TATİL GELDİ....

Veeeeee sonunda beklenen gün geldi, bugünün güzelim Cuma olmasının dışında, bir de upuzun tatilimin başlangıcı olması nedeniyle ayrı da bir güzelliği var benim için...
5 hafta boyunca yokum, işte yokum, İstanbul'da yokum... Memleketim paklar bizi tatilde diyerek, ailecek Yalova'dayız biz taaaa ramazana kadar, kâh köyde, bahçede, dağda, bayırda, kâh Yalova'da parkta, dondurmacıda, denizde, sahilde...
Bloğuma ben yokken iyi bakın olur mu, yokluğumu aratmayın, ara ara girebilirim belki internete, bir iki yazı belki,  hatta becerebilirsem belki tatil fotoğraflarından bir "FOTOĞRAF BİZE DEDİ Kİ" de yapabilirim ama kısmet bakalım...
Dönüşte bu uzun aranın acısını çıkarırız inşallah....
Hepinize aşağıdaki gibi "fevkaladenin fevkinin de fevkinde" bir tatil diliyorum :)

Tüm aile birarada

Keyfederek

Neşe içinde



Tatil modunda

"Kafa nereye biz oraya" diyerek



Çocuklar gibi şen

Mangalla

Piknikle, kırda bayırda geçecek



Sivrisineksiz

Uyumak için koyunlara ihtiyaç duymayacağımız

Sabahları kuş cıvıltılarıyla uyanacağımız

Akşamüstleri püfür püfür bir balkonda kitap okuyacağımız

Ara ara el işleriyle



Kesip biçip, yeni yeni harikalar yaratacağımız



Çocukların oyunlarını keyifle seyredeceğimiz

İçimizde kelebekler uçuşturacak

Yüzümüzün hep güldüğü

Özlediklerimize kavuşacağımız

Ev işlerinden azade...

Sokaktaki hayvanlara bir kap suyu esirgemeyeceğimiz

Sporla

İlle de aşkla

Yeni yeni güzel haberlerle dolu

Cıvıl cıvıl bir yaz olsun......

"BAKARSIN UMDUĞUMUZDAN İYİ GEÇER YAZ"

"Bakarsın umduğumuzdan iyi geçer yaz"

Bırakmalı mı tamamen kendini hayatın akışına, "Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler" ya da Sezen Aksu'nun dediği gibi "Gelsin, hayat bildiği gibi gelsin" diyerek, kadere iman mı etmeli sonuna kadar yoksa gerçekleşsin diye hayallerimiz, sürekli ama sürekli debelenmeli mi, "Kaderimi ben çizerim, bir köşede oturup bekleyemem" mi demeli...

Zaman zaman debelenmek, zaman zaman da tamamen teslim olmak mı en doğrusu? Sormayın bana, çünkü hiç bilemiyorum bunların cevabını, bilemediğim için de kâh "teslim", kâh "isyan" duyguları arasında gidip geliyorum. Bütün bunlara bir de terazi burcunun kararsızlığını ekleyin, varın siz düşünün halimi...

Biliyorum aslında herşeyin bir vakti saati var, sen kendini paralasan da günü gelmeden hatta saati, dakikası gelmeden gerçek olmuyor hiçbir şey.

Tıpkı biraraya gelebilmek için, evlenebilmek için lise yıllarında aşık olduğum, adını "sakal" koyduğum, sahilde görmek için dualar ettiğim kocamı 15 yıl beklediğim gibi... Adımızı dahi bilmeden 15 yıl bekledik birbirimizi. Çok yakınmışken birbirimize aslında arada dağlar denizler var sanmışız, elimizi uzatsak tutacak kadar yakınmışız ama bilememişiz ya da bildirilmemiş. "Hayırlısı bu sizin için" demiş yaradan, "Bekleyeceksiniz, başka başka limanlara yanaşacaksınız ama demir atmak için birbirinizi bulacaksınız." Mucizelere inancımız daha da artmış böylece, "Olmaz" denilenin "Olur" olduğuna, "Dağ dağa kavuşmaz, insan insana kavuşur"un gerçek olduğuna bir kez daha inanmışız...

