HAFTA SONU VE KEÇE CÜZDANLARIM :)

Otuz kere söyledim, "Şu baskülün pilini al artık" diye koca kişisine, ben diyim otuz sen de 100. Tamam gerçi bir yandan da tartılmamanın ve kilomun farkında olmamanın  verdiği rahatlıkla götürdüm kekleri, börekleri :( E noldu peki sonuçta? Al işte sana, takıldı baskülün pili de n'oldu??? Gördün mü tam iki kilo almışsın. Bak şimdi kedi ciğere bakar gibi bütün güzel yiyeceklere :(( 

*******

"Ali Deniz okulda parti var mı oğlum?" 

"Evveeeetttt"

"Ne partisi annecim?"

"Bil-lavvvv-mak-kaaaaaa" :)) Okulda parti varmış, pilav ve makarna partisi, haberin olsun sevgili okur ;) Var mı sizin çocuğun okulunda da böyle özel partiler :))

Sayıyorum şimdi Ali Deniz için hayati önemi olan malzemeleri :) 

- Gözlük temizleme bezi

- Hesap Makinesi

- Plastik mavi bileklik (kopuk!)

- Nehir'in kitabı

- Partilerde üflenen şey var ya, düdük gibi hani, işte o ;)

- Eti Petito Ayıcık Maskesi (Geçen sabah uyandı başucundaki maskeyi taktırdı ve uyudu, evet yaa, maskeyle uyudu saatlerce :)))

- Küçük bir saat

Tam uyuycaz, Ali Deniz kulağıma fısıldıyor "Bes, bes", tamam gözlük bezini getiriyoruz. Sonra sırasıyla diğerlerini tek tek tamamlıyoruz. Kaybolduysa feciii, arayıp tarayıp buluyoruz ailecek. Şimdiye kadar bulamadığımız olmadı çok şükür. Rahatça uyuyor sonra kuzu, gece aniden uyanıyor, malzemelerinin kaybolduğunu görüyor sanırım rüyasında, tek tek tamam ediyoruz uyku sersemi, yatağın içinden, komidinin üstünden tamamlıyoruz ki devam etsin kuzu uykusuna :))

**********

Sınavlar vardı hafta sonu, çalışmak yerine keçe kariyerimin basamaklarını tek tek tırmanmayı tercih ettim biliyorsunuz ki, yakınen şahitsiniz, o bakımdan şimdi bana deyin ki "Böyle olacağı belliydi, oturup ders çalışacağına nelerle uğraştın aylarca"  :))) Napiyim sevgili okur yaaa, içimden gelmiyor yahu! Abuk abuk konular :( Sosyal Sorumluluk ve İşyerinde Etik (ki adını yanlış söylüyor olabilirim!) diye bir ders, ben bu dersin adına aldanıp, kapağını bile açmadım ki, adından belli ne kolay ders dedim ama nasıl bir yanılgı olduğunu sınav esnasında yüzüme tokat gibi çarpan sorularla anladım ;))) Neyse ne, bitti gitti, dur bakalım, bence birkaçından geçer not alırım ama olmadı çalışırım inşallah bir sonraki sınava ;) Vallahi bak...

Bi de cumartesi günkü saat 14.00'de olan sınava geç kaldım, hem de 15 dakika, aldılar Allahtan, ne ayıp şey di mi o saatteki sınava geç kalmak. Ama otobüs gelmek bilmedi, gelen otobüs Ümraniye'ye ulaşmak bilmedi, çok trafik vardı. E bi de benim sınav öncesi çocuklara etli dolma yetiştirme isteğim de vardı :)) Çok korktum yetişemeyeceğim diye, o korkuyla da tırnaklarımı yedim :(( Çok yedim hem de,  hala çok acıyor iki parmağım :(

*************

Cüzdan işi beni sardı sevgili okur, sence ben keçe kariyerime bozuk para cüzdancısı olarak mı devam etsem :)))

