29 Eylül 2014 Pazartesi

KEÇEDEN EVLİ, UĞUR BÖCEKLİ, CUPCAKE'Lİ VE DAHİ KALPLİ, AĞAÇLI MAGNETLER! TEKMİL-İ BİRDEN...

E o vakit ben Fatoş ile müsktakbel eşine "Yıldız barışıklığı" dileyeyim. Bir yastıkta, mutlulukla kocasınlar inşallah. Ve Fatoş'a da sanatıma verdiği katkı için bir kez daha teşekkür edeyim, :) "Sen nasıl istersen öyle olsun, kafana göre yap!" dediği için.
Sabırsız sanırdım kendimi, değilmişim, bu magnetler-özellikle de 35 adet uğur böceği magneti- ile ispatlandı. Bir haftaya sığdırdığım, gündüzleri aklıma gelen minik ayrıntılarla heyecanlandığım, aşkla, hevesle, güzel duygularla yaptığım bu magnetlerden ayrılmak zor gelecek, şans getirsinler hem Fatoş'a hem armağan edildikleri yeni evlerine :)



BUZDOLABI MAGNETLERİ 

UĞUR BÖCEĞİ MAGNET
Kabul, uğur böceklerinin  "Yetti gari!" dedirttiği anlar oldu, olmadı değil ama sonuçta, çok şeker oldular hepsi biraraya gelince :) 




UĞUR BÖCEĞİ MAGNET
KEÇE UĞUR BÖCEĞİ MAGNET
Ki yukarıda anlattığın an tam da şu fotoğraftaki andır ;)
Kahve ve çikolata az biraz hafifletse de, zordu işim yahu! 


KEÇE MAGNETLER
Bu evlerin yapımı ile ilgili Youtube kanalımda bir video yayınladık. İzlemek için tıklayınız ve abone olunuz çok rica edicem :) 


KEÇE KALP VE CUPCAKE MAGNETLER 


KEÇE AĞAÇ MAGNETLER
Çok seviyorum bu ağaçlarımı, öyle çok seviyorum ki,  onlara bakarken hayat gibi, gençlik gibi, aşk gibi, çocuk gibi güzel şeylerle, dileklerin bir bir, zamanla, sabırla, emekle gerçek olması, oldurulması gibi şeyler geçiyor içimden...


KEÇEDEN BUZDOLABI MAGNETLERİ
Sen ne diyorsun peki sevgili okur? Bana geçen güzel duygular ekrandan sana da ulaşıyor mu, sen de gülümsüyor musun bunlara bakarken ;) Mahallemden bir evi de bilabedel (yeni nesil sevgili okurlar için tercüme edeyim, "bedelsiz") sana ayırayım da güzel güzel komşuluk ederek geçirelim mi ömrümüzü :) 



KEÇE MAGNETLER
Bunlar da son eklenenler ;) 

Mutlu, bu magnetler kadar neşeli bir hafta olsun hepimize ;)


Not: 
Bu kurufasulye delirmiş mi? Nedir o öyle yahu, 10 tl'den aşağı değil kilosu? Ne sanıyor ki kendini Allahın kurusu ;) Aldık netekim, çocuklar bakliyat yesin diyerek, bulgur pilavıyla pişireceğiz akşama. Aldık ama burdan uyarıyorum kendisini, pardon uyarmıyorum, düpedüz tehdit ediyorum "Böyle giderse, yapayalnız kalırsın raflarda kuru! Haberin olsun, tahtını nohuta kaptırıverirsin, Ayağını denk al, makul fiyatlara in derhal!" :))


25 Eylül 2014 Perşembe

MAGNETLERE DEVAM VE BİR GÜZEL BULUŞMA :)

