Dede ya! “Ne sigara içmesi!” “Karşıki mahalleden geliyorduk Zekiye’yle, Reşatiçili’nin evinin orda yerde sigara paketi gördük, hem de içi dolu. İçersin diye de sana getirdik!” “Niye kızıyorsun ki, sigara falan da içmiyoruz ayrıca. Dede ya niye bu kadar sinirlisin ki sen J” Öyle olmamış mıydı Zekiye? Gerçi sen benden büyüksün J Unutmuşsundur, geçmiş zaman tabii. Kırk gün, mırk gün! Büyüksün işte. Gerçi “Bodur tavuk her dem piliç” demiş atalarımız J Benden küçük gösterdiğinden sebep, Hasan eniştemin bi bayram, bana vermeyip, küçüksün diye sana bayram harçlığı vermesi J İsim vermek istemezdim ama şimdi “eniştem” desem, Atilla eniştem sanabilirsiniz ve hiç istemem çünkü Atilla eniştem bankacı olmasından sebep bize hep gıpgıcır banknotlardan verirdi bayram harçlığı olarak. Dedemin kapısının önündeki sedirde öperdik ellerini her bayram, sıra sıra alırdık paraları. 20 kuzen olarak eniştemi hayli zorladık senelerce ama vallahi canı gönülden verirdi o kıyılamayası gıcırlıkta paraları ;)
Dede sana bi şey diyim mi, ne o zaman (ki küçüktük yahu,
ergen belki) ne de ömrü hayatımın kalan dönemlerinde sigara içtim. Yalan yok
bir kez denedim. O da neden? Çünkü lisede bizim sınıfta neredeyse bütün kızlar ve oğlanlar sigara
içiyordu. Bi biz içmiyorduk di mi Arzu? Sanki bi de havalı gibiydi, kızların
sigarasını zippo larla yakan erkekler. Neyse mevzu bu değil. Denedim yalan yok ama
başıma nasıl bir felaket geldi anlatayım sana dede. Aramızda ama bak, herkese
anlatılacak bir hikaye değil neticede. J
Dedim “hazır evde kimse yokken bi bakayım şunun tadına! Babamın Maltepe mi,
Samsun mu bilmem işte her ne ise sigarasından bi tane aldım. Ocakta da
çaydanlıkta su kaynıyor. Bi çektim dumanı içime! Yuh! Zift! Dedim yok! Beni
dünyanın enn havalı kızı da yapacak olsa, ı-ıh! Sonra çöpe attım söndürüp. Çöpü
de kapıya koyacağım. Koydum da lakin kapı ceryandan kapanıverdi arkamdan. Ve
ben o esnada atletle kaldım kapıda. Atlet dedim ama siz onu şimdinin havalı halter
yaka atletlerinden falan sanırsınız. Düzelteyim “fanila” ile kaldım kapıda L Kaynayan çaydanlık
ocakta, ben ve fanilam kapıda.. Ev yanacak, ben de bu kılıkta herkese rezil
olacağım L
Gittim iki alt kat komşumuz kuru Fatma ablaya, üstüme bi şey verdi, giydim.
Gittim babamın Emekliler Kahvesi’ne, anahtarı aldım, geldim, Allahtan ev
yanmamış ama çaydanlık pert. Dedim Esen, sen bi daha zinhar sigara içme, deneme
de! Allah’tan sana bi uyarı bu. İşte böyleyken böyle dede. Hiç içmedim ondan
sonra da, yeminle bak, iki gözüm önüme aksın ki hiç!
Harika fotoğraflar..
YanıtlaSilEski zamanlara dair sayılı fotoğraflarımızdan ikisi. Ben de çok seviyorum, siyah/beyaz, sepya :) Sağolun..
Sil