28 Şubat 2014 Cuma

KEÇE BULUT AMA PEMBE, KEÇE PANO AMA KEDİLİ VE KINA GECESİ ÇOCUKLARI...

Çok özledim Yalova'yı :( Çok ama... Gözümde tütüyor, gitmeli yakın zamanda. Gitmeli ve bir güzel yenilenmeli, enerji dolmuş, şarj olmuş şekilde İstanbul'a dönmeli... Çok seviyorum Yalova'yı çoook, hep çok sevdim ve sanıyorum ölene kadar da çok seveceğim. Çok seviyorum çünkü orası samimi, orası sıcacık, orası baba ocağı gibi koruyan, kollayan...Tanıdık yüzlerin, arkadaşların, akrabaların, el uzatanların çok olduğu yer... Orası il olsa da benim için hala kasaba, kasaba sıcaklığında, insanlarıyla, sakinliğiyle bildiğin kasaba benim nazarımda... İstanbul koskocaman bir şehir, bu karışık, karmaşık şehir içinde benim sığınağımsa evim ama Yalova'da öyle değil, Yalova benim evim gibi, hiç korkmadığım, sabaha kadar sokaklarında güvenle dolaşabileceğimi bildiğim evim. Anlatabildim mi sevgili okur ne kadar çok ve tutkuyle sevdiğimi? Becerebilmişimdir umarım... Sanki hayatım ikiye bölünmüş, ben aradaki "es" kısmındayım şu anda ve öncesi ile sonrası arasında olsam da şu anda, o ara bir gün bitecek ve ben yine Yalova'da yaşamaya devam edeceğim. İnşallah öyle olacak, olmasını çok istiyorum çünkü. Ve o gün geldiğinde benim güzel evimde bir hobi odam da olacak. Odamdaki bütün malzemeler gözümün önünde olacak, ben her gece yatarken tek tek malzemeleri baza altlarına, kutulara, hobi dolabına vs. kaldırmakla vakit kaybetmeyeceğim :) Dün gece çok sıkıldım da her gece tekrar eden bu ritüelden, sana da söyleyeyim dedim, sana da sinir geliyor mu malzemeleri toplayıp, her seferinde yerlerine yerleştirmekten??? Yalnız değilim de mi? Yaa, senin de yok mu bir hobi odan? Ama günah bize sevgili okur, tez vakitte dileyelim öyleyse kendimiz için bir güzel "oda", olmadı bu hıdrellez dileğimiz  kabul olsun diye gül dibine hobi odası resmi çiziktirelim :)) Var mısın, söz mü???
E buyur öyleyse iki günün özetine ;)
Keçe Kedili Kuşlu  Pano
Çok seviyorum böyle panolar yapmayı, düşünmeyi, düşündüklerimin gerçeğe dönüşmüş halini bir bir kasnağın üstünde görmeyi. (Yok hayal kırıklığına uğramayı sevmiyorum, misal kumaşı kısa kesip kasnağa sığdıramamayı ya da kompozisyonu abartıp kasnaktan taşırmayı vs. Bu konularda ciddi bir eğitime ihtiyacım var. Azcık daha sabretmeyi öğrenmeliyim misal, asıl mevzuya geçmek için çok mühim olan baştaki hazırlıkları es geçmemeyi... Var mı bildiğiniz bir kurs bu probleme dair???) 


Kedi, bildiğin "Kedidir O Kedi Çantasındaki kedi bu, küçüğü yani. Şarkı söyleyen kuşa gülümseyen, tamamen dostane yaklaşan, asla onu yemeyi düşünmeyen, "Yesem ne olacak ki, ne geçecek elime, bir günlük karın tokluğu, halbuki dost olsam onunla, güvenini kazansam, her gün gelip burda şarkılarını dinlesem daha güzel değil mi?"  diyen bir akıllı, bir tatlı kedicik...

**********
Ebru'nun kınası vardı dün gece. Oraya gittik cümbür cemaat, çocuklar çok eğlendi, çok güzel bir kına gecesi oldu. Allah mesut etsin, bir yastıkta kocasınlar inşallah :) 
Çocukların fotoğraflarını göstereyim size....








