*******
Peki ya siz de alışveriş için aldığınız o ekolojik, çevre dostu kocaman kumaş çantaları her seferinde evde unutup, her alışverişten elinizde laylon poşetlerle dönüyo musunuz?
*******
Siz de sırf içindekileri değiştirmesine sinir olduğunuz için koca bir yazı ya da koca bir kışı aynı çantayla mı geçiriyorsunuz?
*******
Siz de çocuklara verdiğiniz ilaçların prospektüslerini bir yandan okumak isteyip, bi yandan da bit kadar yazıları okumaya üşeniyo musunuz?
*******
Siz de ayakkabı almaya gittiğinizde, çok beğendiğiniz zarif bir modeli, sırf ayaklarınız taraklı diye ayağınıza sığdıramadığınızda kendinizi sindrellanın üvey ablalarından biri gibi hissediyo musunuz? :)))
*******
Siz de, dışardan geldiğinizde, canhıraş iki çocukla merdivenleri çıkıp da evin kapısına vardığınızda, ıslak mendil, kağıt mendil, topitop, sakız, balon vs. gibi çocuklar için ıvır ıvırla dolu çantanızda anahtar ararken, elinize onca şeyin gelip de anahtarın gelmemesine sinir oluyo musunuz? Çantayı olduğu gibi yere boşaltasınız geliyo mu?
*******
Siz de bazen etamini yanlış işleyince "üç satırı sökmek yerine keşke sil tuşu olsa bilgisayardaki gibi, ya da geri al tuşu olsa" diyo musunuz?
*******
Siz de çalıştığınızdan mütevellit, pedagogların dediği gibi çocuğunuzla "kaliteli zaman" geçirmeyi bi yandan isteyip, bi yandan da "ne bu kaliteli zaman dedikleri yahu, dibindeyim, yanındayım, gak deyince ekmek, guk deyince su veriyorum, daha ne?" diyo musunuz?
*******
Siz de zaman zaman "Bıktım yahu hergün ne yemek yapacağımı düşünmekten, ne zaman çıkacak şu yemek kapsülleri" diyo musunuz?
*******
Siz de ender yediğiniz özel yemekleri- misal mantı- köküne kadar yiyip, "Ertesi gün dengelerim nasılsa" deyip, ertesi gün bu sözünüzü unutuveriyo musunuz?
*******
Siz de unuttuğunuz bir güzelim kıyafetinizi gardrobun dibinde tesadüfen bulduğunuzda, ganimet bulmuş gibi seviniyo musunuz?
*******
Siz de kredi kartınızın hesap kesim tarihinin ertesi günü şuursuzca alışveriş yapıp, sonra bi hafta kadar yapılan alışverişlerin şokuyla donakalıp, hiçbişey almadan, sonra normale dönüp tekrar alışveriş yapıp, sonra yeni hesap kesim tarihine 10 gül kala yine karta dokunmadan donakalıyo musunuz benim gibi? (Kabul ediyorum feci bi cümle oldu bu ancak düzeltmeye takatim yok, çünkü saat 00.00, yazı kabiliyetim, algılama kabiliyetim zayıfladı ;) ama anladınız di mi beni ;) )
*******
Siz de su pompasından su aldığınızda mutlaka ama mutlaka yere damlayan birkaç damlaya sinir oluyo musunuz?
*******
Veee son olarak siz de benim gibi 36 beden kalem eteklerinizi birgün yeniden giyebilme umuduyla fi tarihinden bu yana gardrobunuzun en güzide köşesinde saklıyo musunuz? Her elinize geçtiğinde, "Hay allah çoktandır tutuyorum bunları ama dur bakalım, azcık daha beklesin, kimbilir, belkiiii" diyo musunuz? :))
NEHİR'in KİTAPLIĞINDAN
Bunlar Nehir'in kitaplarından en sevdikleri, pek çok kitabı var ama bunların yeri ayrı (benim için de!) Okumayı öğrenmeden önceki zamanlarda uyumadan önce okuduğum güzide kitapları bunlar, şimdilerde eğer çok geç kalmamışsa, uyumadan önce birkaç sayfa okuyo bana ;) Sizlere de kitap seçme konusunda fikir verir belki (malesef sadece kız anneleri için, Ali Deniz büyüdüğünde erkek annelerine de tavsiyelerimiz olur inşallah) bi göz atın bakalım...
