28 Mart 2022 Pazartesi

ARABANIN ANAHTARI

Anahtar yok! Arabanın anahtarı yok. Neden çünkü adama verdim. Hangi adama? Adı Cem olana! Başkaca bilgim yok. Arabanın yeri belli. Adamın da yeri belli, bir de adı belli. Belli olanlar sadece bunlar. Günlerdir arabayı parkettim yerin yanındaki şantiyedeki o adamı tanımıyorum. Tanımadığım adama arabanın anahtarını verdim. Yok telefon numarasını almadım. Evet evet kendi telefonumu ve adımı yazdım da verdim anahtarı. Dedim dursun sizde, gelir alırım, gelir de sizi bulamazsam yedek anahtarım var onunla hallederim sorun değil. Yeter ki bu araba bu düzde dursun şimdi. Arkasına parkettiğim minübüs çıkmak isterse siz bi zahmet çekin arabamı, sonra “benim” park yerime yine koyun lütfen ama geri geri düz çıkıp yan sokağa kıvrılıp kolaylıkla çıkacağım şekilde. Zahmet olacak size de.. Olsun olsun hiç sıkıntı değil, yedeği var anahtarın. Ne olur ki en çok yahu! Şoförlüğü varmış, varsın benim gibi acemi olsun –ki Nehirim dün dedi ki, “Anne, bu kadar kısa zamanda bu kadar iyi kullanmanı beklemiyordum, sanki bir yıldır kullanıyor gibisin.”- kenarı sürter en çok, sürtsün, çizilsin, hiiç zararı yok. Kimseye bir şey olmasın da araba mühim değil, ikinci el ya zaten, var mı ötesi. Büyüyünce sıfır alana kadar bu araba beni ustalaştırana kadar çizilecek elbet. Bilmiyorum, hiç aramadı Cem bey, arar belki diye gözüm telefonda. Aramaz inşallah, güzelce kendi yerinde dursun araba. Oraya bi kocaman duba bulmak en iyisi. Dubaya da yazmalı “Esenin Yeri” olmaz mı, var mı sahi dubacı tanıdığınız. Gelelim güzel havadislere. Park etmek bir kenarda dursun. Biz olanlara bakalım. Sabahları bazen hem Nehir’i iskeleye hem Ali Deniz’i okuluna bırakıyorum günlerdir. Bazen Nehir’i dershane dönüşü alıyorum da. Gitmeler, gelmeler, sinyaller, dönüşler, sinyaller âliyyül-âlâ. Ne zamana kadar bu güzergâh derseniz bilmiyorum vallahi ama geçen Pazar çocukları Kuzguncuk’a götürdüm sahilden. Eve dönüşte navigasyonla İcadiye tarafından, yani aralardan, yokuşlardan döndük. Beni bi görmen lazım, sanki o dar sokaklar her gün geçtiğim benim muhitim. Işıklarda durmak, yokuşsa, kaydıran arabamı, arkadaki arabaya çarpmamak için el freniyle kalkmak, çocuk oyuncağı yahu! Ezcümle “bebeleri pistten alalım” :) Sahi yaaa, var mı güzel park öğreten bildiğiniz (sabırlı) bi direksiyon hocası :) Dipnot: Yahu göze geleceğim şimdi, lütfen yürekten “Maşallah” diyin içinizden ;) Enbidipnot: Geçen hafta bu yazıyı ig'de yayınladıktan sonra arkadaşım yazdı ve bir direksiyon hocası önerdi. Perşembe günü alacağım inşallah park etme dersini :) Şans dileyin bana..

2 yorum:

  1. Yaklaşık 20 senedir araba kullanıyorum bilfiil, ama park etme konusunda hiç başarılı olamadım :))
    Her yere girerim girmesine de nasıl girdiğim allah kerim hahahaaa
    Keyifli sürüşlerin olsun♥

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şebocum yaa, güldürdün beni :) Ve ne yalan söyliyim, içime su serptin :))
      Amin, hep birlikte olsun inşallah :*)

      Sil

Yazın bi, lütfen yazın yaaa, merak ediyorum ne düşünüyosunuz ;)
Yorumunuz çıksın istiyorsanız eğer:
Blog sahibi değilseniz adı/url seçeneğini seçip ad kısmına adınızı yazın url kısmını boş bırakın, yorumunuzu postalayın, aksi takdirde, çok istememe rağmen gelemiyor yorumlarınız :)

Bunlar da var...

İlginizi çekebilecek bağlantılar.