Hamileyken-özellikle de Nehir'e hamileyken- nasıl da duygusal, sulugözlüydüm yarabbim! Vara yoğa ağlardım, ama ne ağlamak! İnsan reklamlara bile ağlar mı, ben ağlardım, duygulu türküye, içli bir sese vs.
Şimdi de semoş'un şu postuna ağladım iyi mi ;) Ne var ağlayacak, duygulan, hislen geç, yok ille o gözyaşları patır patır akacak! Varsın aksın ne diyelim! Oku sen de bi bakalım, ağlayacak mısın, vallahi çok merak ettim, çok duygulanacak mısın... Hadi inşallah :)) (Yani kendimi yalnız hissetmeme babında!) Yalnızlık zor be sevgili okur, duyguda yalnızlık bile zor. Seni anlayacak, aynı dili konuştuğun insana nasıl ihtiyaç var, nasıl muhtaçsın bir sese, bir nefese... Allah kimseyi yalnız, bir başına koymasın, kapılara baktırmasın...
Of yarabbim, içim daraldı, seni de daralttım burda, bak sen şimdi yaptıklarıma, yenilerini ekledim magnetlere...


BUZDOLABI MAGNETLERİ
Toplu görelim...

MAGNET EV
Elimdeki kalmış keçelerle yapıyorum bu evleri ve çoğu zaman bu çatıların şekli, yamukluğu vs. o elimdeki parça keçenin şeklinden ilhamla çıkıyor ortaya. 



MAGNET KALP


MAGNET EV
Hülyacığım söyler de ben yapmaz mıyım :) 


MAGNET EV
Keçede nakışı çok seviyorum. Keçede bocuğu, keçede danteli de :) 

KEÇE CUPCAKE

KEÇE MAGNET KALP


KEÇE MAGNET KALP


KALPLER
Bu kalpleri boy boy kesiyorum. Kesmeden önce kalıpla çiziyorum. Sonra çizgilerin üstünden beyaz tutkalla geçiyorum. Kuruyunca tutkal-ki kimi zaman sabredemeyip saç kurutma makinesi ile kurutuyorum- kesiyorum güzelce ve böylece kenarlarına sürfile (annem eskiden, dikiş dikerken ne çok yaptırırdı bana bu sürfileleri, nasıl daralırdım, hala da sevmem kendilerini!)  gerekmeden, kumaşın iplikleri ayrılmadan istediğim yerde kolayca kullanabiliyorum. Ve her seferinde bana bunu etamin kumaşı için öğreten Filiz Türkocağı'na yani Sevgili Filiz ablaya selam çakıyorum :) 


ALMAN PASTASI
Bizim çocuklar uyuz biraz sevgili okur, bildiğin uyuz. Yani Alman Pastası konusunda sadece ama! Yemiyorlar çünkü, çocuk dediğin sever bu tür şeyleri, yok bizimkiler hiç sevmiyor! E o zaman da ne oluyor, bütün hepsi anneye ve babaya  kalıyor, ne yapsın anne yemesin de, bu güzellik çöpe mi gitsin, günah sevgili okur, Allah baba çarpar sonra :) Yedim netekim, afiyetle yedim hepsini :) 
UĞUR BÖCEĞİ
Kaynak: Pinterest
Bir de bu kocaman uğur böceğini yaptım, magnetleri yaptığım gelin hanımın müstakbel eşinin adı Uğur'muş, o münasebetle kendisi için bir büyük uğur böceği istedi Fatoş :)


NAZAR BONCUKLARI
Şu ortadakilere bayıldım, nasıl güzel yapılmış, resim çizer gibi çalışılmış... Eminönü'nden aldım, Yıldız Boncuk'tan yine, oraya gelince kalp krizi geçirecek gibi oluyorum. Öyle deli atıyor kalbim, bütün dükkanı çantama sokup çıkasım var! O kadar diyim sana... 