 |
| Cemile serisi süper, Nehir çok severek dinledi bu hikayeleri, okumaya başladığı zaman ilk okudukları da bu kitaplar oldu yine... Okul öncesi için de yeni okumaya başlayan çocuklar için de süper, şiddetle tavsiye olunur..... |
 |
| Melis'in Çılgın Gecesi, Melis'in Doğum Günü, Şirin Yuvaya Gidiyor İlk ikisi sıra dışı hikaye kitapları ama çoook da güzeller bence, klasikten uzak, çılgın Melis'in kendinden daha çılgın hikayeleri... Şirin Yuvaya Gidiyor ise Nehir küçücükken teyzesinin aldığı bir kitap, yuvaya başladığı dönemde çok işimize yaramıştı. Şöyle de bir üççağıt yapmıştım (hatta kitabın üstünde yazıyor) Şirin yerine Nehir Yuvaya Gidiyor olmuştu kitabın adı ve Şirin yazan her yerde Nehir demiştim okurken. Nehir okumaya başlayınca "Anne hani Nehir'di, Şirin yazıyo burda!" demişti :) |
Ya nasıl aklına geldi bu kadar şey:)) şimdi içimden ne geldi biliyo musun seninle karşılıklı oturup her bir maddenin geyiğini yapmak:)) çok eğlendirdik valla. Cemile serisinin bir kaç kitabı var bizde de. Ali deniz seviyo valla. " anne cemileyi oku bana" diye getiriyor arada:))
YanıtlaSilHepsi birden gelmedi tabii, ara ara "dank" diye geldi :))) E yapalım valla, sen de yaz aklına gelenleri bakalım, daha neler neler çıkar ;) Cemileler süper, çok da eğitici, her duruma uygun kitabı var, Ali Deniz sevdiğine göre sizin de favori kitaplarınızdan demek, bizim Ali Deniz için kitaplar şimdilik iki saniye bakıp, fırlatmalık :)))
SilSağol moriçe ;)
Esen'ciğim harikasın yazdığın her şeyi bende yapıyorum çok güzel tespitler yapmışsın.Çocuklarım çok büyüdüğü için bu kitaplardan uzak kaldım inşallah torunlarım için alıp okuyabilirim.Sevgilerimle..
YanıtlaSilEstağfurullah Mehtap Abla, eğleniyorum sadece,sizi de eğlendirebiliyosam ne mutlu bana :)
SilSizler böyle "ben de aynıyım" dedikçe de ayrı bi mutlu oluyorum, "çoğunluk biziz" demek ki diyorum :)
İnşallah torunların için olsun bu kitaplar öyleyse ;)
Dediğin gibi karton şablonla çalıştım bu sefer Ali Deniz'in odası için yaptığım keçe süsünü, iğnesini de buldum çok şükür, daha kolay şimdi ;) Teşekkürler tekrar, kıymetli fikirlerine, öğretmelerine her zaman açık olduğumu belirterek sevgilerimi gönderiyorum :) Sağol...
eseennnimm yaa, öldürdün beni... hem nasıl geliyor bunlar aklına,hepsi bildik ve yaşadığımız şeyler, her bir madde hayatımızın parçası,ama en çok da kredi kartı maddesine güldüm, hem çok karışık bir cümle :)))) hem de aynı ben, bizzz... seni seviyorum esen, lütfen devam et...
YanıtlaSilDeme Emelim yaaa, öldürürmek değil, güldürmekti halbuki niyetim, sağol canım benim :)
SilKredi kartı meselesi tam olarak ifade edemesem de hep aynı galiba, şok, şoktan çıkış, tekrar şok ve ekstrede daha büyük bi şok :))))
Ben de seni çok seviyorum kuzum, yok durmam daha, devam inşallah, taaa ki siz "bıktık artık yeter" deyinceye dek...
Esen döktürmüşsün yine.. :)
YanıtlaSilEvet benim de alışveriş torbalarım var ve hep evde unutup vicdan yapıyorum, evet kalem etek değil ama 38 beden süper pantolonlarım var "belki bir gün" umuduyla saklıyorum
evet o gıcık su pompasından hep son damla yere damlıyor, kafadan oraya yer bezi serdim, sıkıldım bez taşımaktan,
evet bir bahane ile yaptığım keki bolca yiyip amaaan her zaman yemiyorum ya diyebiliyorum, oysa evet her zaman da yiyorum...
Sevgiler...
O ekolojik, doğa dostu alışveriş çantaları bizim ayakkabılıkta katlı şekilde duruyolar, açtığımda gözgöre geliyoruz, utanıp kapıyorum hemen kapağını :) Neredeyse dekor gibiler yani malesef...
SilNapıcaz bu küçük beden kıyafetleri yaaa, versem gönül razı değil, vermesem bedenim :)))
su pompasına da aynı çözümü bulmuşuz, bez ıslandıkça da asıyorum sinir ola ola :))
Kek çok masum benimkilerin yanında Ülkercim, ben her hafta sonu çocuklara yapıyorum ayağına yapıp yapıp yiyorum hamurişlerini :)))
Yok aslında birbirimizden farkımız şekerim :)
Sevgiler
Evet, yorum sırası ablan tte. İlk gün.Eliff ben ne yaptım biliyor musun galiba bir blog açtım, deyişin heyecanın dün gibi ve şimdi ise blogunun nefis durumu, genişleyen, ferahlatan..Sevgililerim, kuzularımın, komik tatlı hallerini neşeyle izlemek. Küp balla dolu artık sızma zamanı, sevgiyle ilgiiyle devam öperim...
SilOooo, Elif hanım şükür yorum yazdırana şekerim :))
YanıtlaSilCanım canım canım benim yorumunu yazmışsın ama ülkerin yorumuna cevap olarak :))) Bir tek o kısmı olmamış, bir dahakine yanıtla değil de yorum yap yazan kısımdan yap e mi :))
Yok canım, daha dolmadı, çok var daha, bloğumun çırağıyım ben de halaa...
Öperim şekerim, sağol, varol her daim :)