Şimdilerde, birazcık hayal kırıklıkları yaşadığım bu günlerde, bu yazın ailemiz için"Güzel"den ziyade "Hayırla" geçmesini, önümüzdeki engelleri bir bir aşacak gücümüzün olmasını diliyorum...

Umutsuzluğa kapılmak yok elbette, en umutsuz olduğum anlarda bile, aşağıda gördüğünüz iki güzel küçük suratı hatırlamak kendime getirmeye yetiyor beni. "Silkelen ve kendine gel, n'oluyo sana, görmüyor musun sahip olduklarını" diyorum. "Şükür" kalbimin tam orta yerinde, bin kez şükür yaradana, verdiklerine-ve vermediklerine de elbette-

Hepimiz için "Umduğumuzdan iyi geçsin bu yaz"



Şaşkoloz Nehir

Şaşkoloz Ali Deniz

TOP HAVUZU

Şimdi size bir adres veriyorum, isteyene yolu ayrıntılı da tarif edebilirim ;) BAMBİ Cafe, Çamlıca, O Ağacın Altı...
Serin, ağaçların altında, püfür püfür, deniz manzarasına karşı, kocaman bir mekan....
Orda çocuk parkı var, parkta da top havuzu, hafta sonu gidin, top havuzuna bu kez siz girin, çocuklar gibi şen olun :)
Top havuzuna normalde büyükler girmiyor tabii ama burda serbest, tecrübeyle sabit ve aşağıdaki fotoğraflar da ispatı ;) Görevli yok, gelen giden,  "Napıyosunuz ablacım, çocuklara orası, lütfen çıkar mısınız, çocuklar girsin, gidin efendi efendi masalarda çayınızı için" diyen yok, azcık eğlenin, görün bakın çocuklar nasıl da haklı tutturmakta...

Sadece bir bakayım dedim, şu top havuzu neymiş ki bu kadar, çocuklar içine girmek için bu kadar kuduruyo :)))

Ne çok renk, allahım güzelmiş burası yaa :)

Eğlenceli de ;)

Topları fırlatınca daha da süper

E kalabalık daha da güzel oldu, fırlatın kızlar topları

Çocuklar seyretsin bu sefer, biz eğlenelim içinde...

En yukarı kim fırlatacak bakalım, Zehra sende jonglörlük mü  var şekerim ;)

Bu güzelim fotoğraflar için Alper'in annesi Zehra'ya bir kez de burdan çok teşekkür ;)

FOTOĞRAF BİZE DEDİ Kİ 10

Okul Pikniği
Şiişşşşttttttt, şeytan doldurur :)))

Sarılalım Şimal :)

İnsanın içi en çok çocuğuna mı titrer, insanın gözleri en çok çocuğuna mı dolar, bir fotoğrafla bile...

Karne Günü Partisi için süslendim, püslendim

Arkadaşlarımla okul bahçesinde babama poz verdim :)

Canım Öğretmenim seni ben çok sevdim

E hepsi "PEKİYİ"

Ablamın 6 ay gecikmeli doğum günü partisine hazırlandık.

Canım kardeşim, bir öpücük alayım güzel yanağından

Doğum günü arkadaşım Alper, kutlamamız ortak, mutluluğumuz da tabii...

İyi ki Nehir olmuş doğum günü arkadaşım :))) Çok tatlı kız yaaaa ;)

Bas gazaaaa

Top havuzu, iyi ki gelmişiz anne....

Anne çabuk, top havuzu beni bekler...

Dondurma, çok ağlıyorum diye park için, annem aldı bana ;)

Bizim evimizde de olsa keşke bu havuzdan anneeeee

Mutluydum da aslında çok, nedir bu suratımdaki ifade bilmem.....

Alper yakala denizkızını :))

Bekliyoruz heyecanla.....

Pastaya miki konmuşş

Ela teyze çok güzel süslemişsin resimleri, inşallah büyüyünce benim de böyle bir kırmızı arabam olur ;)

Havayi şimşekler patlıyo anneeeee :))

Doğum günü çocuğu anneleri...

Güzel çek beni kocacık....

Sen götürmesen de ben giderim anneeeeee, öğrendim parka giden yolu....