GÜZİDE KEÇE ÇALIŞMAM ;)

İlk keçe projemle karşınızdayım sevgili okur, çok mutlu, heyecanlı, gururluyum, ben sevdim, bakalım siz ne düşüneceksiniz...

Onmarifet'in hediyesi keçelerle yaptım bu panoyu, içimdeki cevherin!:)! çıkmasına imkan sağladıkları için kocaman bir teşekkür daha burdan onlara...

Şimdi keçe profesörleri ne düşünürler, kaç not verirler bilmem ama ilk olduğunu, benim acemi olduğumu, elimin keçeye-henüz!- yatkın olmadığını düşünerek versinler olmaz mı notlarını ;)

Uzaktan bakalım bi
Keçe yumuşak bir kumaş, dikilmesi kolay, internette de keçeyle ilgili pek çok örnek, kaynak, yardımcı olabilecek bilgi var, etamin ilk aşkım ama bu da hafiften gönlümü çelmedi değil ;) 

Yaklaşalım şimdi azcık...
Nehir'in tokasının arkası kopmuştu da, atmaya kıyamamıştım şu pembe çiçeği, bunları hobi odamda diyemiycem, hobi dolabımda da diyemiycem, bir dolabımızın gaspettiğim hobi gözünde biriktiriyorum ;) (Burdan ince bir mesaj bilmem ulaştı mı kocama!) Ah bi fırsat verilse, imkanlar artsa (ya da arttırılsa ;) kim tutar beni :)
Kocaya bir sitem daha yeri gelmişken, ben güzel mağaza çantalarını (karton misal!) atmaya kıyamıyorum, biriktiriyorum çamaşır makinesinin yan tarafına sıkıştırmak suretiyle, tamam belki bazen biraz çok birikiyor ama kocam da bana sormadan atmasın şunları lütfen... İçim gidiyor, bir bakıyorum ki güzelim kurdele saplı karton çantam belediyenin çöp arabasında :)))

Kasnak küçük geldi azcık, zar zor sığdırdım, kasnağa takmadan evi yapınca, prova etmeden yani, böyle oldu işte...



Düğmeler, aldığımız kıyafetlerin, düğme kutumuzda biriktirdiğimiz yedek düğmelerinden, yalnız şimdi farkettim ki, bu düğmeler hiç asli görevlerinde kullanılmıyorlar, yedek düğmeye ihtiyaç olmadan çocukların kıyafetleri küçülüveriyor! Projelerimde kullanıyorum ben de ;)

"Ne Desem Beğenirsin?" adlı bloğa bayıldım, bu fikri de şurdaki posttan aldım, evim aşağıdaki eve  benzesin istedim...

 

Ben evimin içine silikon doldurdum, tombul ev oldu, bir de etaminden vazgeçemediğim için, sağına soluna etamin desenler yaptım, bir adet  kelebek, bir adet aşk yağdıran bulut (ki bulut tamamen benim tasarımım, aklımdan yaptım, bakmadan, şablonsuz, bu bakımdan da ayrı bir gururluyum :) )

Panoyu bitmek üzereyken Sahra gördü dün akşam, "Çok beğendim Esen Teyzeeeee" dedi, e bu da bana yetti :))
Bilmiyorum bende mi var bir tuhaflık, bıraksanız bu minik pano için daha sayfalarca anlatabilirim, yazabilirim ama bırakmayın siz en iyisi, lazca söyliyeyim "dubağun Esen"  :)))

Bir de Sezen Aksu göndereyim size, çok bilinmeyen gayet de hüzünlü, sonbahara yakışır bir şarkısı, AH MAZİ
("Yeter bu kadar" dedim kendi kendime ama şunu da demeden geçmeyeyim yeri gelmişken, Sezen Aksu yaşasın ama bin yıl daha yaşasın istiyorum, nasıl ki biz gençken her sevincimize ama daha çok da hayal kırıklıklarımıza, aşk acımıza eşlik ettiyse, kızımın da gençlik zamanlarında yaşadığı her duyguda (ki inşallah hayal kırıklıklarının az olduğu duygular olsun  bunlar) yanında bir Sezen Aksu şarkısı olsun istiyorum, her şarkısı tıpkı benim olduğu gibi onun da bir anısına karşılık gelsin istiyorum :) Duy beni SEZEN AKSUUUUUU :)))

http://www.youtube.com/watch?v=8QHWIZEUEHU