NAZAR BONCUKLARI
Bak yakından :)


******************
Esra ve Feray'la buluştuk :) Yani Esra Akın ve Cafe-Mola ile :) Eminönü'nde alışveriş yaptık, yemek yedik ve sohbet ettik. Feray'la daha önce biraraya gelmiştik ama Esra ile ilk kez yüzyüze görüştük. Yani aslında o kadar yakınlar ki bana, sanki eski arkadaşlarmışız da tekrar buluşmuşuz gibi hissettim. Kızlar da öyle hissetmişler :) İkisinin de enerjisi öyle güzel, sohbetleri öyle tatlı ki :) Yine buluşacağız, tez vakitte tekrar biraraya geleceğiz inşallah :) Çok sağolun kızlar, ihya ettiniz beni gelmekle :)

EMİNÖNÜ ÇIKARMASI :) 
Beni biliyorsun zaten, Feray yani Cafe-Mola kırmızılı, Esra da siyahlı :) 


EMİNÖNÜ


YILDIZ BONCUK'ta
Gelenek oldu benim için her gittiğimde Yıldız Boncuk'ta bu pozu vermek :) 
Bu kez güzel arkadaşlarımla birlikte çekildik fotoğrafı :) 

Esra bana güzel bir albüm hazırladı. Maya'nın ilk yaşı için istediğim albümü öyle güzel yapmış ki, ama şimdi göstermeyeceğim, hediye olduğu için sürpriz olsun annesine, ilk kez o görsün :) Sonra paylaşacağım seninle de ama çok çok bayıldığımı söyleyeyim, tıpkı yaptığı diğer kusursuz, zarif işlerine olduğu gibi :)


NOT: Özellikle magnet resimleri GDO'ludur. Yani genetiği değiştirilmiş resimlerdir :) Zira instagramda üzerinde oynadığım, genetiğini bozduğum hallerini daha çok seviyorum :)

DİPNOT: Ülkercim ne var ne yok, ansiklopedinden yeni birşeyler çıktı mı ağaca dair ;)))

22 Eylül 2014 Pazartesi

KEÇE BUZDOLABI MAGNETLERİ, KEÇE KUTU, YAKMA GÜL VE SÖZ VERDİĞİM SİYAH-BEYAZ FOTOĞRAFLAR...


Nasıl eğlendim bu hafta sonu anlatamam, nasıl keyifle, aşkla yaptım aşağıda gördüğünüz güzellikleri, tahmin bile edemezsiniz :) Her bir ayrıntısıyla sanki dünyayı kurtarıyormuş gibi ciddiyetle ve sanki 5 yaş grubu bir çocuğu top havuzuna koymuşsunuz gibi keyifle :) 
Biri benden bir şey istediğinde keçeyle ilgili, istiyorum ki "Kafana göre takıl" desin ya da "İçinden nasıl geliyorsa öyle yap!" O zaman içimden çok güzel şeyler geliyor çünkü :) Öbür türlü, yani başkasının içinden geçeni tam bilip, kavrayamadığım için hep bir kuşku içimde, "Bu muydu acaba kastettiği, acaba oldu mi ki?" gibi sorular kafamda... Aynı şeyleri yapmayı da sevmiyorum misal, ilk yaptığım çok zevkli çünkü, ne çıkacağı sürprizli olduğu için, merak ve heyecanla yapıyorum. Sonrakiler gayet sıradan, e biliyorum çünkü sonucu, bir önceki gibi işte. Sen bunları benim burcumun yani terazinin yüksek sanatçı ruhunun kaprisine ver :)))  Olmaz biliyorum, doğrusu bu değil ama inan samimi düşüncelerim budur sevgili okur. Aramızda ama e mi?
Gelişme bölümüne gelecek olursak, Elif'in arkadaşı Fatoş evleniyor, benden de kına gecesinde dağıtmak için magnetler yapmamı istedi ve dedi ki "Kafana göre takıl!" :))  Ev, kapkeyk ve kalpli magnetler. Ben ağaçları ilave ettim, onları da çok sevdi. 
Ayrıntıları iyice gör diye tek tek ekledim fotoğrafları. Yok, uzun uzun anlatmayacağım elbet, sen görüyorsun zaten gönül gözünle, benim nasıl aşkla yaptığım bu işi, sana zaten ziyadesiyle geçiyor eminim benim içinde bulunduğum ruh halim... 


