B(abam) Başka türlü bi adamdı, çok özel, çok başka. Çok ama pek çok okuyan, her ne ise meşgul olduğu, o konuda çok bilgi edinip, yaptığı işin hakkını veren..
6 Aralık 2024 Cuma
ALFABE
B(abam) Başka türlü bi adamdı, çok özel, çok başka. Çok ama pek çok okuyan, her ne ise meşgul olduğu, o konuda çok bilgi edinip, yaptığı işin hakkını veren..
4 Aralık 2024 Çarşamba
SENSİN GÜÇLÜ KADIN!
25 Kasım 2024 Pazartesi
OSMAN, DÜNYA BU KADAR, AYRILIŞ..
15 Kasım 2024 Cuma
Halimiz, ahvalimiz..
Saadet o kadar lâzım ki yaşayana;
Billâhi can verir uğrunda insan.
Hem o kadar boş ki mesud olmak,
Gün yüzü görmeden ölenlerin arkasından.
Özdemir Asaf “Sabaha Kadar” şiirinin şu kıtasında tam da
benim ruh halimi anlatıyor. Küçük, küçücük, anlık, belki de çoğu kimsenin yüzüne
bakmayacağı minicik mutluluklar bana dünyalar kadar geliyor ve verdiği mutluluk
seviyesi böyle tee arşa kadar çok zaman. Lâkin, içinde bulunduğumuz dünya (pandemiden
bu yana özellikle) ve dahi memleketimiz bizim bu küçücük, minicik mutluluklardan
sebeplenmemize çok mani.. Her sabah kahvaltı hazırlarken izlediğim NTV sabah
haberlerindeki (ki spiker Osman Girgin’e çok alkış!) şiddete dair haberler
bütün neşemi alıp götürüyor.
Sonra dalgalandım da duruldum halleri bütün gün. Neşelen,
mutlu ol ardından bi posta üzül, kederlen..
Ki tam da pandemiyle birlikte değişen hayatımda, “üç günlük
dünya, yaşayalım güzelce” kafasındayken bu kadar mı beter bir devre denk gelir
insan.
Yahu geri dönüp dönüp, yaşadığımız dar günler de dahil, bu
kadar genel bir ümitsizlik, karamsarlık,
bu kadar karanlık dönemleri hatırlamıyorum. Misler gibi yaşamışım meğer buradan
o zamanlara bakınca.
Tamam, Cuma mutlusu benim, Yalova dan sebep memleket
havalarıyla mutlu olan, köyde annemle/Elifle geçirdiğim zamanlardan, cümle akrabalarımla
yaşadığım anlardan, o çok sevdiğim dostlarımla bir araya gelmekten hepsinden son
derece memnun olan benim ama bi yanım da hep şiirin son iki dizesi..
İstiyorum ki, tam da Cahit Sıtkı’nın şu dizelerindeki gibi
memleket olsun..
Memleket isterim
Ne zengin fakir, ne sen ben farkı
olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.
Memleket isterim
Yaşamak, sevmek gibi gönülden
olsun;
Olursa bir şikâyet ölümden olsun.
Muhabbetle..
21 Ekim 2024 Pazartesi
53 Yaş Hatırası
Günaydın,
Bu fotoğraflarım, blogda da kalsın.
Adını da 53 yaş hatırası koyalım bu postun. Aslında "53 yaş meydan okuması" olsun dedim ama hayatta meydan okuduğum hiç olmadı sanki. Olduğum gibi öylece, tatlı tatlı yaşıyorum bu hayatı ama esasen şu fotoğraflara bakınca 53 yaşına henüz basmış bi kadın da görmüyorum laf aramızda ;) Hem neydi sahi, sayılarla işimiz yoktu di mi artık :) Ne yaş, ne kilo, ne boy, ne de başka sayılar. Zaten sayılarla aram evvel ezel olmadı hiç. Matematikten bu kadar bihaber olmak belki de bu hayatta en üzüldüğüm konu. Geçen yıl öğrendim ki, disleksinin bir çeşidi olan "diskalkuli" -bilhassa matematik öğrenme güçlüğü- özel öğrenme güçlüğüymüş ve bütün belirtileri de bende mevcut. Onu geçelim şimdi, morlara odaklanalım biraz ;)
Geçen hafta sonu, Yalova Koruköy kumsalında Meralciğim çekti. 1,5 yıl önce de böyle tatlı fotoğraflar çekmişti ama bunlar daha bi havalı oldu sanki ;)
Çekim günü hava bi açtı, bi kapadı, bi esti, bi yağdı ama neticede güzel kareler çıktı ortaya.. Üşüdüm de çok fotoğraf çekilirken, hatta eve gidince kendimi hastalanıyor gibi hissettim ama -hayatımda ilk kez- gidip bi kelle paça çorbası içtim şifa olsun diye ve o mis gibi çorba iyi etti beni :)
Muhabbetle...
Not: Devamı geldikçe ekleyeyim yeni fotoğrafları :)