**********
KEÇE PEMBE BULUT
Dükkan'da
Bir bulut daha yaptım, bu da  yukarıdaki pano gibi Sofia için, ki onun için yapacaklarım henüz bitmedi :) Hafta sonu yapmak için aklımda bir dolu proje :)
Yaptığım diğer bulutları görmediysen, bak bi sevgili okur :) (Bulut, Bulut, Bulut)



Flu çıkmış biraz ama yakından başka fotoğraf yok ki sana gösterebileceğim, o bakımdam bin pardon :) 
********

LİA İÇİN YAPTIĞIM BULUT İSİMLİĞİN HEDİYE PAKETİ :)
Bu sıralar çok zevk alıyorum bu hediye paketlerini hazırlamaktan. Böyle üstüne minik minik sürprizlerle çok eğlenceli çoook :) 
***********

BONUS
Bu kediler bu sabah Beşiktaş'da işe giderken rastladığım kediler, poz verdiler bana ve üçü de poz verdi üstelik :) Bayıldım ben bu güzelliklere....

26 Şubat 2014 Çarşamba

KEÇE BULUT İSİMLİK AMA ZİYADESİYLE ROMANTİK :)

Romantizm bana uğramamış,hayatın  hiç bir alanında zerre romantik değilim, güller, mumlar, tütsüler, romantik sofralar falan uzak bana, neden bilmem ama uzak işte. Peki böyle olması romantik bir keçe bulut tasarlamama engel mi? Elbette hayır sevgili okur, pembelerle, incilerle, minik zarif güllerle yaptığım bu bulut isimliği ben çok sevdim. Fotoğrafta böyle gözüktüğüne bakma sen, düşün ki bunun on katı falan daha güzel aslı... Nasıl yapsak yahu, nasıl göstersem sana bu yaptıklarımın oricinıllarını :( Profesyonel fotoğraf makinem de var aslında ama Ali Deniz'den kaçırıcam diye çekemiyorum ki doğru düzgün bişey :( Çocuklu olmak insanın sanatının geniş kitlelerce paylaşılmasını nasıl da engelliyor görüyor musun??? Eskisinin objektifinin içine parmağını sokunca, sokmakla kalmayıp, bozana kadar da ittirince bozuluvermişti de, o bakımdan bu tedbirim ;) Büyüyecek elbet, o büyüyene kadar da böyle böyle idare edeceğiz elbet... Ki daha dün paylaştığım fotoğrafa "Azcık yavaş büyüseniz!" diyen de karşısınızdaki şahsiyet ;) Dur en sona ekleyeyim o güzelim fotoğrafı, yenilerden değil ama çoook tatlılar kuzular, maşallah de e mi sevgili okur :)

KEÇE BULUT İSİMLİK
Rose'un abisi Erol'un kızı olacak pek yakında. Rose, Uğur'un eşi, Uğur benim kardeşim :) Lia bebek için hazırladım bu bulutu, bahtı açık, ömrü upuzun olsun, tüm bebekler, çocuklar gibi onun da :) Ve öyle çok istiyorum ki Lia'nın güzel annesi bu bulutu çok sevsin, gördüğünde gülümsesin kocaman ;) Umarım...



KEÇE BULUT İSİMLİK
Önce harflerin kalıbını çıkar, ondan da önce word'de harf karakterine ve boyutuna karar ver (peki, söylüyorum benimki Cooper Black-145 punto) keçeye sabunla ya da kurşun kalemle çiz. Kes ve bulut şeklindeki keçeye yerleştir itinayla, sonra sıcak silikonla dikkatlice yapıştır ve başla etrafını süslemeye... O incili kalbi benimki gibi yapabilir misin bilmem ama bi dene :))) Kalp için de elimdeki en küçük kalıpla 
kurşun kalemle hafiften çizdim  ve iğne ardı işledim izlerin üstünden, bi dikiş, bi inci şeklinde yaptım, oldu mu sevgili okur, vakıf oldun mu sırrına bunun da, e hadi o zaman, var mı senin böyle güzel böyle pastel böyle minik incilerin hem??? Yap da görelim desem çok mu ayıp olur, yok canım, yabancı mı var aramızda :) "Yap da görelim!" :)))))
Peki o çiçekleri yaparken de şöyle bir yöntem izliyorum. Önce yerini belirleyip, sonra elimdeki iğneyi oraya batırıp, bir güzel böyle çevire çevire genişletiyorum deliği ve oraya sokuyorum çiçeğin sapını. Döndürüyorum arkasını keçenin ve güzelce doluyorum sapını ki açılmasın ;) Sonra bazı çiçeklere de saplı çiçek muamelesi yapıyorum. Bakınız incili nadide kalbin üstündeki pembe gül ;) Onu da minik minik çentiklerle dikip, sapından yaprak yapıp, güzelce saplı çiçek haline dönüştürüyorum ve ben bütün bu işleri yaparken yeminle çoook eğleniyorum :) 

