1988 ler, o kadar diyim, yani bu 20'nin üstüne koy bi 5 yıl daha, ne diyosun? Feci di mi? Çok uzun değil mi bu kadar çalışmak, yani ağır gelir di mi bünyeye? Hayat kısacık be Sevgili Okur, çalışmak kadar, keyif de lazım, ki bu konuda kendime rehber edindiğim güzide arkadaşlarım var blog dünyasında. Misal Elif... Ne diyelim hayırlısı...
Yani diyeceğim o ki yetmiyor tatil, hele de memleketteysen, bir elin denizde, bir elin köyde meyveler içindeyse yeminle yetmiyor :)) Çocuklara da yetmedi ama döndük işte...
Neler yaptın dersen bol bol çiçeklerle uğraştım, taçtır, tokadır, dünya işleri işte :)) Çok uyudum, çok denize girdim, çok dut, fındık, incir yedim ve geldim, bir de günde üç öğün dondurma yedim, o kadar diyim sana, bi de kavun... Gerisi bildiğin gibi işte, taze fasulye kır, domatesli makarnanın domatesini bol koy, kızlarla buluş, çocukları sinemaya götür ve bol bol kahve keyfi yap :) Ne diycem yaaa, bir de "açık büfe" bi yer olsaydı tam süper olacaktı :)) Ziyanlık bazenleri mutfakta geçirilen zaman, dikkatini çekerim "bazenleri"! dedim, her vakit değil :)
Şimdi sen anlattıklarıma bakaraktan bana "keyfin kebap" dersin di mi, değildi billahi, o kumun pisliği, o hergün havlu asmalar, mayo yıkamalar, o yer gök kuma bulanmalar, parmak aralarına giren kumlar, o bücürün hem kendi kafasına hem ablasının kafasına kum doldurmaları :(( Iyy, çekilir şey değil şu tatil, ben senin yerinde olsam, misler gibi otururum evimde ;)))
Ki bu tatil çocuklar da hiç zahmet vermedi bize, yani zahmeti mi olurmuş şimdi çocuğun dediğini duyar gibiyim ama öyle demek istemedim, geri dönüp silmek de istemedim. Şöyle izah edeyim, yani büyümüşler pek çok, kendi kendilerine oynadılar, daraltmadılar hiç manasında. Gerçi Ali Deniz, denize giderken, her gün mütemadiyen en az 100 kez "anne" diye seslenerek baydı beni ama 36 ay anne demeyen çocuk ancak kapatıyor arayı demek :)

Sana yaptıklarımdan iki buket göstereyim ve çekileyim huzurdan :)

GELİN TACI, KAPI SÜSÜ (Kİ KENDİLERİ PEK Bİ ŞEYBİ ŞİYK YİNE!) 

KAPI SÜSÜ, GELİN TACI 

ÇİÇEKLİ TOKALAR 
BU DA BENDEN SANA "BONUS" :))
Hiç bu kadar güzel gelin arabası gördün mü peki?




Not: Yaptıklarımın bazılarını dükkana koydum, ordan da bakabilirsin, dükkan yurkarda işte ama gözünü seveyim kapatma şu vitrinin önünü ;:))) Ellerini de sürme, izi kalıyor :) 


Dipnot: Çok hızlı yazdım, ne yazdığımı bilmeden, sen bi bak bakalım çok mu saçmalamışım :) Esenkal bir de :) 

Bunlar da var...

İlginizi çekebilecek bağlantılar.