Ya da aşk için söyleyeyim, birini seversin diyelim, te en bi gençlikten itibaren, diyelim ki ilk gençlik aşkındır, bütün kaprislerini, deliliklerini sen çekersin, parasızlığını, askerliğini, mesafelerini vs. ne gelirse aklına işte olumsuz, bütün bunları sen çekersin de, tam düze gelecek gibi olmuşken, birden bişey oluverir, bitiverir herşey, düze çıkmış, nispeten adam olmuşken tam o çocuk, bi bakmışsın başkasına yar olmuş (ki çoğu zaman da iyi ki böyle olmuş dersin sonra sonra!) o zaman şöyle bir hafif aldatılmışlık, kandırılmışlık, en tatlı yerinde- ya da daha tadına henüz varmaya başlamışken şekerini çekip alıvermek gibi bir çocuğun elinden...
Ya da diyelim ki evlendin de bir sürü borca girdin, onları kuruş kuruş arttırarak nafakandan ödedin ve "Ahirette iman dünyada mekan" diyerek ev aldın üstüne bir de, yıllarca borç ödemeye uğraştın, kıt kanaat geçindin, sonra borçlar tam bitti, çocuklar da büyüdü, azcık bi feraha erdim derken, adama bir andropoz halleri gelmesin mi, bir başka hatun kişiye gönlünü kaptırmasın mı? E ne oldu şimdi onca sıkıntı? Feci bir duygu ve mutlaka bi adı vardır bu duygunun da bilemedim şimdi, sen bildin mi ne olabilir bu duygunun adı???
Bunlar yanında çok daha basit ama beni sinir eden başka bi sendromdan bahsedeyim bi de, onun adını biliyorum "SÜT SENDROMU" o da şöyle bi şey, sütün başında bekliyosun bekliyosun, diyelim ki sütlaç yapıyosun, karıştırıyosun dibi tutmasın diye, taşmasın diye başında dikiliyosun, içine fenalıklar geliyor, dönüyosun arkana bişey çıkarmaya buzdolabından- ki bunu da ışık hızında yapıyosun- ama ışık hızından daha hızlı bir zamanda taşıveriyor uyuz süt, ocak batıyor, yanmış süt kokuyor bütün mutfak, ocağın gözlerinin içine doluyor süt, senin sinirlerin bozuluyor, tam o anda yaşadığın duygu "hayalkırıklığı" çünkü sen bunu hiç haketmedin sevgili okur, o sütün sana yaptığı hainliğin verdiği hayalkırıklığını ne sen ne de ben hakettik esasen...
Böyle işte, derin mevzular mı bunlar yoksa zırvalamalar vol1 mi dersin bilmem ama yazayım bi dedim, bakayım sen ne diyeceksin sevgili interaktif okur ;)
Sana "sen" diyorum diye kızmıyorsun di mi, kızma çünkü seni kendime yakın bildiğimdendir bu, yorumlarınızı cevaplarken de bazen "sen" diyorum, bazen "siz" hitaplarımda ve bi çelişki yumağına dönüyorum cevap yazarken, "sen" miydi, "siz" miydi, kimdi, neydi, nasıl demeliydi, rumuzunu mu yazmalıydı vs... Benden büyük ya da küçük farketmez, seni kendime denk bildiğimden bundan gayrı sana hitaplarımda hep "sen" dilini kullanacağım itirazın yoksa, "siz" olmayı her daim hakeden "sen" olacak kadar bana yakın sevgili okurum ;)
Bir de beni takibe alan ya da yorum yazan herkesi izlemeye alıyorum ancak bir zaman sonra bakıyorum, her ne hikmetse takibe aldığıma emin olduğum bloglar tek tek çıkıyor listemden, iradem dışındadır bu da, burda belirteyim ki varsa bir kabahat tamamen blogspot'tadır, ya da onun ebeveyni google'da belki?
Çarşamba gevezeliği olsun bu postun adı e mi?