BUZDOLABI MAGNETLERİ 

MAGNET EV


KEÇE MAGNET

KEÇE MAGNET
Diyorum ki, bu yıl leylekler fazla mesai yapsa da, bebek özlemi çeken yuvalara, güzelce bırakıverse bebekleri :) 

MAGNET EV

MAGNET EV
Keçe ev magnetlerin yapımını Youtibe kanalımdaki videodan izlemek için tıklayın ve abone olmayı da unutmayın sakın. 

MAGNET AĞAÇ

MAGNET AĞAÇ
(Bir kez daha yazayım, bu lazer kesim ağaçları hazır alıyorum, üstüne boncuk dikiyorum :) 


BUZDOLABI MAGNETLERİ 

YAKMA ÇİÇEK
Yaptığım magnetlere ara verip bir çiçek denedim. Bu sefer büyük bir gül yaptım. Elimde fuşya rengi bir organze kumaş vardı, onunla turuncu ve beyaz tülleri kullanarak, araya da somon ve pembe kurdeleler de katarak... Çok zarif di mi ;) Bu gülü yaptım ama nerde kullanacağımı bilmeden. Bir gün sonra bağırdı sehpanın üstünden "Ne düşünüyorsun, magnetlere yapacağın kutuyu benimle süslesene!" diye öyle de yaptım, bakınız aşağıdaki resim :) 

MAGNET EV

MAGNET CUPCAKE

MAGNET CUPCAKE

MAGNET CUPCAKE

MAGNET EV



KEÇE KUTU
İşte böyle, yerini bulmuş di mi ;) 

KEÇE KUTU
(Bu da arkası) 

KEÇE KUTU




****************
ALMAN PASTASI 
Bunca işin arasında bir de Alman Pastası yaptım dün. Hem Ali Deniz'in pazartesi ödevi için, hem yukarıda gördüğün komşunun tabağı boş gitmesin diye, hem ofisteki arkadaşlarla paylaşmak için :) Yani diyeceğim o ki, resim altındaki başlığa tıkla, gelen tarifi sen de yap ve gör bak hem nasıl lezzetli ve hem nasıl da bereketli :) 



"Kaybetmeyin o fotoğrafları,Kaybolan dünümün son yadigarları..." 

Buydu geçen postta sana söylediğim, anlatmak istediğim. Bendeki örnekleri bunlar ama köye gittiğimde annemlerin albümünden öyle toplu bir düğün fotoğrafı da getireceğim sana, söz...
Bak anlattığımdan fazlası varmış üstelik, çocuğunu güzelce giydirir, süsler, götürürdün fotoğrafçıya. Çıkan fotoğrafları da böyle itinayla halasına-yani anneme- hatıra verirdin.
İlk kare, en küçük teyzemin nişan fotoğrafı. Nasıl da güzel di mi, nasıl duru bir güzellik...  Muhittin Dayımın kızı Nazan (ki ablası Nalan'ın da vardı aynı pozdan ama o köyde kalmış sanırım) ve Hayri dayımın çocukları Zekiye ve Tarık :) İlkokul hatırası :)
Son kare ise yine eskilerde askerden fotoğraf yollama geleneğinden... Rahmetli amcam yazmış arkasına "Sevgiler Cümlenize-Kamer" diye, tarih de var üstelik, Aralık 1970, ben doğmamışken henüz...
Nasıl kıymetliler di mi, nasıl saklanası, korunası, kollanası... 
MUTLU HAFTALAR SEVGİLİ OKUR :)

Not: Ağaçtan ses yok, hala ismini bilmiyorum, sen de bilmiyorsun, tamam sevgili okur, bu teknoloji çağında, bu dünyanın öbür ucundaki bilmem ne bitkisinin adını öğrenebilen biz, Termal'deki ağacın adından mahrum kalalım! :(
Dipnot: Bizim köyden bu postu okuyan varsa eskaza, lütfen teyzeme onun nişan fotoğrafını bloğa koyduğumu söylemesin ;)