DÜKKAN'da...
O üst köşedeki kelebeği de gördün di mi sevgili okur, aman gözden kaçmasın lütfen, çünkü çoook şirin kendileri :)  Peki i harfinin noktasındaki güle ne diyorsun :)) 

Ve ben bu bulutu bitirdikten sonra karşısına geçmiş hayran hayran bakarken bir fikir geldi aklıma. Bu  desenli keçeden yaptığın harfleri yapıştırdıktan sonra keşke etrafını nakışla kontürleseydim de daha belirgin olsaydı harfler :( tüh yaaa, neyse dur bi dahakine yapayım ;) 

BONUS :)
Bu seferki bonusun kuzulu sevgili okur, sevildiğini bil! :)))



Not: Bu sabah Nehir'le kahvaltı ediyoruz (Yahu sizin çocuğunuzun kahvaltısı da bu kadar uzun sürüyor mu, bir tostu yemesi için bir saat mi gerekiyor sizde de!) Ali Deniz'in odasının kapasını kapadım ses gitmesin de uyanmasın diye, çünkü salonda bir yandan memleketin içler acısı halini izliyorum tv'den (sahi yahu, reva mıdır bize bu yapılanlar! Revadır di mi :(( insanın aklının almayacağı şeyleri böyle tek tek yaşaması ne acı!  "Yazıklar olsun"larla geçen günler ne zaman nihayete erecek...) Ali Deniz bücürü uyanmış, koşa koşa salona geldi, ödü kopmuş kaçırdıklarından herhalde  :)) Yumurtamdan yedi, tostumdan yedi  ve sordu sonra gözlerimin te içine bakarak "Tatil???" ama o anki ifadeyi görmeniz lazımdı, yumuk yumuk gözleriyle canım çocuğum tatil sandı bu günü, değil oğlum, maalesef değil annem...

24 Şubat 2014 Pazartesi

HAFTA SONUNDAN, EN ÇOK TIĞ İŞİNDEN...

Karman çorman bir postla daha huzurlarınızdayım sevgili okur... Nizam, intizam, kompozisyon, bütünlük hak getire! Ve posta baktıkça göreceksin ki yine ortada elle tutulur bir şey yok maalesef :( Ama sen niye burdasın ki zaten, senin birincil görevin nedir ki hem? Yaptıklarım ikinci planda, sen daha ziyade benim anlattıklarımla ilgilisin, söylediklerimle bitmek bilmez parantez içlerimle, uzun, upuzun, bazen çapraşık cümlelerimle... Yani ben öyle bildim seni, yoksa onca hobi bloğunun içinde benim bu yaptığım minik, hatta minicik işlerin bi kıymeti harbiyesi var mı, yok! Yani tamam o kadar da haksızlık etmeyelim sevgili okur yaa, gücenir vallahi blog sahibesi! Şöyle diyelim o zaman, yaptığı işlerin çok kıymeti olmasa da, hikayeli çantalarının bi esprisi var yani ;) O kadar da hakkını yemeyelim yani :) 
Of yarabbim, bu kendin söyle kendin yanıtla muhabbeti de sıktı beni, senide mi? Yok canım... (Deme öyle bak, başlarım yine kendim yanıtlamaya :)))
Sen beni okurken gülümsüyorsan, bizim küçücük dünyamızın, mütevazi hayatımızın hikayesi sana kısacık da olsa mutluluk veriyorsa, daha ne sevgili okur, blog bizim, post bizim, ellere nesi :)))
Şimdi senin gözün alttaki motiflere takıldı di mi, rengarenk güzelim motiflere :)) Zannediyorsun ki bu fani kulun yaptı bunları? Yok canım, daha neler, oldu yani sevgili okur, hafta sonu Tuzla'ya gittim ve gecemi gündüzüme kattım,  insanüstü bir çabayla, bir mucizeyle bu battaniyemsiyi yaptım. Sabrım yok ki hem bu kadar çok motifi biraraya getirmeye, niyet ettim daha önce Nehir'e yatak örtüsü yapayım diye ama biliyorsun ki yaptıklarım kırlentten öteye geçemedi. Bunca laf kalabalığından sonra açıklıyorum, bu örtüyü Nagi yaptı. Zeynep'le Ela'nın annesi :) Hafta sonu bebek görmeye gidince gösterdi, bayıldım ben renklerine, renklerin çeşitliliğine, sana da göstermek istedim. Dedim ki "Nagi, seni meşhur edeceğim, bekle!" :)))) Pinterest'tekiler gibi olmamış mı sence de :) 



