Anlatayım azcık, dilersen dinle sen de ;) (Mümkünse fikrini de söyle, sen de bana ses ver ki, ben de musmutlu olayım)
Bir müddettir üstümdekiler, elimdekiler, dolaptakiler vs. çok yük olmaya başladı bana. Kıyafetlerin en ince, en hafif en daraltmayanını, en az teferruatlı olanını, ayakkabının en en en rahatını istiyorum.
Bi kere deri kol çanta istemiyorum çünkü çanta boşken bile çok ağır oluyor. Günah değil mi narin omuzlarıma, içine bir ton eşyayla taşıyınca omzumdan sırtıma bir ağrı yayılıyor ki sorma! Kol çantası olunca, lüzumlu-lüzumsuz bir ton eşyayı içine koyuyorum, bunun çaresini bu yaz buldum, yaptığım aşağıdaki keçe çantayı taşıdım hep elimde, işe gidip gelirken, hafta sonları hep onunla gezdim ;) omzum bayram etti ;) E, el çantası taşıyınca da en en en bi zaruri ihtiyaçları taşıdım içinde, fuzulileri bıraktım evde. Almışım elişi çantamı komşuya gidiyormuş havalarında dolandım bütün yaz. Şimdilerde kararlıyım, bütün deri çantalarımı (bütün derken, bir-ikisini kıyamam belki, hepsi için söz vermeyeyim şimdi de mahçup olmayayım sana sevgili okur ;) dağıtmayı ve yerine hafif böyle azcık adi, ucuz ama güzel çantalar almayı planlıyorum. Misal kuru havalar için kumaş, yağmurlu havalar için su geçirmez laylon :)))
Boyundan çarpraz takılan bi deri minik çantam var misal, içine bi telefon, bi anahtar, bi de bozuk para anca sığar ama tatilde de hep onunla dolaştım Yalova'da, misss : ) Çocuklara hiiiç yedek medek almadan, ıvır zıvır doldurmadan, hem ne ki, ne ihtiyaç olursa var zaten etrafta, oğlanın burnu mu aktı, al bi selpak, kız susadı mı, koşsun kendi alsın büfeden ;)
Sonra bir de cüzdandan vazgeçtim ben, bizim cüzdan manyağı Elif'in bana verdiği (ki bu vermeler hep emanet, mutlaka bir müddet sonra verdiğine pişman olup geri alır ve bir başkasını verir) eşek ölüsü gibi ağır deri cüzdanlardan da vazgeçtim, bak ne aldım onun yerine, hem kendime hem kızıma, nasıl mutluyduk o gün ikimizde bir bilsen, sanırsın ki ben 5 taşlı pırlantayla, kızım en sevdiğim barbi elbiseyle ödüllendirilmişiz :))) Bi de ucuz, bi de ucuz sorma (Sor, sor, büyüğü 9, küçüğü 6 tl idi, Gratis'ten almıştım, bak bi bakalım, belki hala şansın vardır)
İçine hem bozuk para, hem kağıt para, hem telefon, hem kredi kartı, hem paso, hem üniversite tanıtım kartı sığıyor, haa bi de nüfus cüzdanı :)) Desenlerine ayrı bayıldım, üstündeki zarif, incecik, upuzun kadınlara :)
Sonra bi de ben bu yaz her tatilde, her hafta sonunda şalvar giydim, oooh öyle bi rahat öyle bi geniş, öyle bi sıkmayan, kasmayan kıyafet ki anlatamam (anlattım mı yoksa ;) Üstüne bi atlet, ayağına bi parmak arası, missss :))) Bayılıyorum şalvarlara, yeni modeller arıyorum yana yana, var mı bildiğin güzel bir şalvarcı ;)
Diyeceğim o ki, ben sıkıldım arkadaş, kasıntı kıyafetlerden, mecburiyetlerden, ağırlıklardan, hem omzuma, hem kalbime yük olan bütün her bi şeyden sıkıldım ve ufak ufak vazgeçmeye başladım.
Biraz çocuklara da sirayet etti bu durum üstelik, onların da kıyafetlerini çok çok almamaya çalışıyorum artık, misal indirimde diye 3 çift ayakkabı birden almıyorum Nehir'e, sırayla, yavaş yavaş, vakti geldikçe, çok harcamadan almaya gayret ediyorum, yeterli mi, maalesef henüz değil ama emin adımlarla ilerliyorum :)
Çocukların kıyafetlerini küçüldükçe hiç bekletmeden ihtiyaç sahiplerine dağıtıyorum misal, şimdilerde oyuncaklarını da dağıtmak istiyorum, Nehir'in Cemile serisi kitaplarını da, ne yapsak acaba? Ne dersin, birkaç barbi bebekle birlikte kitapları da fotoğraflayıp bloğa koyayım da ilk yorum yazan istekliye postalayayım mı, dur bakalım, yakında bu projemi gerçekleştireyim ;) Önce Nehir'in rızasını alayım bi (ki bu konuda çocuğumu çok takdir ediyorum, pek çok yardım kampanyasına pek çok oyuncak ve kitabını isteyerek, kendi seçerek verdi)
Sen nelerden vazgeçtin en son peki sevgili okur, nedir senin omzuna yük olanlar, kurtulabildin mi peki?