19 Eylül 2014 Cuma

KEÇE BARIŞ ÇELENGİ VE ÇINAR YAPRAĞI

Geçen akşam kapı çaldı. Ali Deniz koştu açtı. Gelen yönetici, aidat alacak. Ali Deniz'e elindeki makbuzu vermiş, koşa koşa salona geldi, bi heyecanlı, elindeki kağıdı sallaya sallaya "Postacı geldiii!" :)) Niye gülüyosun sevgili okur, çocuk postacı mı gördü? Postacının şapkalı, özel kıyafetli olduğu zamanlar bize özgü. Bunlar "kargocu" çocuğu :)) Ben de çok güldüm ve izah ettim çocuğuma, gelen kişinin postacı değil, yönetici olduğunu ama kabullenmek istemedi :)) Ne çok beklerdim postacı yolu eskiden. Bir mektup arkadaşım vardı, bu dediğim 80'lerin sonlarına doğru. Ne heyecanlanırdım postacıyı görünce. Şehir içinde mektuplaşırdık bir de. Arzu yazardı bana tatillerde, ben de ona. Keşke saklasaymışım :( Neydi acaba o zamanki gündemimiz (az çok biliyorum aslında ama!) Nasıl ifade ederdik kendimizi şimdilerde okumak güzel olurdu :) Bak ne geldi aklıma Arzu deyince, geçen çocuklar albümleri çıkarmışlar. Benim albümlerimi, eski, teee çocukluk (yani çocukluk derken bir albüm içinde iki resim falan, o kadar diyim sana! Çekmemişler hiç :( ) ilkgençlik resimlerim. Onlara bakarken farkettim, eskiden insanlar birbirlerine vesikalık resim verirlerdi saklasınlar, albümde muhafaza etsinler diye. Misal Arzu ve Hülya'nın vesikalıklarını buldum, çıkardım albümden, Yalova'ya gidince göstereceğim onlara :) Eminim yoktur onlarda bu resimler :) Çok gülesim geldi bir yandan da, şimdilerde birbirimize arkasına not yazıp vesikalık verdiğimizi düşünsene. Sadece vesikalık da değil, annemlerin albümlerinde de bir sürü köyden tanıdık, arkadaş, akrabanın düğün resimleri. Önceden resim çekilmeye sülale boyu gidilirdi ya hani. İçinde sen olmasan bile o resimler sana da verilirdi hatıra diye. Hani siyah beyaz, hani küçük boy resimler biraz, hani kenarları tırtıklı, gelin hanımın saçlarından sarkan gümüş teller (hani dikkat etmezsen o teller ellerini de keserdi, gelin çiçeğinde de olurdu hani!) Var mı senin albümünde de? Yani senin değil de annenlerin? Dur bir dahaki posta o resimlerden birini koyayım :) Şimdilerde toplu resim çekilmek yok stüdyoya gidip. Fenerbahçe Parkı'nda, gelinle damat film çekermiş gibi, klip çekermiş gibi fotoğraflar moda. "Gelin gibi süzülmek!" deyimi de eskilerde mi kaldı sevgili okur ;) 

Bak sen şu bücürün "Postacı" benzetmesinin aklıma getirdiklerine! 
Geçen postta söylediğim barış sembollü pano bitti. Son hali böyle: 



KEÇE BARIŞ SEMBOLLÜ DUVAR SÜSÜ
Önce aşağıdaki gibiydi, Sonra ortasını oydum ve böyle oldu. Daha iyi oldu.
Kısaca anlatayım mı nasıl yaptığımı, ilkin yarım metre kadar keçeyi alıyoruz önümüze. İki kat kullanacağız, ben gri ve füme kullandım. Sonra evdeki en büyük servis tabağını aldım, onunla bir daire çizdim, ortadan düz bir çizgi ve sonra şeklin alt kısmını da kafama göre çizdim. Sonra dış daireden kestim keçeyi. Sonra bir küçük boy yuvarlak tabağı da iç daire için kullanarak sabunla çizdim. İki keçeyi diktim. Şeklin üstünden iğne ardı ile geçtim, ki geçmesek de olurdu aslında, keçeyle aynı renk olunca ipim, pek belli olmadı nakışlar. Sıcak silikonla ponponları gördüğünüz gibi yapıştırıvedim...