TIĞ İŞİ MOTİFLİ BATTANİYE 

YAKINDAN
*******
Bu hafta sonu hep tığla, şişle, yünle, iplikle ve dahi etaminle dolu geçti. Elif iki gün boyunca şiş ve yünle sürekli ördü - söktü.  Annem "olmamış" dedikçe söktü ördüklerini...  Nasıl bir sabırsa ondaki, hiç bozulmadan, üzülmeden söktü durdu yaptıklarını. Ben olsam "hayatta!" Tebrik ettim kendisini, dedi ki "2014 benim SABIR yılım" mübarek olsun dedim ben de ;) 
Ve sonra aşağıdaki parça parça yaptığı motifleri çıkardı. Hiçbirini nihayete erdirememiş, yapmış bırakmış ama bi dünya, hepsini de bana verdi ;) Çok sevindim yine, bugüne kadar Elif'in evinden aldıklarım ve yürüttüklerim ve onun verdikleriyle bir ev daha dayanır döşenir sanıyorum. Bazen heyecanlanıp, o anda sağlıklı düşünemeyip çok gereksiz şeyler alıp, evi fuzuli yere doldurduğum da oluyor ama genelde çok memnunum bu durumdan :) 
Bak şimdi Elif'in yarım işlerine... 

TIĞ İŞİ MOTİFLER


TIĞ İŞİ
Nasıl bir ruh haliyle işlediyse bunca motifi. Ki bence de büyük terapi tığla bir şeyler işlemek, şiddetle tavsiye ederim.
Bir poşet dolusu da iplerinden var bu motiflerin. Dur bakalım nasıl değerlendireceğim bunları...
Aralardaki boşlukları doldurup, altına polar dikip, kenarlarını oyalayıp, dizüstü battaniyesi mi yapsam sence??? Peki bu söylediklerimi hayata geçirebilecek kapasite görebiliyor musun bende? (Samimi cevap istiyorum yalnız!)
Ali Deniz'i parka götürdüm, dönüşte, Eliflerin kapısının önünde boşta duran, sahibi de ortalarda gözükmeyen bu bisikleti gördü ve çölde su görmüş kadar sevindi :) E nolacaktı ki, azcık binmeyle, binsindi, bindi ve çook mutlu oldu güzel surat :) 

Sonra bu ipek ibrişimleri verdi Elif bana (lütfen sevgili okur, lütfen yani, kıskanmak yok :)
Nasıl güze renkleri :) Ben lavanta kesesi yaptım bunlarla. Bitmişini göstereceğim bir dahaki posta :) 

Bir  tane de lavanta işlemeli kese hazırladım :) 

LAVANTA KESESİ
İçini de doldurdum bi güzelce :) 

KREP
Biri çikolatalı, biri peynirli :)
Dün akşamüstü yaptım çocuklara, çocuklara derken, hepimize yani :)
Kolaycacık, az malzemeli, lezzetli bir ikindilik bu :) 

KAYA KURABİYESİ 
Ve yine bir pazar gecesi ödevi bana :( Ali Deniz pazartesi okula götürsün diye yine kurabiye! Her hafta sonu yapıyorum, yok tam olarak öyle değil, bazen iki haftada bir. Bu kurabiyenin tarifini bloğa koymuştum ama bulamadım bir türlü :( Var ama mutlaka var, dur aramaya devam edeyim, bulunca koyarım linkini ;) 

KUCAKLAŞMA 
Elif'in güzel evinden bir kareyle veda edeyim size :) Muhabbet dolu olsun yeni haftan sevgili okur, muhabbet ve neşe dolu...

Not: Elif (Hobilemece Elif) çok güzel bir yazı yazmış. İnsanı çarpan, "Evet yahu!" dedirten yazısını okuyun mutlaka e mi?
Dipnot: Ne istiyorsun emeklilikte? Şehir olarak nerede yaşamayı??? Sen de ben gibi memleket hasretinde misin sürekli??? Burnunda tüter mi senin de doyduğun yerden ziyade doğduğun yer? 

