Mutfakta bulaşık makinasını boşaltıyorum (ne sinir bir iş di mi, yani şükür var ama yine de boşaltmasını sevmiyorum ben-ama geçenlerde bir mucize oldu, elimi attım makinayı boşaltayım diye asık bir suratla, amanin o da ne, bir de ne göreyim makina boşalmamış mı, bayramım oldu o gün :)) )
Ali Deniz'in çantamdan bulduğu ıslak mendili açmış vermişim az önce, bayılıyor ıslak mendille oynamaya çünkü, sehpayı temizliyor aklı sıra ama camını berbat ediyor, leke leke yapıyor, neyse işte, sehpa silme operasyonundadır diye umursamıyorum hiç ama ben makinayı boşaltırken gelip gidip bacağımdan öpüyor beni (e seviyesi oraya denk geliyor çünkü) şüphelenmiyorum, masum bir sevgi gösterisi sanıyorum, işime bakıyorum ben, bir an önce bitsin diye :) Sonra bir musluk sesi, ellerini yıkıyor sanıyorum, yıkasın zararı yok diyorum içimden, sonra bir bacağa öpücük daha, o sırada elindeki ıslak mendilin ıslaklığı dışında sularını akıtacak kadar sırılsıklam olduğunu görüyorum ve aniden şimşekler çakıyor beynimde, ne yıkadı bu çocuk bununla yav! Gidiyoruz suları akıta akıta salona Ali Deniz bücürüyle! Gitmez olaydım, film izlediği küçük bir dvd oynatıcısı var, ablasından miras, onu yıkamış meğer deminden beri, ıslak değil de duş aldırılmış gibi makine :(( Sildim hemen, sonra da saç kurutmayla operasyon ;) Önce çalışmadı ama akşama doğru yavaş yavaş kendine gelmeye başladı ve çalıştı Allahtan da babasının cep telefonundan kalma
sinir bozukluğunun artmasına sebep olmadı.
ANAFİKİR: Çocuğun seni lüzumsuz yere öpüp, sevgi gösterilerinde bulunuyorsa bunun altından mutlaka bir mikropluk çıkacaktır.
**********
"Anne hani geçen gün seni çok üzdüm ya (Bkz:
KALP SIZISI) işte onların hiçbirini isteyerek söylemedim..."
"Niye söyledin peki kızım, söyleme o zaman böyle şeyler"
"Anne napiyim yaa, ağzımdan çıkanları kulağım duymuyor" :))
(Ah be güzel kızım, çok haklısın "Benim herşeyim babama benziyor" demekle, sahiden de benziyor :))
Meraktasınız biliyorum e o yüzden de buyrun tombul kuşu görün istedim :)
Çok şeker di mi, sıra geldi kocaman kırmızı kalbimize ;)
Heyecanı mı kalmıyor böyle taksit taksit gösterince, e napiyim sabırsızın tekiyim :)
Bizimkiler yeni yataklarında Sinoks, Minoks ve Aslancık... Nehir bunları bu çantaya yerleştirmiş ki, sömestr tatilinde köye gidince yalnızlık çekmesinler, böyle çantada onları da kolaylıkla taşırmış :))
Bunları böyle uykuya hazır görünce de ninni söyleyesim geldi ;)
Nehir üç yaşında falan, yaz tatilinde köydeyiz, babam da her günkü öğle uykusuna yatmak üzere, Nehir yok, Nehir nerde??? Aaa, Nehir dedesinin uyuduğu odada, oturmuş başucuna ninni söylüyor ama nasıl büyük bir ciddiyetle. E ne yapsın kuzum, dedesi demiş ki "Nehir ben şimdi uyuycam, sen de burda otur bana ninni söyle!" Dedesi istemiş, eli mahkum ;) "Dandini dandini dastana....." :))) Çok ama çok gülmüştüm, o manzaraya, hala da gülümserim anımsadıkça...
Dün öğlen vakti Ortaköy'de, kumpir aşkına ;))