Sevgili Okur, hoşgeldin, bak bu kez seni neşeli kapı süslerimle karşılıyorum :) Hem de öncekilerden değişik bu seferkiler :) Yani değişik dediysem, aklıma bir anda geliveren renk renk kurdeleleri aynı anda çembere dolayıvermek gördüğün üzere :) Nasıl tatlı oldular ama, şeker gibi değiller mi sence de, neredeyse öylece bırakıverecektim çemberleri, hiç süslemeden, "az çoktur" diyerekten, bilhassa son çelenge bak bi, şu ortancalı olana, sence de çemberi sade kalsa bile olmaz mıydı?
Küsmüş de bir lüzumsuz sebepten, araya mesafeler girmiş iki sevgilinin, ayrı yapamayıp bir müddet sonra tekrar denemeye kalkması, hani sanki hiç sevgili olmamışlar gibi, baştan başlar gibi temkinli, hafif bir flört havalarında birbirlerine sokulmaları gibi hissiyatım... Ben kimselere küsmedim elbet, çok sevdiğim "gönül evim" bildiğim bloğumda yazmaya yeni yeni başlar gibi hissettim bugün. Başka başka şeyler yazmıştım ama sonra sildim, onları kulağına fısıldamak en iyisi... Kendim gibi yazmak olası değil artık, ne yazık ki öyle, size seslenmelerim "hobisever bir kadın" kimliğiyle... Zira kalbini bu kadar açık tutmak, şeffaf olmak, dilindeki ile kalbini bir kılmak makbul değilmiş anladım...
Sana yazmadığım 3 ayda önce Niyazi Enişte'yi kaybettik, hem de yeni taşındığı kendi evinin tadına varamadan, sonra canım arkadaşım, bin yıllık arkadaşımın eşini kaybettik. O arkadaşımın eşi olmaktan öte benim de can dostumdu... Nail kaptan 8 aydır boğuştuğu hastalığa yenik düştü, üstelik o da yeni taşındığı güzel evinin keyfini çıkaramadan...
Ardından görmeden sevdiğim, abla dediğim Cihan Abla'yı kaybettik. Sizler tanıyordunuz zaten onu, Cihan'ın Bahçesi'nin güzel Cihan Ablası işte... Kuşevlerine, etaminlerine, dikişlerine, motiflerine veda etti gitti ansızın. Tek teselli gencecik yaşta kaybettiği kızına, eşine ve annesine kavuştuğunu düşünmek. İçim sızladı vefatını duyunca... son yorumunda,
"esencan...saka gibi!!!!!
inanamiyorum...nedenini anlayamadim
blog hic bir paylasimin yerini tutamiyor ...seni cok ozlerim ben...olmadi
vedalasmiyorum bak...."
yazmıştı...
Kaybettiklerimize Rabbim gani gani rahmet eylesin, huzurla uyusunlar...
Bloğa böyle üzüntülü şeyler yazmayı sevmiyorum, neşeli olsun, gülmeli, gülümsemeli olsun burda paylaştıklarım istiyorum ama ben büyüdükçe, yaşım koskocaman oldukça korkar oldum sevgili okur. Kendim için değil, ölüm hepimize, üstelik ölünce öldüğünü anlamıyorsun ki, uzun, serin uykulara dalıyorsun, başka alemlere uyanıyorsun ama kalanlara zor ölüm, misal annemin arkadaşlarını tek tek kaybedince yüreğim sıkışıyor, eyvah diyorum "eyvah"...
Yeter bu kadar, yazmayacağım daha fazla, özür dilerim seni de daralttığım için, iyi haftalar...
Daha neşeli yazılarda buluşmak dileğiyle...
|
KAPI ÇELENGİ |
|
KAPI ÇELENGİİ |
|
KAPI ÇELENGİ |
|
KEÇE NAZARLIK |