21 Şubat 2014 Cuma

HEP KEÇE HEP KEÇE! OLMAZ Kİ! BÜNYE BAZEN DE TIĞ İŞİ MOTİFLER İSTER ;)

Tam uyuyacak doğruldu yatakta Ali Deniz, kocaman açtı gözlerini:  "Öğyetmen, omazzz, hayıyy!"
"Neye dedi oğlum öğretmenin hayır diye?" 
"Oyuncak, ha-yıyyyy!" 
"Sen ne dedin peki "Oyuyyyyy!" 
"Öğretmenin "Olmaz" dedi, sen de "Olur" mu dedin, ayıp değil mi oğlum, kaç kere dedi sana öğretmenin "Oyuncak günü haricinde okula oyuncaklarını, gözlük temizleme bezlerini getirme diye?" 
.........
"Özür diledin mi peki?"
.......
"Ali Deniz sen özür dilemeyi biliyor musun oğlum?"
"Ebet"
"Dile bakiyim bi!"
"Se-vi-yo-yummmmm!" Ali Deniz'in özrü bu sevgili okur, "Seviyorum" dersin olur biter, al sana özür :))
********
Bazı kelimeleri tam söyleyemiyor. O zaman da anlayamıyorum, tekrar tekrar söylüyor ve ben yine anlamıyorum. O zaman beni aşağıya, kendi hizasına çekiyor, yaklaşıyor kulağımın dibine, bağıra bağıra söylüyor aynı kelimeyi, sanıyor ki ben onu duyamadığım için anlamıyorum ;) Dilerim tez vakitte her dediğini anlar/anlatır duruma gelirim-geliriz :) 
********
Keçelere mola! Gelsin motifler, orlon ipler, kalın tığla, geniş geniş, rahat rahat, sakince, huzurla, misler gibi, eski zamanlara gidip gelerek, te ilk gençliğine, o zamanlardaki yaptığın dantellerin örneklerini tek tek hatırlayarak, zevkle, aşkla :)  
Bardak altlıkları yapıyorum en çok motiflerle, evde takımı tamamladık çok şükür :) Öyle deme ama sevgili okur, çok işe yarıyor :) Dur ben anneme yaptıklarımı da takıma tamamlayayım :) 

Alttaki çiçekleri yapmış, bir keseye koymuşum daha önce, unutmuştum bunları yaptığımı, kim bilir ne düşünüp yapmışım. Dün akşam bulunca öyle çok sevindim ki, çünkü tam da böyle çiçeklerdi yapmak istediklerim... 
Ortalarına böyle böyle güller, çiçekler ve bir minik top ekledim ;) Tastamam oldular böylece. Şimdi bunları çanta üstüne yerleştirmesi kaldı. Bak bakalım beğenecek misin?


TIĞ İŞİ MOTİFLER
(Bu ortadaki çiçekleri de o Üsküdar'daki hobi dükkanından minik buketler halinde alıyorum ve öyle çok şeyde işime yarıyor ki! Geçen posttaki yorumlarda desenli keçeleri nereden aldığımı sormuşsunuz ya, al kağıdı kalemi eline anlatıyorum şimdi dükkanın adresini, yol tarifini, yaz bi güzelce :)
BELSU dükkanın adı
Üsküdar İskelesi'nden tarife başlıyorum. Vapurdan indin, vur kendini Üsküdar'ın içerilerine doğru, dümdüz git o caddeden Ahmediye'ye, orda perdecilerin sokağını sor, cuma pazarının kurulduğu sokak aynı zamanda. Gir sokağın içine içine, ilerle, hemen ilk sağdaki sokağın köşesinde göreceksin. Ordan alırsın desenli keçelerini, böyle minik çiçekleri, envai çeşit kumaş, etamin kumaşı vs. hepsini ;) Selamımı söyle e mi İlkay Hanım'a :)  

Çiçeklerimin ilk hali böyleydi... 

Nasıl güzeller di mi ve işlemesi nasıl da kolay aynı zamanda ;) 

Sence şöyle mi yapsam???
(Bu çantaya dikmeyeceğim de, sana göstermek için koydum böyle!)

Yoksa şöyle mi?
Yok yok, ben bunların dördünü biraraya getirip, buket yapayım, saplarını işleyip, ucuna da bir kurdele ;) Dur ben öyle yapayım en iyisi ve sana da göstereyim bir dahaki posta...

TIĞ İŞİ MOTİFLİ BARDAK ALTLIĞI
Bak bu seferki model değişik :) 

TIĞ İŞİ MOTİFLİ BARDAK ALTLIĞI
Bu bildiğin klasik modelim ;) 

İKİSİ BİRLİKTE 
 Hafta sonu Tuzla'dayız, annem de geldi Elif'e, biz de bu akşam gidiyoruz, pazar döneriz inşallah. Hafta sonu iplerimi de alacağım yanıma, yine yapacağım, becerebilirsem inşallah başka modeller de ;) Bir de arkadaşım için iki tane lavanta kesesi yapacağım ;) Elbette etaminden :)
Bebek görmeye gidiyoruz Tuzla'ya. Hani Yalova'da isimlik yapmıştım ya, hani göstermiştim sana, kuzenimin kızı Zeynep bebek için, işte onu görmeye gidiyoruz :)

