15 Mart 2012 Perşembe

ALLAH CEZANI VERSİN KRUP KERE...

Evet, başlık doğru, içimden geçen bu... Allah cezanı versin krup :(
Önceki akşam her zamanki akşamlardan biri, çocukları yıkadım, pakladım, vakitlice uyudular... Gecenin üçünde Ali Deniz'in odasından hırıltılar geliyo, dikildik tabii hemen, Halil kaptı getirdi bizim yatağa, çocuğumun boğazına kedi yavrusu kaçmış sanki (feci bi benzetme oldu farkındayım ama durumu tam olarak anlatan  bu!) Acayip sesler geliyo Ali Deniz'den nefes alamıyo, hırıldıyo, ama ateşi yok, ama huzursuz değil, ama öksürmüyo da... E n'oldu peki bu çocuğa, boğmaca mı oldu, bronşit mi oldu  n'oldu üç saat içinde... Şimdi bu, işin Ali Deniz kısmı tabii... Ama bir de en az onun kadar sinir bozucu kocamdan gelen sesler "Akşam akşam alat acele (yangından mal kaçırır gibi, ya da çarçabuk manasında!  Ben de kocamla birlikte öğrendim bu kelimeyi!) yıkadın çocuğu, üşüdü herhalde, bak hasta oldu!!!" Tonlamasını ve aradaki başka kelimeleri sizin takdirinize bırakıyorum :)))) Ben: "İlk defa gece yıkadık sanki çocuğu, nerden biliyosun ondan olduğunu..." dedim dışımdan, iç sesimi de sizin takdirinize bırakıyorum :)))  Aklıma akşam Ali Deniz'in ağzından zorla çıkarttığım 4 tane (evet hepsini birden sokmuş ağzına malesef :( ) küçük çıkartma geldi... Acaba yine mi aldı ağzına da ben görmeden yuttu-yutamadı da boğazına takıldı, acaba boğazından gelen hırıltıların sebebi o muydu?  Bu arada artık Nehir'e çıkartma almamaya karar verdim, plastik pis şeyler :( Çok eğlenceli gözükmekle birlikte, hiç lüzumu yok, Nehir'i de ikna ettim sanırım bu konuda :)
Acile götürüp götürmeme konusunda kararsız kaldık, çünkü Nehir n'olcaktı... Hırıltıları azaldı, sonra uyudu kuzum... Sabah Nehir okula biz doktora... Doktor daha biz tamamını anlatmadan olanların, anladı hemen, "Krup" dedi... Bu hastalığı daha önce duymuş, bir yerlerden de okumuştum, soluk almayla ilgili, nöbetler halinde gelen bir hastalık olduğunu biliyordum ancak bizim başımıza gelenin bu hastalık olabileceği hiç aklıma gelmemişti...
Dr. Biroy Bey, "Nöbetçi çocuk doktorlarının en sevmediği vakadır bunlar, çünkü gece çocuğunu kapan acile gider, halbuki böyle olduğunda derin dondurucuyu ya da pencereyi açıp, çocuğun bir kaç dakika soğuk hava solumasını sağlasaydınız, açılırdı nefesi. Sizinle ilgili bir sebepten değil bu hastalık, mikrobik, soluk borusunun kasılmasından olur" dedi. Benim ısrarla sorduğum "Akşam banyo yaptırıp yatırmıştım, ondan mı oldu diye düşündü kocam (düşünmedi aslında emindi.!)? soruma karşılık, "Hayır, onunla alakası yok hiç" dedi ama kocam hala benden özür dilemedi :)))) Bekliyorum sabırla, "Haksızlık etmişim canım, boş yere suçlamışım seni!" diyeceği zamanı...
Acilde 45 dakika soğuk buhar verildi Ali Deniz'e, rahatladı, uyudu babasının kucağında kuzum...
Velhasıl; bu hastalığı da Ali Deniz'le öğrenmiş olduk,  tekrarlayabilirmiş ama korkulacak bişey yokmuş, buhar makinasını çalıştırmak lazımmış geceleri, ama aralıklarla... İlaçlarımızı aldık ve eve döndük, şimdi daha iyi, dün akşam hırıldamadı en azından...
Ve benim adım kadar iyi  bildiğim şey bir kez daha doğrulanmış oldu bu hastalıkla, evde kavgalar en çok çocuklar hasta olduğunda çıkıyor...

6 yorum:

  1. Geçmiş olsun,böyle bir hastalığı ilk defa duyuyorum sayende öğrenmiş oldum. Bizde Ankarada hava kuru olduundan kışın kalorifer peteklerine ıslak havlu koyardık o zamanlar buhar makinaları yoktu .Bir şey olmadığına sevindim sevgiler...

    YanıtlaSil
  2. Buhar makinasını Nehir bebekken almıştık, onun öksürüğü alerjikti :( çok beter geceler geçirmiştik bu yüzden...
    Çok teşekkürler, şimdilik geçti gibi bakalım, Allah tekrarından saklasın, cümle çocuklarla birlikte bizimkileri de ;)

    YanıtlaSil
  3. Esen'cim bu hastalığı ben de Atayla tanımıştım bundan 4 sene kadar önce, maalesef alışveriş merkezi veya deniz otobüsü gibi havalandırmanın içerideki havanın döndürülmesiyle yapıldığı ortamlarda çok kolay kapılabiliyo. Hele çocuk alerjikse yandın. Yalnız bunun bi ilacı vardı adı deksamet ve piyasada bulunamıyordu aksi gibi muadili de yoktu. Neyse ki şimdi bir ilacı varmış, ve evet buzdolabı kapağını açarsan veya soğuk havaya çıkarırsan çok rahatlıyor kuzular. Çok geçmiş olsun, korkulacak bir hastalık değil ama o hırlamayı duyduğundaki paniği tahmin edebiliyorum. İyi bak kuzuya :))

    YanıtlaSil
  4. Çok sağol Sedacım (bir kez de burdan yazayım :) Çok faydalı bilgiler söylediklerin... Dikkat edicez artık bakalım, ilk sefer korkunçtu gerçekten ama insan bildiği şeyden değil bilmediklerinden korkuyo, tecrübe güzel şey vesselam.... Öperim

    YanıtlaSil
  5. Zerrin Tümer15 Mart 2012 12:03

    esencim geçmiş olsun...biz de büyük oğlumda yaşamıştık aynı şeyleri..ismini söylememişlerdi ama ben de bu durumda hemen balkona çıkartıyordum...normale dönüyordu..nerde 17 sene önce buhar makineleri..peteklerin üzerine ya ıslak çamaşır koyardım ya da bir bardak su

    YanıtlaSil
  6. AAAA siz de mi Zerrincim? Bilmiyodum, epey yaygın heralde bu hastalık... Allah dermansız dert vermesin, bi de çocukların krupslarını onların yerine bize versin :)))

    YanıtlaSil

Yazın bi, lütfen yazın yaaa, merak ediyorum ne düşünüyosunuz ;)
Yorumunuz çıksın istiyorsanız eğer:
Blog sahibi değilseniz adı/url seçeneğini seçip ad kısmına adınızı yazın url kısmını boş bırakın, yorumunuzu postalayın, aksi takdirde, çok istememe rağmen gelemiyor yorumlarınız :)

Bunlar da var...

İlginizi çekebilecek bağlantılar.