KEÇE BARIŞ SEMBOLLÜ DUVAR SÜSÜ
Bu da ilk hali...
Bu haldeyken keçenin iç kısımlarını oymak zor oldu ama daha iyi oldu. Damla'nın hayali de yukarıdakiymiş çünkü :)
Kestikten sonra iç kısımları da, iki keçeyi birbirine güzelce yapıştırmayı (yine sıcak silikonla) unutmuyoruz ;) 

KEÇE YAPRAK
Anchor Butik Dergisi'nin gelecek sayısında yer alacak "Yaprak" teması için bu hazırlık :) 

KEÇE YAPRAK
Yaprak kalıbı için kaynak: PINTEREST 
Kalıbı fotokopide büyüterek kullandım ben. Sonrasında kurşun kalemle yaprağın damarlarını çizdim. Domino 8 numara ebruli yeşil iple işledim. Ve sonra yaprağın asıl sahiplerini yerleştirdim. Kokinalar koydum. Ki çınar ağacında ne işi var kokinanın diyeceksin. Öyle çok sevyorum ki o kırmızı çiçekleri, içimden geldi koydum :)
Uğur böceği cam boncuklardan :) Çok seviyorum onu, öyle güzel, öyle tatlı ki, onları da kullanmaya kıyamıyorum hiç :)
Sonra minik incilerle bir tırtıl yaptım. Hafif bombeli yaptım çünkü tam o esnada yürüyordu tırtılım :) Baş kısmına iki inci koydum. Onların iki yanına da tohum işi minik siyah gözler yaptım ama sen elbet görmüyorsun, hayal et bari :(
Dur biraz daha anlatayım, kokina niyetine koyduğum o kadifeli gibi güzelim üç kırmızı boncuğun üstüne de böyle kırmızılı şeffaf boncuklar koydum ;)
Sanki yaprağa çiy düşmüş gibi şeffaf beyaz boncuklar koydum ama onlara da iki minik kırmızı yaraşır dedim, ekleyiverdim onları da :)
Geçen kış, yılbaşı süsleri için Rossman'dan fuzuli yere bir sürü süs almıştım ya, işte onlardan mantar ve çanı da bu yaprak için kullandım. Mantarın sapı olan teli büktüm güzelce, asma yeri de oldu böylece, diktim itinayla, hepsi bu :)
Çok büyük bir zevkle yaptım bu yaprağı,  ziyadesiyle basit ama aynı zamanda da ziyadesiyle ruhumu doyuran bir iş çıktı ;) 

HEDİYE PAKETİ
Bu da barış çelengimizin hediye paketi. Ne zaman yapmışım o kuşu bilmiyorum, hiiiç hatırlamıyorum. Nehir dün malzeme kutularımı karıştırırken bulmuş, çok sevindim ve çok sevdim bu kanadı güllü kuşu :) Paket süslemesinde kullandım ;)
Şu sarı kurdele aklıma getirdi bak, çok deli bir yakma çiçek var aklımda, nasıl zarif olacak bir bilsen. İlhamını da yine Pinterest verdi bana sağolsun :) Önce, parça organze ya da şifon güzel kumaşlar bulmam lazım, kurdelelerin ebatları kesmiyor  artık :(
Kadıköy'de kumaş pazarı var di mi, gidemedim ki bir türlü :( 

Ne çok anlattım yine, çok vaktini aldım di mi, böyle olunca da vicdan yapıyorum :(
Mutlu geçsin hafta sonun deyip gideyim ben :) Kal sağlıcakla....

BONUS
Sol kolundaki bilekliği yazın Ömer Abisi getirmişti Ali Deniz'e, ipli kalın mavi bir bileklik. O günden beri yıkanırken bile çıkartamadık beyefendinin kolundan. Dün de arkadaşının doğun günü vardı okulda, orada bileklik dağıtmışlar. Oldu mu sana iki bileklik :) Büyüyor muyuz ne ;) 



Bunlar da var...

İlginizi çekebilecek bağlantılar.