KEÇE CUPCAKE
Kestim tek tek bunları, itinayla :) Şimdi düşünüyorum ne yapsam diye, öyle çoklar ki, tam 40 tane çıktı bir parça kumaştan, baştan pahalıymış gibi gelse de aslında gayet ucuz desenli keçeler :)


GS LOGOLU ÇANTA
(DÜKKAN'DA) 
Fatih'in çantasının son hali de işte böyle :) Arkası kırmızı ;) 


İYİ TATİLLER SANA SEVGİLİ OKUR :)
MUTLU CUMALAR...
KEYFİNCE GEÇSİN HAFTA SONUN VE SEN YİNE EV İŞLERİNDEN AZADE OL İNŞALLAH :)

19 Şubat 2014 Çarşamba

KEÇE TELEFON KILIFI, GS LOGO'LU KEÇE ÇANTA, KEÇE BOZUK PARA CÜZDANI VEEE SAİRE....


Yeni yeni şeyler geliyor aklıma, en olmadık yer ve zamanlarda. Keçeyle ilgili yeni tasarımlar, ayrıntılar, hoşluklar... Misal saçımı boyatıyorum geçen hafta sonu kuaförde. Ve ben kuafiörde o ikram edilen neskafenin tadı  için ömür boyu aynı yerde saçımı boyatabilirim :))) Aklıma bir fikir geldi ama süper, bir heyecanlandım, ne yapsam dedim yaaa, Allahım bu fikri unutmamam lazım, aklımda tutmam lazım, defter kalem de yok yanımda... Yok, unutmadım tabii... Zaten ben o minik defterleri (3 tane birden) niye taşıyorsam çantamda sürekli. İçine bir şey yazdığım yok ki, sürekli ama her yılbaşı sürekli, "Tamam bu sefer, ajanda tutacağım, herşeyi not edeceğim, söz, yeminle bak!" diyorum kendi kendime ama yine yazmıyorum... Bir de uyumadan hemen önce aklıma geliyor böyle parlak fikirler. O zaman da hani şarkıcıların aklıma gelen müzikleri, ses cihazına, sözleri başucu defterlerine kaydetmeleri gibi ben de yazmak istiyorum ama üşeniyorum. Uyku daha tatlı geliyor, yumuşacık, kıpırtısız bil derine dalar gibi dalıyorum uykunun tam kalbine :) 
Neyse işte sevgili okur, aklıma gelenler, uçup gidenler, kalanlar vs. Böyle böyle geçiyor günlerim. Kimileriniz belki de içten içe, "Ne lüzumsuz işler yarabbim, kadının uğraştığı şeylere bak, bunca şeyin arasında, yapılacak onca şey varken, takmış keçelere" falan diyorsunuz ama ben keçeler kadar etamine de, boncuklara da (en çok nazar boncuklarına bildiğin üzere) tığ işine de, kumaşlara da, dikişe de ve dahi kurdeleler, fistolar, düğmeler, dantellere de takmış durumdayım, onları ne yapmalı peki? Hepsini birden hayatımdan çıkaramayacağıma göre... Diyeceğim o ki, aranızda tereddüt eden varsa bu işlere başlama konusunda (sanki ilk kez diyormuşsun gibi, pes yani Esen!) hiiiç tereddüt etmeyin, bir ucundan başlayın ve gerisi nasıl da kolaycacık gelecek göreceksiniz. Ben burdayım diyorum sana, tam karşında, yazarsın, sorarsın, benim bilemediklerim için başka kaynaklara sorarız birlikte, her daim yardıma hazırım, sen yeter ki niyet et... İnternet dediğin uçsuz bir umman, faydalanabildiğin kadar faydalan, bak sana neler sunacak, sen dilersen... Böyle böyle hayatın gailesinden, dertlerinden, hükümetin bitmek bilmeyen krizlerinden -dar zamanlar için bile olsa-uzaklaşacaksın, yeni yeni şeyler düşündükçe, düşündüklerini hayata geçirdikçe mutlu olacaksın. (E bak bana işte, örnek benim sana sevgili okur, inanmıyor musun yoksa bana!) Söz, sana yemin, sana söz! 


