Yeminle bu postun resimlerini koyarken başım döndü sevgili okur, tepe sersemi oldum :( Sizin halinizi düşünemiyorum :)) Haydi başlayalım o vakit, bol fotoğraflı, şükürler olsun ki Allahın bir lütfu olarak bana bahşettiği yetenekler neticesi ortaya çıkanlarla dolu manyak bir postttur bu :)
Gökalp için bir isimlik yaptım (Yeminle uzun bir ara veriyorum isimliklere Nurdan hanımcım, merak buyurmayın :))) Bulut konseptimize uygun olarak isimlik de buluttan tasarlandı :)) Çok hoşuma gidiyor bu tasarlamak kelimesi yahu, tasarlayıp durasım var upuzun bir müddet :) Neyse mavili beyazlı bulutları boncuklarla birleştirdim, bir nazar boncuğu, bir bilmem kimin bebek mevlüdünden kalma, aman koy kenara atma sakın diyerek sakladığım bebek figürü :) Hepsi bu, oldu sanki, ben sevdim, annesi sevdi e ilerde Gökalp de sever inşallah :))
Paketini de krapon kağıdıyla yaptım, bayram şekeri gibi, kurdelesinde minik civcivler var sarı sarı, inşallah görebilmişsinizdir, yoksa çok üzülürüm ;) Teeee nerelerden geldi o kurdele biliyor musunuz, çok kıymetli benim için çoook, hepsini harcamadım, azcık daha var ;)
Bu da Gökalp için yaptığım süs yastığı (tamam daha önce görmüştünüz ama ya görmeyenler varsa sevgili okur, 187'nin yeni olan 7'si mahrum mu kalsın bu güzelim yastıktan :)) Hey! Yeni 7, sana sesleniyorum o bulut yastık da benim tasarırım ;) Bil istedim....)
Etamine geldi sıra, dersleri serdik nasıl olsa, içimiz de rahat çok şükür, zerre vicdan azabı yok, bilakis, ders çalışmamaya karar vermenin, Sevgili Nilgün hanımın (Collette) öğütlediği gibi, ders çalışmayı siz fanilere bırakmanın verdiği bir iç huzur, bir vurdumduymazlık, bir dünya yansa bir avuç otum yanmaz durumu ki sormayın :)))
Bu nakış kitaplarını canım arkadaşım verdi, çok ama çok mutluyum, ganimet bulmuş kadar hem de :))
Sabah motorda iki tanesini inceledim ve seçtim bile içlerinden yapacaklarımı :)))
(Resim ters, evet, düzelmiyor ne yazık ki, inat etti, e döndürüverin azcık boynunuzu, hem masaj olur bilgisayar başında azcık :))
Bu çerçeveleri te yılbaşında almıştım indirimde Migros'tan, bekleyip duruyorlardı, işte şimdi tam sırası :))) Bekleyin bakalım, ben diyim 5 siz deyin 10 post sonra gösteririm bu çerçevelerin içine yaptığım etamin desenlerini :)))
Ali Deniz'in yastığını köye gidince aldık, getirdik, yerine yerleştirdik :) Annem pek bi güzel örmüş arkasını, astarlamış ve dikmiş :) Ellerine sağlık şekerim :)
Bu kukla yeni geldi bize, başka başka güzelliklerle, getiren, gönderen sağolsun :)
Kukla geldi ama pek bir karışık ortama denk geldi :))) Asıldığı yerden şaşa kaldı gördüğü bu manzaraya :))))
Filomuz hazır, hadi bakalım....
 |
Bizim Nehir alem bir kız, bu hayvanlarla oynayıp duruyor, sürekli bi hizaya sokma, bi hayvan saygı duruşu, ardından bi hayvan marşı törenleri :))) Dünkü törende de kulak misafiri oldum konuşmasına, çok güldüm (içimden elbet :): "Bizi yemeyin, bizim de canımız var, kürkümüzü giymeyin, gerçeğini giyin, bizi giymeyin, yazık değil mi bize......" diye uzayıp giden bir konuşma, umarım dinleyenler etkilenmişlerdir :)) Hafta sonu Tuzla'dayız. Nehir: "Anne Köpüş'ü de götürücem teyzeme, Beybiförst ve tavşin gelmek istemedi ama Köpüş'ü götürmem lazım, zaten yeni iyileşti. (Ali Deniz kulağının dibinde basbas bağırdığı için kulağı zarından çıkmıştı ) "Tamam, götürelim kızım" Bunları konuşmadan az önce kendi kendime düşünmüştüm "Nehir 8 yaşına yaklaştı hala bu havyanlarla oynuyor, ne zamana kadar sürer acaba?" diye. Bunları düşündüğümü anlamış gibi çok ilginçtir, dedi ki "Anne ben büyüdüm ama hala bunlarla oynuyorum çünkü ben onları canlı sanıyorum, hayvanları öyle bir kenara bırakamıyorum, yatarken yerlerine yerleştirip, üstlerine yorgan örtüyorum yoksa onlara bişey olacak sanıyorum" iyi bari aldık cevabımızı, ne kadar dilersen o kadar oyna çocuğum :) |

Ve finalllllll :))) Tatata tammmmmm :)) Önce çuvalla denedim, içime sinmedi, keçe daha iyi oldu sanki :) Bu yanındaki melek ne mi, e o da Nehir'e hediye geldi, merakla bekliyor bu kasnağın içine ne yerleşeceğini :)) Aslında yaptım ki, gün gece 12'ye kadar yaptım, bitirdim ama size göstermeyeceğim şimdi :) Sizin merakınızı, heyecanınızı diri tutmam lazım sevgili okur, o bakımdan bir sonraki postu dört gözle bekleyiniz ve görünüz bakalım bu boş panonun son hali nasıldır :) FLAŞ FLAŞ FLAŞŞŞŞŞ, PEK YAKINDA BU SALONDA :)))
Güzelim cuma aşkına, haftanın en şahane, en yakışıklı, en güzel, en havalı günü aşkına, MUTLU CUMALAR, ardından da MUSMUTLU HAFTA SONU HEPİNİZE :)))