KEÇE CÜZDAN 

KEÇE CÜZDAN
Bu cüzdanın düğmesi var ama aslında düğmenin altında da çıtçıtı var :) Misinayla çıtçıt diktim ama aynı anda da düğmeyi de diktim, estetik oldu, e sevgili öğretmenim Mehtap Abla da  "Düğme kalsın çok yakışmış" demişti.
Tam da sırası gelmişken düğme sponsorum olmayı, düğmeleri teee Ankara'dan kargoyla göndermeyi teklif eden Sevgili Semoşcuğuma çok teşekkürler :) Çok tatlısın Semoşcum :) 

KEÇE CÜZDANLAR
Dördünü birarada gör ve öyle karar ver bakalım, hangisi en güzel :) Bence son karedeki ;)

BOYNER VİTRİNİ
Tepe Nautilius'taki Boyner'in vitrini bu, nasıl güzel yapmışlar :) Gördüğünüz bütün kuklalar hareket ediyor üstelik. Yakınsanız yolunuzu düşürüp bi kendi gözlerinizle görün. Fotoğraftaki bücür gibi hayran olun :)
Bir de bu vitrindeki kuklaları Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı hazırlamış ki, bunun için de bir tebrik lazım Boyner'e.

Tepe Home'daki Noel Baba'yı bizimkiler çok sevdi ;)
Gördüğünüz üzere saksı olmayı hakeden tarafımdan rezil edilen eski kek kalıbımın yerine silikon kalıba döndüm ;) Nasıl tatlı, nasıl sorunsuz, nasıl güzel bir kalıp anlatamam size :)))
Bu arada kekin düşük derecede (misal 170) pişirilmesi gerektiğini, soğuk fırına konulmasını ve tahta kaşıkla karıştırılmasını bana öğreten Sevgili Gülcan, oldu vallahi, senin kekine benzettim sonunda kekimi :)) Sağol şekerim :) 

BAYKUŞGİLLER'E DEVAM 

********
Ve sevgili okur, yeni projemle karşındayım, şimdi, şöyle ki; yeni yılda sana kart atmak istiyorum. Pinterest vasıtasıyla bulduğum eski zamanların yılbaşı kartlarının üstüne pullar ekleyip, geçmiş zamanlardaki gibi postacı amcayla göndereceğim :) Sen sadece bana posta adresini yaz e mi? tutastesen66@gmail.com adresine yaz, ben hazırlıklarımı tamamlayıp, güzelce postaya vereyim :) İki satır da güzel dilek yazarım sana yılbaşına dair, belki bakarsın iki satır da sevdiğim şiirlerden ; ) Ne diyorsun  :)
Bu projeyle ilgili ilham kaynağım, yaptığı güzel pullu kartları gösterdiği postuyla Cafe Nohut ;) Bakın bi, okuyun bi :) Siz de benim gibi sevin bi ;)  Bu postun üstüne ben bu projeyi düşünürken 2 Balık 1 Kedi de benden posta adresi istemesin mi yılbaşı kartı yollamak için :) Demek ki bu konuda bir geçmişe özlem hepimizde var, öyle mi sevgili okur?

YILBAŞI KARTI AMA PULLU :)
Bu kartı Nehir hazırladı, arkasını da bizim için yazmış :)

Kartları postaya vermeden önce size de gösteririm elbet :)


NOT:
Hediye çekilişi bu akşam bitiyor. Yarın çeker, yarın, bilemedin öbür gün bildiririm sonucu, hadi bakalım, bol şans tekrar ;)
DİPNOT:
- Evde yaptığı elişlerini 100 TL'den tuhafiyeciye satan Ayşe Hanım ne kadar stopaj öder??? Bilmiyorum, bilemedim yani ama yeminle şöyle yazasım geldi sınav kitapçığına, Ayşe Hanım'ın yaptığı elişlerinden de vergi almasan olmuyo mu sevgili devletbaba??? Bilen var mı peki sorunun cevabını içinizde???
EN Bİ DİPNOT:
- Hürriyet'te dün okudum, Susan Miller der ki, bu hafta biraz karışıkmış, kritikmiş. Gergin bir haftaya giriyormuşuz, başta koca kişisi olmak üzere hepinizi uyarıyorum :) Bulaşmayalım kimseye, sakin duralım, sabredelim :)


MUTLU HAFTALAR ;)