KEDİLİ TELEFON KILIFI
Oya için yaptım bu kılıfı, kedili istedi ve ortaya bu güzel surat çıktı. Gözleri başka başka renkli çünkü bu Van kedisi :)) 


BU DA ARKASI


KAYNAK: PINTEREST
Kediyi yaptım, diktim, işledim bitti ve sonra o yeşil gözün sarı üstünde kaybolduğunu farkettim. Gözlerini söküp yerlerini değitirip yeniden diktim :) Bkz. En üstteki resim :) 

GS LOGOLU KEÇE ÇANTA
Gülcan'ın oğlu Fatih için biliyorsun bu çanta. Oyuncaklarını koymak için istemiş ama takımının logosu olacağından habersiz, sürpriz olacak. Bu arada yeri gelmişken (tam geldi mi bilemedim ama!) çocukların, özellikle de kız çocuklarının mümkünse 15 yaşına kadar falan oyuncaklarla, bebeklerle oynaması taraftarıyım. Mümkünse çok ileri yaşlara kadar, genç kızlığa erkenden özendirilmeden, çocukluklarına vurgu yaparak, yaşlarına uygun giydirilmeleri, makyajdan (doğum günleri, düğünler vs olsa bile!) ve topuklu ayakkabıdan (küçük topuklu olsa bile!)  uzak tutulmalarının uygun olacağını düşünüyorum nacizane... İstiyorum ki dibine kadar çocukluklarını yaşasınlar. Bu bakımdan 8 yaşını süren Nehir'in her gün oynadığı evcilik oyunlarına, bebekleriyle kurduğu oyunlara hevesle katılıyorum, oynaması için de teşvik ediyorum. Misal köyde bütün oyuncaklarını verip bahçede yayılarak piknik yaparak evcilik oynamaları çok hoşuma gidiyor. 
O bakımdan bu çanta çok mühim çünkü Fatih bu çantanın içinde bir yere giderken götürmek istediği oyuncaklarını taşıyacak :) 

GS LOGOLU KEÇE ÇANTA
Google'a yazdım, bir sürü GS logosu çıktı. Ben bu fotoğraftakinin kalıbını çıkardım ilkin, sonra keçeye bir harfi çift olacak şekilde çizdim, kestim ve diktim. İki kat yaptım ki tok dursun, çünkü ben bu harfleri ince keçeyle yaptım. Sonra battaniye dikişiyle itinayla diktim ve sonra da keçeye yerleştirip, itinayla yine yapıştırdım sıcak silikonla...
Bir FB'li ve sırf Çarşı'sından sebep azcık da BJK'lı olarak çok ama çok zordu benim için GS'li çanta hazırlamak. İçim kan ağlayarak, gözyaşlarımı kalbime akıtarak diktim :(( Yok be yaa, hiç birşey hissetmedim yeminle, yaptım gitti :))   

Çanta haline gelecek elbet, muhtemelen bir sonraki postta da sen o halini e göreceksin elbet :) 

DESENLİ KEÇEDEN BOZUK PARA CÜZDANI
(DÜKKAN'DA)

Çok sevdim bu deseni, başka başka şeylerle uğraşırken bir yandan da habire bu desenli keçeyle neler yapabilirimin peşindeyim :)) 



DESENLİ KEÇELER
Sana bu desenli keçelerimi göstereceğime söz vermiştim ama unutmuşum geçen sefer posta eklemeyi. Bunlar işte benim güzelim keçelerim :) Çok şekerler değil mi sevgili okur, çok sevilesi, o kadar sevilesi ki, kesmeye kıyılamayası :)


KAL SAĞLICAKLA SEVGİLİ OKUR....

17 Şubat 2014 Pazartesi

KEÇE ÇANTALAR, TABLET VE TELEFON KILIFLARI...

Sevgililer Günü'nde sevgilisine çiçek alanları çok kıskanıyorum, yok yanlış dedim, çiçek alanları değil tabii ki, alınanları... O gruptan olamadım hiç, almıyor adam, çiçek al-mı-yor. Yok, başka hediye alıyor tabii ki-alsın da lütfen- ama sadece bir kez o da küsmüştük de, tam da o sıralar nişan yıldönümümüzdü de (ne zamandı bizim nişan yıldönümümüz, bak onu bile unutmuşum, haziran'ın başlarıydı ama!) o zaman almıştı, bir kez ama, sadece bir kez! Neyse işte işyerinde arkadaşlara böyle ince, nazik eşleri çiçek gönderince, ben yine bir bozul, yok canım onlara değil tabii ki, kendi kocama, sonra git kendine bir buket mimoza ısmarla motor iskelesinde mimoza satan adamdan. Yetmedi bi de bozuk paralar çıkışmayınca pazarlık yap, 5 liralık çiçeği, 3,5 TL'ye al :))) Çok çingeneyim ben çoook :) Vallahi "Yeter abla (Evet evet şükürler olsun ki hala "abla")" demeseydi bütün para verecektim adama. Sen bak şimdi bu güzelliklere :))) Yaaa, nasıl güzel oldu evde, nasıl yakıştı vazoya, nasıl güzel koktu evimiz, misler gibi.. Geçmiş Bahar Mimozaları gibi :))
Diyeceğim o ki, senin eşin, sevgilin, flörtün-her ne ise o zat-ı muhteremin sıfatı- vs. de sana çiçek almıyor di mi, maalesef seninki de aynı di mi, çiçek konusunda sende de bir burukluk, bünyede bir eksiklik var di mi??? "Var" de e mi, lütfen "Evet" de ;)




