Ayva Tatlısı yaptım dün akşam :) Senede bir ancak yapıyorum zaten ama çok da güzel bir tatlı aslında, niye daha sık yapmıyorum ki? Yapayım, temam temam...
Eski tarifimle yaptım yine :) Azcık çılgın azcık tuhaf bir tarif tamam ama garantili de yani sevgili okur, haksızlık etmeyelim. Tam uyarsan tarife gör bak ne güzel bir tatlı çıkacak ortaya :)
Mutfakla aram çok yok aslına bakarsan, senin de şahit olduğun üzere mutfakta harikalar yaratamıyorum ve zaman zaman-yok çoğu zaman- basit, az vakit alan, azcık uyduruk yemekler yapıyorum. Misal tava böreği, patatesli yumurta, mücver gibi yemekler, yanına ilave bir yine uyduruk yemekle öğün olabiliyor bizde. Misal tarhana, makarna, pilav vs. gibi... Rahatsız mıyım peki bu durumdan, zerre değilim. Ruhum bazı konularda ziyadesiyle tembel. Saatlerce yemek yapmak istemiyorum, kıymetli vaktimi başka başka işlerle harcamak istiyorum. Ama misal saatler süren aşureyi yapmaya da, sabahtan başlayıp, akşama ancak olan Alman Pastası'nı yapmaya da hiç üşenmiyorum.
Bir de benim yemediğim, sevmediğim hiç bir şeyi çocuklarıma pişirmiyorum. Bak bundan ziyadesiyle rahatsızım işte. Bu biraz haksızlık onlara. Ama sonra diyorum ki kendi kendime, brüksel lahanasını, brokoliyi, mantarı yememekle ne olur ki, sen de bol bol yedirdiğin taze fasulyeye, kabağa say, onlar da sebze...
Ezcümle mutfak benim dengesiz olduğum bir alan neticede. Her hafta kendi kendime bu pazar ödevini düzgünce yap, malzemeleri tedarik et, çocuğunun okulda gurur duyacağı bir pasta vs. gönder okula diyorum ama sonuçta yine ortaya çıkan son derece sıradan bir kek ya da kurabiye oluyor :( Gerçi tadları güzel ama niye benim çocuğum boynu bükük kalsın okulda, öbür arkadaşları anneleriyle gurur duyarken, benimki öyle mahçup bakakalsın. :(( Tamam bu hafta sonu için güzel bir planım var sevgili okur, takip et beni ;)
Eskiden yani bekârken tek başıma takılmayı çok severdim. Sinemaya giderdim, İstiklal Caddesinde çok gezerdim, öyle hovarda takılmak, yemek yemek büyük keyif verirdi bana.
Şimdilerde çocuklar nedeniyle öyle az ki böyle zamanlarım. Elbette eskisi gibi olmaz, olmayacak da ama her fırsatı da değerlendiriyorum :) Açıköğretim sınavları vardı ya, işte o zaman sabahtan gidiyordum sınavlara, atıyordum kendimi bir güzel pastaneye, pastaları götüre götüre, kah ders çalışıyordum kah gazete okuyordum :) Şimdilerde de yüksek lisans için cumartesi sabahları erken çıkıyorum evden, bir pastanede keyif içinde kahvaltımı edip öyle gidiyorum okula. Yalova'ya mı gittim, ille her seferinde kızlarla buluşuyorum, annem çocuklarla ilgilenirken ben birkaç saat kafama göre takılıyorum. Pazara gidiyorum, bazen sadece Nehir'le "anne kız sır kafe" saatlerimiz oluyor :) Ve ben böyle zamanlarda yenileniyorum, enerjim yükseliyor çok, çok da mutlu oluyorum, e ben mutlu olunca da çocuklar da zaten, kocam da öyle. Zaten bence akıllı olan adam, eşinin mutlu olması için elinden geleni yapar ki bütün aile mutlu olabilsin.
Niye anlattım bunları, sen de bana söyle şimdi, senin de böyle kendince küçük kaçamakların var mı, tek tabanca takıldığın zamanlar, en mutlu olduğun, keyif aldığın, kendini teneffüse çıkardığın zamanların? Belki kopya çekicem, ne biliyosun? ;)
******
|
İMAJ MÜHİM Ali Deniz de yeni yılda böyle bir imajı uygun gördü kendine çocuğum :) Nasıl beğendiyse bu halini, aynanın karşısına geçip geçip "Anne çok güzel oldum di mi?" deyip durdu. Yaaa çocuğum, hem de nasıl :) |
Semoş'un çekiliş talihlilerinden biri de bendim hatırlarsan, işte ondan geldi bu güzellikler, Ali Deniz takke yapmayı uygun gördü ama aslı aşağıda görüldüğü üzere bir sepet onun :) üstüne çiçeği de ben kondurdum :)
Bir de yılbaşı çelengim var, onu da ofisimin kapısına asıverdim. Nasıl güzel bir insansın sen semoş, yazmışsın ya hani kartta, bilmukabele arkadaşım, ben de seni iyi ki tanımış ve sevmişim :)
Sağol..
|
ÇEKİLİŞ HEDİYELERİM |
Gördüğün üzere bu postta keçe yok, elişi yok ;) O sepetin içine koyduğum 10 adet cüzdan var ama sana göstermeye hazır değiller henüz, diktim ama süslemedim hiçbirini, bu akşam Aramızda Kalsın'ı izlerken hepsini tastamam edeceğim inşallah :)
Kal sağlıcakla sevgili okur! Muhabbetle...
Not: Ülkercim, bak şekerim buldum aradığım ağacı :) Pinterest'ten tesadüfen buldum hem de, adı Keçi Söğüdü diye geçiyor. Bak resmine bi ;)
|
KEÇİ SÖGÜDÜ |