Çok alakasız olacak ama ne geldi bak aklıma, misal en son ne zaman kan bağışladın Kızılay'a? Misal organlarını bağışlayabildin mi? (Ben bunu gururla söylüyorum, tam 21 yaşında gittim bağışladım bütün organlarımı Çapa'da ve nasıl iyi hissediyorum kendimi bir bilsen, pek çok kişi için zor bir karar biliyorum ama benim için öyle kolaydı ki karar vermesi, uygulaması ise 5 dakika ;)
Böyleyken böyle, sağol beni dinlediğin için :)
BONUS
(Çok severim bu şarkıyı söylemeyi :)
Eşyadan kurtulmak kolay da milletçe sırtımıza yapışan bazı zararlılar var onlardan nasıl kurtulacağız asıl ben buna taktım kafayı !
YanıtlaSilBen deri çanta olayını emekli olur olmaz hallettim Esenciğim. Biz biliyorsu bir de evrak çantası taşırız. Nasıl yorulurdum anlatamam. Şimdi ya bez ya da laylon çanta kullanıyorum ama Allah için çok şıklar ,çok da rahat !
Benim pc kafayı yedi gene,yazana kadar canım çıktı :(
Eşyadan kurtulmak herkes için aynı kolaylıkta değil gibi, sımsıkı sarılan var bütün sahip olduklarına, belki de bu açgözlülüğün sonucu ortaya çıkanlardandır o sırtımıza yapışanlar, "hep bana hep bana, vermem vernem" diyenler, kimbilir ;)
SilÖğretmenlerin yükü ne ağır gerçekten de, taşıdıkları ve ayakta bir ömür onları taşıyan bacakları, dizleri :( Bence de en bi güzeli laylon olanı, sağlıksızmış kimin umrunda, yemeye kalkmadığımıza göre ;))
Bu kadar yazmışsınız ya, sağolun öğretmenim :) Öperim çok...
Omzumdaki yükler demeyelimde,her sene yaz başı ve kış başı evde kıyafet temizliği yapılır bizde.Çocukların ve kendimin dar gelen,küçük gelen yıpranmamış bütün kıyafetlerimizi ihtiyacı olanlara veririm..Yanlız eşimi bir türlü ikna edemiyordum,sonunda oda bu yaz dolabını bir boşalttı pir boşalttı o derece yani..Kıyafet olarak rahat ettiğim kıyafetleri giyerim ve asla giyemeyeceğim bir parçayı almam..Evde de rahat ve sade mobilyalar tercihimdir..
YanıtlaSilYanlız bu sıralar hobi adı altında bir sürü malzeme ediniyorum ,bakalım sonum nereye varacak..Sevgiler:)
Al benden de o kadar :) Ben de bir türlü ikna edememiştim kocamı bin yıllık gömleklerini, kazaklarını dağıtması konusunda ama çok şükür o da hizaya geldi ;) Verdikçe nasıl hafifliyor di mi insan ;) Dolapların boşluğunu gördükçe, hoş yine dolduruyoruz zamanla ama olsun ;)
SilHobi malzemeleri aynı, onlar hep alınası, saklanası ;)
sevgiler Bağnu hanım, teşekkürler güzel yorumunuza :)
Zevkle okudum ben de fazlaliklardan kurtulmaya calisiyorum uzun zamandir. alisveris delisi degilimdir az begenip az alirim cok esya fenalik getiriyor insana.kiyafetin de rahati makbul ondan vazgecmek daha zor:)
YanıtlaSilZamanla oluyor galiba bu bilinç evimbenimatölyem, bir zaman sonra insan kendi kendine "Dur bi yaa, bi dur!" diyor, yani bana öyle oldu gibi en azından :)
SilNasıl rahat kıyafetlerim bir bilsen, beli lastikli, rahat, sıkmayan, orası burası kasmayan, süper, süper :)))
Teşekkürler, sevgiler :)
Eşya ve kıyafette sade olmaya dört,beş yıl önce karar verdim elimden geldiğince uygulamaya çalışıyorum Esen'ciğim ama hobi malzemeleri konusunda aynı kararlılığı gösteremiyorum.Fazla malzemeleri vermek için başına oturduğumda bu lazım,buda lazım olur deyip saklamaya devam ediyorum:))Sana tavsiyem yapacağın işe karar ver lazım olan malzemeyi al yoksa kutular yetmeyecek:))
YanıtlaSilSevgilerimle..