*************
Söylemiştim ya Nehir'in artık oynamadığı barbi bebeklerinden birkaçını ve okul öncesi hikaye kitaplarını hediye edelim diye, hep unuttum fotoğraflamayı, posta koymayı. Şimdi gün bugündür sevgili okur, istiyorum ki Nehir'in bu (bence son derece lüzumsuz ve de sevimsiz ;) barbilerini meraklısına armağan edelim... Çocuğuna, yeğenine ya da komşunun çocuğuna olsun istersen yaz bana, bu postun altına yorum yaz, taa ki ben yeni bir post yapana kadar yorum bırak, ben de istekliler birden fazla olursa yine kura çektirip Nehir'e, göndereyim kargoyla yeni sahibine...
ÇARŞAMBA BONUSUN SEVGİLİ OKUR :)
Kandırılmışlık, aldatılmışlık, hayalkırıklığı, ne dersek diyelim, çok kötü hisseder kendini insan, verdiğiniz örneklerden hiç birini yaşamadım, umarım yaşamam ve kimse de yaşamasın ama herşey insanlar için diye boşuna demiyorlar, herşey herkesin başına gelebilir. Kötü ya, çok kötü bir his :(
YanıtlaSilSütün de mi taşmadı Hülyaaaa :)) Taşıp da ocağın batmadı mı hiç yoksa????
Sil;) Haklısın, Allah kimselere yaşatmasın hiçbirini......
Sevgiler
Ooooooo sütümde taştı, çorbamda, taşmaz mı hiç :) Ben diğerlerine odaklanmışım ya, derdimiz süt olsun, kirli ocak olsun,diye düşündüydüm :))))
YanıtlaSil:)) Çok sevindim ;) Ben de sık sık taşırırım, aminnnn inşallah tek derdimiz taşan sütler olsun :)
SilMerhaba,
YanıtlaSilSüt konusunda haklısın o nasıl sinir bir durumdur. Sadece süt mü? çorbalar da taşınca sinir oluyorum ben :) Koca konusuna gelince, amannn boşver evi alırsın elinden, aldattığı için bankadaki para kadının hakkı, bir de şöyle iyi bir nafaka (yoksa rezil ederim seni diye tehdit :) ) sonra ver elini kültür gezileri....... yani bence:) üzülmeye değmez. Bir süre sonra geri gelecektir zaten büyük ihtimalle. Tabi geri alınır mı bilinmez.
:)) Çok güldüm yorumuna, e bu formülle kolay o zaman herşey ;) Kültür gezileri kısmı süperdi, ben de istiyorum çok ama benim planım emeklilikte ve koca kişisiyle :))
SilDeğmez belki de çok üzülmeye üç günlük dünyada ama yine de Allah kimseye göstermesin ve kimsenin yuvasını bozmasın diyelim...
Bu arada barbilerden birini yeğenime istiyorum :) Nehir'cim hadi çek Şafak teyzeni kurada :) sevgiler
YanıtlaSilBu arada o barbilerin biri değil üçü ve kitaplar da aynı kişiye, hadi bol şans :))
SilŞAFAKIN DÜNYASI yazar mısın kargo için adresini :) esen.can@bahcesehir.edu.tr
Silsenin yeğenin için de bebeklerin ikisini ve kitapları göndereceğim :)
çok sevindim teşekkür ederim. Nehir'im minik ellerini öpüyorum oyuncaklarını paylaştığı için. Sevindirecek arkadaşlarını:) Kitapları oğluma gösterdim çok sevindi heyecanla bekliyor. Sevgiler
Silyeğenim ve ben barbi hastasıyız :)) yeğenim 4 yaşında inş ona çıkar :)
YanıtlaSilŞansınız çok çünkü taliplisi fazla olmayacak gibi ;) Bol şans, inşallah yeğenine çıkar....
