28 Mart 2012 Çarşamba

"TABİİ Kİ BEN BÖYLE OLDUĞUM İÇİN BAHAR..." *


Bu sümbülleri geçen öğlen çiçekçiden aldım (iki al bir öde hem de;) ), güzel güzel koksun, rengi enerji versin diye (sahiden de mor renk iyi enerji verirmiş insana ;) )  Çiçekleri almakla kalmadım, aşağıda gördüğünüz üzere bir de fotoğrafladım güzelim çiçekleri...
Okulda uygun vazo bulamayınca uzun su bardağına koydum, içinden sapları ve dahi iplikleri kötü  görününce de papatyalı fotoğrafı bastırıverip kağıda, sarıverdim bardağa, oldu mu sana "Papatyalı Vazo" :) değiş tonton (keşke yine olsa televizyonlarda, ne güzeldi ;) ) İki yanında da kuzuların resimleri ;) daha ne olsun,  değmeyin sümbüllerin keyfine...


Bahara uygun renkler, fotoğraflar, en sevdiğim şiirler eşliğinde...
Baharınız kutlu olsun ;)


* Siz bu şiirleri okurken  fonda da kendime yazı başlığı yaptığım bu şarkı çalsın mı:




Deli eder insanı bu dünya;
Bu gece, bu yıldızlar, bu koku,
Bu tepeden tırnağa çiçek açmış ağaç

Orhan Veli


ŞARKILAR

Agladigini istemem ben ölürsem
Beni en sevdigin halinle hatirla
Uzak bir yerde çaliştigimi düşün
Hayatta olduguma inan
Bir gün gelir kendiliginden
Geçer bütün üzüntün

Her yeni gelen günü
Yeni bir ümitle beklemeli
Her yeni gün
Yeni havalarla gelir
Gece, yagan yagmurla uyursun
Sabah bir de bakarsin odan güneşli

Her gelen vapuru, treni
Yeni bir ümitle beklemeli
Her gelen vapur, tren
Yeni insanlarla gelir
Ben esmerdim güzelim
Bu sefer sarişini seversin
Aşk yaşayanlar içindir.


Necati Cumalı


Beni bu güzel havalar mahvetti,
Böyle havada istifa ettim
Evkaftaki memuriyetimden.
Tütüne böyle havada alıştım,
Böyle havada aşık oldum;
Eve ekmekle tuz götürmeyi
Böyle havalarda unuttum;
Şiir yazma hastalığım
Hep böyle havalarda nüksetti;
Beni bu güzel havalar mahvetti.

Orhan Veli



 
 
ARKADAŞIM BADEM AĞACI

Sen ağaçların aptalı 
Ben insanların 
Seni kandırır havalar 
Beni sevdalar
Bir ılıman hava esmeye görsün
Düşünmeden gelecek karakış.. 
Açarsın çiçeklerini .. 
Bense hayra yorarım gördüğüm düşü... 
Bir güler yüz bir tatlı söz.. 
Açarım yüreğimi hemen 
Yemişe durmadan çarpar seni karayel 
Beni karasevda 
Hem de bilerek kandırıldığımızı 
Kaçıncı kez bağlanmışız bir olmaza 
Koo desinler bize şaşkın 
Sonu gelmese de hiç bir aşkın 
Açalım yine de çiçeklerimizi 
Senden yanayım arkadaşım 
Havanı bulunca aç çiçeklerini 
Nasıl açıyorsam yüreğimi 
Belki bu kez kış olmaz 
Bakarsın sevdan düş olmaz 
Nasıl vermişsem kendimi son sevdama 
Vur kendini sen de bu güzel havaya 

Aziz Nesin

GÜNEŞTE

denizin sonunda mavi bir duman gibi
gözümde tutuyorsun.
Yeşil bir erik dalı yüreğim
sen altın tuylu bir yemiş
sallanıyorsun.
Fakat ben seni böyle bir yemiş ve bir duman gibi görmenin yerine
sahiden görmek istiyorum çıplak ayaklarını
sahiden dokunmak istiyorum uzun parmaklı ellerine


Nazım Hikmet Ran




 
BULUŞMAK ÜZERE

Diyelim yağmura tutuldun bir gün  
Bardaktan boşanırcasına yağıyor mübarek  
Öbür yanda güneş kendi keyfinde  
Ne de olsa yaz yağmuru  
Pırıl pırıl düşüyor damlalar  
Eteklerin uça uça bir koşudur kopardın  
Dar attın kendini karşı evin sundurmasına  
İşte o evin kapısında bulacaksın beni  
Diyelim için çekti bir sabah vakti  
Erkenceden denize gireyim dedin  
Kulaç attıkça sen  
Patiska çarşaflar gibi yırtılıyor su ortadan  
Ege denizi bu efendi deniz  
Seslenmiyor  
Derken bi de dibe dalayım diyorsun  
İçine doğdu belki de  
İşte çil çil koşuşan balıklar  
Lapinalar gümüşler var ya  
Eylim eylim salınan yosunlar  
Onların arasında bulacaksın beni  
Diyelim sapına kadar şair bir herif çıkmış ortaya  
Çakmak çakmak gözleri  
Meydan ya Taksim ya Beyazıt meydanı  
Herkes orda sen de ordasın  
Herif bizden söz ediyor bu ülkenin çocuklarından  
Yürüyelim arkadaşlar diyor yürüyelim  
Özgürlüğe mutluluğa doğru  
Her işin başında sevgi diyor  
Gözlerin yağmurdan sonra yaprakların yeşili  
Bi de başını çeviriyorsun ki  
Yanında ben varım  

Can Yücel 
                    

ÇAKIL

Seni düşünürken
Bir çakıl taşı ısınır içimde
Bir kuş gelir yüreğimin ucuna konar
Bir gelincik açılır ansızın
Bir gelincik sinsi sinsi kanar
Seni düşünürken
Bir erik ağacı tepeden tırnağa donanır
Deliler gibi dönmeğe başlar
Döndükçe yumak yumak çözülür
Çözüldükçe ufalır küçülür
Çekirdeği henüz süt bağlamış
Masmavi bir erik kesilir ağzımda
Dokundukça yanar dudaklarım
Seni düşünürken
Bir çakıl taşı ısınır içimde

Bedri Rahmi EYÜBOĞLU

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yazın bi, lütfen yazın yaaa, merak ediyorum ne düşünüyosunuz ;)
Yorumunuz çıksın istiyorsanız eğer:
Blog sahibi değilseniz adı/url seçeneğini seçip ad kısmına adınızı yazın url kısmını boş bırakın, yorumunuzu postalayın, aksi takdirde, çok istememe rağmen gelemiyor yorumlarınız :)

Bunlar da var...

İlginizi çekebilecek bağlantılar.