Hadi inşallah ben de senin gibi olurum kıyafet konusunda, yavaş ama emin adımlarla ilerliyorum bakalım, sen benim idolümsün zaten ya Mehtap Abla :)
SilHobi malzemeleri için olmuyor di mi, insanın aldıkça alası geliyor. Malzeme dolabı aldım diye sevinmiştim ya, bak bu kadarcık zamanda yeni bir kutuya yer kalmayacak kadar doldurmuşum ;(
Oda istiyorum ben asıl, hepsi böyle ortada, malzemelerin dekorasyon sitelerindeki gibi, elinin altında, gözünün önümde olduğu ;)
Sevgiler, öperim kocaman ;)
Biz geçen yıla kadar her yıl ayrı bir eve taşındık, hatta bir evimizde 10 ay oturmuştuk. Her taşınmada az kullanılanlar veya kullanılmayanlar ihtiyacı olanlara verildi. Öyle olmasına rağmen şimdi oturduğumuz evden önceki evde ebeveyin banyosu ve klasik tuvaleti depo olarak kullanıyorduk. Sonra eşimle bu böyle olmaz, ne kadar çok yer o kadar tüketim ve depolama dedik ve ev alırken 2+1, sadece ihtiyaçlara cevap verecek bir ev aradık. Şimdi küçük bir giyinme odamız var, gardrobumuzu ve giymediğimiz tüm kıyafetleri verdik, çalışma odamızı kullanmıyorduk tüm mobilyalarını verdik, salonumuzdaki konsol hariç her şeyi verdik. Bunların yerine salonumuza sadece bir masa ve kitaplık aldık. Kendi evimize çıkarken anladım ki biz bir değil üç evlik yaşıyormuşuz. Şimdi daha sadeyiz, daha işlevseliz. Çanta konusuna gelince ben yaz kış şu yandan boyuna asılan, içine sadece cüzdan, anahtar ve telefon sığan çantalardan kullanıyorum. Kilerim, depom, hiç fazlalığım yok bu mantıkta olunca hiç eksiğin de olmuyor zaten. Tavsiye ederim sevgili blog sahibi :)))
YanıtlaSilEsra Akın, örnek süper, insan nasıl sadeleşir, nasıl küçülür, fazla eşyadan azade nasıl yaşanır örneği olmuşsunuz, çok hoşuma gitti yeminle, okurken okurken bir yandan da kendimi hayal ettim, biz olsak ne kadarından vazgeçebilirdik eşyaların (ki salonu tıkış tıkış yaptığından, pek çok eşyayı verip, kaldırıp, yerlerine daha ferah olabilecek şeyler aldık hep ama biz 9 yıldır bu evdeyiz) bilemedim. Bize de yeni ve daha küçük bir ev mi lazım acaba?
SilYazlık çantalarımın hepsi hafif, kullanışlı, pratik ama kışlıklar rezalet, kararlıyım bu kış güzel ve hafif bir çanta alacağım ve bütün kış aynı çantayla gezeceğim (ki zaten senede en fazla üç kez değiştiririm çantamı, sırf üşengeçliğinden!)
Tavsiyeleriniz ehemmiyetle yazıldı bir kenara, çok teekkürler sevgili okur :)
Benim içinde,giyerken rahat ettiğim giysiler çok önemlidir.Tercihim şıklıktan yana değil de hangi kıyafette rahat ediyorsam odur.Tabiçok da saçma sapan şeyler giymem ama.Yine de rahat olayım isterim.
YanıtlaSilHatta kızım bi ara herkese"Annemin bir tane bile topuklu ayakkabısı yok."diye önene gelene söylemişti.Kızlar kokoşluktan hoşlanıyor malum :)
Aynen ama benim için bu yeni yeni böyle olmaya başladı, ya da 40'tan sonra diyeyim ihlinaz (gerçi bilmiyorum tam olarak ne oldu ama bana 40'tan sonra kesin bişey oldu!)
SilTopuklu ayakkabıları ben de giymiyorum artık, yalnız yazın platform topukları giyiyorum ama onun dışında, burnu dar, topuğu sivri ayakkabılardan çoktan vazgeçtim ;)
Kızın çok hoş ;) onun hatrına bi tane rahat topuklu ayakkabı giy ama, kızlar severler gerçekten de kokoşluğu :) Kendi kızımdan biliyorum ;)
Sevgiler, çok teşekkürler :)
Belli zaten Esen'cim senin ne kadar akıllı bir kadın olduğun :) Çok ciddiyim bakma güldüğüme. Sade olmak hayatı sadelestirmek kılık kıyafet konusu da dahil minimal olmak özgürlük. Aynı hisleri paylaşıyorum. Sevgiler gönülden derinden....