BAYKUŞLU TABLET KILIFI
Kolej'den sevgili arkadaşım Fatih hoca'nın isteği üzerine bu tablet kılıfını tasarladım.
Çok hoşuma gitti tablet kılıfı fikri, çantaya göre daha basit dikmesi :)
İyi ki "Tablet kılıfı da yapsana Esen" demiş bana :) İşte bana böyle fikirlerle gelecek arkadaşlar lazım sevgili okur :)) 

TABLET KILIFI (ARKASI)
Bitince kılıfı Ali Deniz kapıverdi elimden. "Oğlum ver resmini çekeyim, yine vericem sana" "Omazzz" "Poz ver o zaman birlikte çekeyim" :)) 

TABLET KILIFI (BAYKUŞLU)
(DÜKKAN'DA)

Arkasını da böyle cupcake'li yaptım :) 

IPHONE TELEFON KILIFI
(DÜKKAN'DA)
Tableti gören kolejden sevgili Neşe Hocam, "Bana da iphone5 ölçülerinde böyle bir kılıf" dedi :)
Bunu diktim ama büyük olmuş. Çünkü bizde o telefondan yok, koca kişisine sordum o da "Benim telefonum kadardır" dedi ve onun öküz telefonuna göre yaptım ama meğersem küçükmüş iphone5, olsun bi daha yaparım daha küçüğünü :)) Zevkle hem de :) 

Arkasına bak bi sevgili okur, gördün mü o kurdeleyi, çekiveriyorsun, hooop telefon yukarı :)) Yaaa mekanizmalı, yani ayrıntılar mühim ;)

BAYKUŞLU TELEFON VE TABLET KILIFI
ABİSİ-KARDEŞİ

KEDİDİR O KEDİ! KEÇE ÇANTA
(DÜKKAN'DA)
Bu çantayı herkes çoook sevdi, daha doğrusu üstündeki pisiciği :)
Bu hafta sonu iki tane yaptım kedili çantadan :) 

KEDİDİR O KEDİ! KEÇE ÇANTA (KIRMIZI PUANTİYELİ)
(DÜKKAN'DA)
Bu kırmızı puantiyeli olan da canım arkadaşım Gülcan'a gitti :) Çok sevdi çoook... Şimdi oğlu Fatih için (
Nehir'in sınıf arkadaşı) keçe çanta yapacağım. GS'li Fatih'e, inşallah becerebilirsem amblemli bir güzel çanta, dur bakalım :) 

KEÇE ÇANTA (AŞIK KEDİLER
(DÜKKAN'DA) 

KEÇE BAYKUŞ


KEÇE BAYKUŞ

ÜÇÜ BİR ARADA

Nasıl seviyorum bu hurmayı bilseniz, güzelse, azcık dolgunsa yemelere doyamıyorum. Reyyan söyledi, tek sayıda yemeliymiş, bilmiyordum, bak bunu da öğrendim ;) Bilmem tek miydi çift miydi ama bütün hurmaları ben götürdüm :) Vallahi teklif ettim çocuklara, "yeyin, faydalı çok" dedim ama yemediler, hiiiç ısrar etmedim ;) 


DİPNOT: Biliyorsun di mi sevgili okur, bunları ilk kez gördün ve gördüklerine çoook şaştın kaldın ;) Instagram'da, facebook'ta hiiiç tanışmıyoruz, sahi kimsin sen sevgili okur, gözüm bir yerlerden ısırıyor seni ama???
Öperim, iyi, çok iyi haftalar dilerim ;)

CİGULİ'M BENİM :) 
BONUS :))
(Bu bonus için çok özür dilerim sevgili okur, ama çook gülüyorum bu şarkıya ben) 

Bunlar da var...

İlginizi çekebilecek bağlantılar.