SilSevgiler :)
aycın ozcn yazar mısın kargo için adresini :) esen.can@bahcesehir.edu.tr
Silyeğenin için bebeklerin ikisini ve kitapları haftaya göndereyim :)
bana sen diyebilirsin sevgili Esen :) ne güzel kelimelere dökmüş yine içindeki düşünceleri. he valla çok doğru tespitler.
YanıtlaSilhayatımda iki tane oyuncak bebeğim oldu, birini çok sevmiştim ve sadece 2 hafta benim bebeğim oldu zira çalındı ve asla bulunamadı, ne kadar üzülmüştüm o bebeğim çalındığı için. heleki köy yerinde oyuncak bebeğinin olması mucizevi bir durumdu ve ben o mucizeyi bulmamla kaybetmem bir oldu.inşallah bu güzel bebekler çok isteyen ve ihtiyacı olan bir çocuğa gider.
Güzel yürekli Nehir' i kutlarım ve de güzel çocuklar yetiştiren annesini .
o oyalardan güzel kolye olur canım .
Sevgiler .... :)
:) Diyorum zaten Sevgili Filiz, te en baştan hem de ;)
SilYazarken bir yandan da tereddüt ediyorum, çünkü çok hızlı düşünüp, çok hızlı hazırlıyorum bu postları o kadar hızlı ki, bazen saçmalayabiliyorum, sen şimdi böyle demişsin ya, benim içime sular serpildi, demek ki ifade edebilmişim :) Çok mersiiiiii :))
Bak şimdi ne üzüldüm senin çalınan bebeğine, var mısın Filiz bu kızlardan birini sana gönderelim ;) Aaaa, dur yaa, senin çalınan bebeğinin yerine gelen bir bebek var ya zaten, geçen sene çekilişten sana çıkan o güzelim el yapımı bebek, bu barbiler gibi suni de değil üstelik :) sen ona sarıl Filizcim :))
Daha önce de söyledim, annelik konusunda çok iyi değilim aslında ama istiyorum ki hep vicdanlı ve iyi kalpli olsun çocuklarım ;)
Olur tabii, çok da moda di mi böyle kolyeler şimdi :)
Sağol canım, çok sağol...
Günaydın Esencim, eminim seni izleyen kimseyi rahatsız etmiyordur seni benli konuşman, bilakis insan kendini çok daha yakın hissediyor karşısındakine :) Bu mevzular çok derin be canım. Taaa lisedeyken tanımışsın, beş parasız evlenmişsin, her türlü sıkıntıyı çekmişsin, yoktan varolmuşsun, 2 çocuk sahibi olmuşsun, hayatını düze çıkarmışsın ohh artık rahat etme zamanı demişsin ve 15 yıllık emeğin bir anda altüst oluyor yanında yakınında olan bir başkası yüzünden. o hayal kırıklığını kelimelerle ifade etmenin imkanı yok. Ama yıkılmadan tekrar ayağa kalkmak gerek herşeye rağmen. Tıpkı benim gibi :)) Bıraksan bir post kadar yorum yazarım Esencim ama bu kadarı yeter :) Umarım en büyük hayal kırıklığı taşan süt olsun hayatta.
YanıtlaSilHay Allah yaa, şimdi aslında ben bu postu yazınca bitirince ve yayınla da deyince bi durdum ama sanıyorum geç kaldım :( Yazdıklarımdan üzülenler, eskiyi hatırlayanlar, daralanlar olabilir mi diye düşündüm ama dediğim gibi geç olmuştu. Hepimizde var aslında böyle hikayeler ama biz ne yapıyoruz geçmişe takılmıyoruz, şimdiyi, şu anı yaşıyoruz, yani ben bebelerimi büyütmeye çalışırken, keyfine varmaya gayret ederken, sen de güzel güzel kursa gidiyorsun, yeni yeni şeyler öğrenip, yapıp, mutlu oluyorsun.
SilBence de semoş bundan gayrı bütün derdimiz taşan süt olsun ;)
Öperim...