YanıtlaSilYok be yaaa Ülkercim, akıllı olsam Matematikten bu kadar çakmazdım okulda :))
SilHem özgürlük ama hem de maddi açıdan da şahane, paran cebinde kalıyor düşünsene, e o zaman biraz daha mı özgür oluyorsun acaba? Yani güvence ya hani para ;) Bunun yolu da avm lere gitmemek galiba, ya da gidip de at gözlüğüyle gezmek, görmedim, duymadım, indirimi hiç bilmiyorum havalarında :))))
öperin, gönülden, en bi derinden :)))
Cok haklisin Esen,ben de evde ozellikle cocuklu evde surekli kiyafet,oyuncak ivir zivir dolar..Ben de oglumun kiyafetlerini birkac hatira haric,bekletmeden veriyorum ihtiyac sahiplerine..Kendi kiyafetlerimde de ayni durum sozkonusu oldu..Bu yaz basi bir suru sey ayirdim..aa bunu bir kere giymisim ama olmuyor turevi saklanan kiyafetler..Evde dolaplarda bir ferahlama durumu yani..Ama hobi malzemeleri sarmis dort bir yanimi,asil onlari napicaz sen ondan haber ver :))
YanıtlaSilSevgilerimle.
Napıcaz bu kadar oyuncağı Gülşahcım yaaa, çok da almıyoruz üstelik ufaklığa ama ablasınınkilerle birlikte bi dünya :( Dur onları da dağıtayım ben bi güzel ;) Hatıra bizim de sakladıklarımız var ve baktıkça da o günleri aklıma düşüyor, mutlu oluyorum :)
SilHobi malzemelerine sakın dokunma, onlar bizim çeyizimiz :)) Güzelce saklıycaz, depoluycaz, lazım oldukça elimizin altında olacak onlar, aman diyim yani :))
Öperim çok, sağol :)
Deri çanta konusunda sonuna kadar katılıyorum sana ... Benimde vazgeçmem şöyle bir rahatlamam lazım , arada elimde bana ağırlık yapan çantalarımı sevdiklerime veriyorum hep küçük minicik bir çanta kullanıcam artık diyorum ama bakmışım sonra yine almışım kocaman , ağır bir çanta :) sanırım bu durumda kararlı olmak şart ... Ve Nehir'ciği kutluyorum yürekten, çocukların arkadaşları ile oynarken 5 dakikalık bile oyuncaklarını paylaşamadığı bir dönemde olduğumuzu göz önüne alırsak bu gönüllü hareketi çok ama çok takdire şayan :))
YanıtlaSilserra güler; kadınların hastalığı çanta ve ayakkabı derler ya, bende hiç öyle değil, hatta ayakkabı almak kabus gibi :( Neyse konumuz çantaydı di mi ;) Çanta düşkünlüğüm de hiç yok ama illa mecburmuşum gibi çantalar hep ağır, hep büyük, hep deri :( Vazgeçmeli, hem de tez vakitte, çantalar boşken bile ne kadar ağır :(
SilKumaş, keçe ve laylon çantalara özgürlük :)
Bu postu yazdıktan sonra Nehir'e sordum dün akşam, bi suratı düştü "Cemile kitaplarını verelim mi?" deyince, çok kıymetliymiş onlar meğer, "Başka kitaplar ve 2 barbie verebilirim" dedi ama sıkı pazarlık yaparsam bir şeyler daha koparabilirim gibi :))
Teşekkürler, sevgiler
Ben zaten doğuştan vazgeçiğim çoğu şeyden. Makyaj bağımlısı değilim, hergün süse ihtiyacım yok. :) kıyafet desen aynı senin gibi, bir düz ayakkabı bir kot yetiyor bana. Şık şıkırdım olmak hiç benlik değil. Çanta desen minik bir sırt çantam var, her gün onunla birlikteyim. Hayat sadeyken daha güzel, zaten yeterince yükümüz var, fazla dolambaçlandırmaya hiç gerek yok. Sevgiler :)
YanıtlaSilÇok iyi hatırlattın Kitapçı Kedisi, bir de makyaj var di mi, ben de uzun zamandır, pudra, far, fondöten kullanmıyorum ;) Cildim nefes aldı resmen. Aslında sadelik her zaman özel olan, süs-şıkırtılı kıyafetler hep var etrafımızda, sade ve güzel olan daha kıymetli gibi :)
SilÇok güzel söylemişsin bence de hiç gerek yok hem de, sağol, çok teşekkürler güzel yorumun için ;)